ON KISI YETER

Bir grup insan bir potada kalakaldi.
Digerleri hepsi, tüm kurum ve kuruluslar baska bir potada. Hepsi durumdan hosnutlar.
Yani, Cumhuriyet'i kuranlar büyük endise içindeler.
Çünkü onlarin yasam damari, Türkiye Cumhuriyeti'nin varligi ve sürmesi sayesinde islerlik kazaniyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldirinca onlarin can damari kesilmis, yasam hakki ellerinden alinmis pozisyonu çikiyor ortaya.
Bakar misiniz, Genelkurmay Baskani nezdinde Silahli Kuvvetler, 27 Nisan'da bir seyler söylemisler de. Onun için halk, ulus çogunlugu çok kizmis, çok darilmis ta. O yüzden, Atatürk Cumhuriyeti karsiti hareketler sergileyen ve bu ugurda dünyanin önde gelen ülkelerinden lojistik destek alan gruba kayitsiz kosulsuz destek vermis.
Akil mantik alabilir mi böyle bir seyi?
Ne demek isteniyor yani? Bu halkin yüzde sekseni gerçekten mi Atatürkçü Türkiye Cumhuriyeti aleyhtaridir?
Ne zamandan beri?
Kolilerle beslenip, torbalar dolusu kömürle isitilmaya, alis-veris makbuzlariyla bilmem ne süpermarketi'ne yollanalidan ve armagan sunum seanslarinin ardindan kutsal kitap üzerine yemin törenlerinden beri mi?
Cumhurbaskanligi seçim sürecinde birilerinin son çare olarak Meclis'e girmedigi, bu, birilerinin yazip sahneye koydugu senaryonun oyununu yerinde gidip naklen izlemedigi için düsüs içindeymis!
Düser de düser.
Nereye kadar düser peki?
Her yüz kisiden onunun Atatürkçü Cumhuriyet'i savunma noktasina kadar. Yani, yüzde onlara kadar.
Hatta, daha da asagilara iner bakarsiniz.
Yine gam degil. Hiç degilse gerçekler iyice su yüzüne çikar.
Bu ülkede hiç degilse yüzde on oraninda Atatürkçü Türkiye Cumhuriyeti yanlisi insan bulunamaz mi bir sonraki dönem?
Her yüz insandan doksani varsin Atatürkçü Cumhuriyet'e dirsek çevire dursun.
Hiç degilse her yüz insandan on'u, Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürkçü çizgide kalmasi konusunda bir içtenlik, bir endise tasimaz mi gerçekten? Bu ugurda ugras içinde olmaz mi, mücadele vermez mi?
Bakiyoruz ki birileri Atatürkçü Türkiye Cumhuriyeti'ni giyotine yatirmis, kesti kesecek.
Bu zangirti zungurtu ondandir arkadaslar.
Birileri can havliyle bagirip çagiriyor. Çünkü, can elden gidecek. Ne yapsin isyan etmeyip, ne yapsin haykirmayip?
Ve, birileri çok kiziyormus bu yirmi kadar insana.
Müneccimler buyurdu ki, birileri söz birligi etmis, el birligi içinde, bu yirmi kisinin on kadarini, hatta mümkünse daha da fazlasini ikna edeceklermis.
Atatürkçü Cumhuriyeti sarsanlar, sallayanlar ve bu günkü puslu duruma getirenler nasil mücadele etmisler, isi buraya kadar getirmislerse.
Gerekirse yok etmek, hiç degilse küçültmek, degistirmek, taninmaz duruma getirmek, bir ucubeye benzetmek basarisini göstermislerse.
Bir zamanlar her yüz kisiden kirk ikisi savunurdu Atatürkçü Türkiye Cumhuriyeti'ni.
Düstükçe düstü oran.
Bugün sadece yirmi kisi kaldi, yapmayin etmeyin, diyen.
Onlardan bazilari da pes etmis, sirtlarini dönmüs, alani terk etmektelermis, birilerinin dedigine göre..
Nereye arkadaslar?
Nereye olacak? Görmüyor musun, ati alan Üsküdar'i geçti geçecek! Daha neyi umalim, niye bekleyelim daha?
Peki!.. Gidin bakalim!.. Gidin siz!.. Gidin!..
Kuskusuz, bu manzaranin korkunçlugu karsisinda yilmayacak, pes etmeyecek on kisi bari kalir.
Onlar da yeter.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol