ONLAR AYDINLIgIN SINIRINDA KARANLAgA KARsIYDILAR

Degerli bilim ve siyaset adami Prof. Dr. Aydin Güven Gürkan'i sonsuzluga gönderdigimiz Sali günü ünlü arastirmaci gazeteci yazar Ugur Mumcu'nun öldürüsünün onüçüncü yildönümü idi. Birisi kansere yenik düstü, birisi bombaya..
Ama her ikisi de bu ülkenin büyük kayiplari arasindadir.
Ugur Mumcu bu ülkeyi kirleten Karanlik Güçler'in üstüne gittigi için öldürülmüstür. Hortumcular, tarikatçilar, bagnazlar, siyaset- ticaret dengeleminde samba yapanlar onun kaleminden korktuklari için onun vücudunu ortadan kaldirmislardir. Ugur Mumcu'dan sonra da zincirin halkalari uzayip gitmistir. Prof. Taner Kislali, Doç. Bahriye Üçok, Prof. Cavit Orhan Tütengil, Prof. Muammer Aksoy, Gazeteci Yazar Abdi ipekçi, Gazeteci Yazar Çetin Emeç, Gazeteci Yazar Ümit Kaftancioglu öldürülenlerin basinda gelmektedir. Bunlar ülkenin, cumhuriyetin düsünen beyinleri, yazan kalemleriydi. Onlar Mustafa Kemal'in kiliçla kurdugu cumhuriyeti ve onun erdemini, onun aydinligini kalemleriyle savunup gelistirmeye çalisirlarken birer birer ortadan kaldirilmislardir. Demokrasinin Karanlik Delikleri'nde kaybolup gitmislerdir.
Sivas'ta aydinlar yakilmislardir. surda burda laik insanlar öldürülmüslerdir. Kubilay Zinciri'ne baglanan ögretmenler sehit edilmislerdir. Bütün bunlar Karanlik niyet ve Hedefler uyguna yok edilmislerdir. Ama geriye Menderesler'in, Özallar'in Anit Mezarlari yapilmistir. Onlarin adlari suraya buraya verilmistir. Halkin anitlastirdigi ise sadece Atatürk zamaninda Menemen'de sehit edileren Yedek Subay Ögretmen Mustafa Fehmi KUBiLAY olmustur. Onun anitini halk yaptirmistir.
Bu ülkeyi 1950'li yillardan sonra yönetenler bugünkü noktaya getirmislerdir. Getirdikleri yer iRTiCA olmustur. Mustafa Kemal söylemi, Atatürk Düsüncesi törenlere, toplanti salonlarina kalmistir. Laik Cumhuriyet cilizlastirilmistir. Mustafa Kemal kendini savunmakta, kaleleri birer birer düsmektedir. Cumhuriyetin okumuslari meydani terk etmislerdir. Halk boslukta birakilmistir. 30 bin köyden ögretmen geri çekilmis, bayrak imama birakilmistir. sunun altini çizerek yazmak gerekir ki bugün itibariyle Türkiye'de ATATÜRKÇÜ DÜsÜNCE Hayattan kopmus, tarihteki ve kitaplardaki yerini almistir. insanlar bunu açik açik söyler duruma gelmislerdir. Olaya bir baska yönden ve açidan baktigimizda Sagcilar "Sizin yaptiginiz Atatürkçülük buysa onu biz de yapariz" diyerek, Atatürk'ü bugüne dek anlayip anlatamiyanlarin, ögretemeyenlerin elinden almislardir. Erbakan Hoca'nin "Ben de Atatürkçü'yüm"demesinin anlami budur.
Bize göre TÜRK DÜsÜNCESi ulusalci köklerini kirsal kesim katmanlarinin yasadigi köylerde, kasabalarda, kent varoslarinda çimlendirmeden, topragin derinliklerine inmeden yerini ÇIKARCI, KÖsE DÖNMECi, BENCiL, BIRAK GEÇSiNLER, BIRAK EZSiNLER, BIRAK YESiNLER" düsüncesine birakmistir. Yani ülkenin siyasi ve ekonomik bagimsizligini koruyan düsünce, Müdafaa-i Hukukçularin, Milli Mücadeleciler'in düsüncesinden geride kalmistir. Devr-i Demokrasi bu düsünceyi libarize etmistir. Solcuyu sagcinin koluna, sanayiciyi yabancinin ortakligina takmistir. Ülkenin tarihsel Gerçegi'ne yabancilasanlar karsisina dikilenler, onun yanlisligini ortaya koymaya, kitlelere anlatmaya çalisanlar istenmeyen, sevilmeyen kisiler olmuslardir. Halk Sagin Çadiri'nda, islam'in Sofrasi'nda daha mutlu görünmektedir. Kisaca bugün iSLAM DÜsÜNCESi Türkiye'yi teslim almis, asta, iste, dagda, bayirda, sokakta, meydanda, kahvede, kütüphanede, tarlada, MUSTAFA KEMAL OLMAK hayal olmustur. Atatürkçü söylemler kitaplardan arinmaya, Atatürk adinin sik sik söylenmesinin "Bikinlik yaratti, bu ismi duyanlar," "O tarihte kaldi"demeye baslamislardir. Yani ATATÜRKÇÜ DÜsÜNCE'nin tansiyonu düsürülmüstür. Mustafa Kemal tarihe, Atatürk törenlere kalmistir. Haber ola.
nazifkaracam@gazetetrakya.com