19 Mayıs 2014 günü Atatürk'ün Samsun'a çıkışının doksan beşinci yıldönümüdür.
Gençliğimizdeki ondokuz mayıs törenlerine bir ay hazırlandık. Beden eğitimi öğretmenimiz Mehmet Öktendi. Birgün meşhur güreşçi Çolak Molla'nın güreşe olan tutkusunu anlatmıştı: "Bahçede koca küpü yavaşça kaldırıp bahçede dolaşırdı. Küpün içine bir teneke su koyup antrenmana devam edermiş. Bileklerindeki güç, güreşe olan tutkusu büyüktü. Kırkpınarda büyük başarılara imza atmıştı. Güreşin devlerini yakaladımı kaldırıp beş altı adım öteye atardı." Bu hikayedeki rüzgar çok hoşuma gitmişti. Eski öğretmenlerimden öğrencilerine iyi davrananları unutmadım. Tarih öğretmenimiz Şefika Çokakar ortaüçte dersime girmişti. Bizlere iyi davranırdı. Tarihe tutkulu bir gönlüm vardı. İlkokuldan beri OğuzHanlar, Anadolu'nun kapılarını Türklere açan Alparslan, Doğu Roma'yı yıkan Fatih Sultan Mehmet, İstiklal Savaşıyla Türk halkını bağımsızlığına, özgürlüğüne kavuşturan Mustafa Kemal Atatürk tarihimizin ünlü kişileridir. 751 Talas Savaşında Abbasilere yardım eden Orta Asya Türkleri Çin'in zulmünden kurtulmuşlardır. Zaferin kazanılmasında büyük payı olan Türk toplulukları Abbasiler döneminde Valilik, komutanlık, Vezirlik yapmışlardır. Türkler yavaş yavaş islamiyeti kabul etmişlerdir. Emeviler ırkçı olup yüce peygamberimizin kızı Fatmadan olan Hz. Hüseyin'i Muaviye'nin oğlu Yezit Kerbela'da şehit etmiştir. Bu olay daha sonra Hz. Ali'yi ve oğullarını seven Aleviler mezhebinin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamıştır. Ortadoğu coğrafyasında yaşayan çeşitli mezhepleri kabul eden insanlar arasında bazen mezhepsel kinler, çatışmalar kavgalar olmuştur. Suriye'de olduğu gibi Kafa kol kesmeler, çatışmalar, katliamlar islamiyetin özüne zarar veriyor. Ben Yunus Emre'nin, Ahmet Yesevi'nin, şiirlerini okudum. Hangi mezhepten, ırktan olursan ol barış içinde, kardeşçe, insanca yaşamak hakkın vardır. Büyük devlet adamı Atatürk barış içinde yurt kalkınmasının çok çalışarak gerçekleşeceğini savunuyordu. Akzambaklar ülkesi Finlandiya kitabını üçüncü kez okudum. Atatürkte bu güzel kitabı okuyup mezun olan harp okulu öğrencilerine hediye edilmesini istemiş. Köy enstitüsü mezunları da bu güzel kitabı okuyup uygarlığın yolundan yürüyerek kırsal kesimde yaşayan köylerin eğitilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Köy ağaları düzenlerini bozan köy enstitülerini Başbakan Adnan Menderes'e şikayet ederek köy enstitülerinin kapatılmasını sağlamışlardır.
17 Nisan 1940da kurulan köy enstitüsü mezunu öğretmen ağabeylerle söyleşiler yapmıştım.
Halkın içinde bir yazar olarak, emekli bir tarihçi olarak halkımızın mutluluğunu isterim. Yıllarca tarih öğretmeni olarak Kırklareli Atatürk Lisesinde görev yaptım. 4 Mayıs 2014 günü 288 Kafe Restaurantta 1981-82 yılı Kırklareli Atatürk mezunu öğrencilerimizle sabah kahvaltısında buluştuk. Turan Derici, Tunç Karakol, Ahmet Oruç, Dr.Betül Kalay, Aysun Ercan, İlhan Taşkın, Seval Selçuk, Gökhan Özer, Cengiz Kurtişoğlu…
Fen Bilimleri öğretmeni Faruk Güven, Beden eğitimi öğretmeni Hikmet Akkoyun vardı. Anılar denizindeydik. Danimarkada yaşayan Levent Biçkinde oradaydı. Prof.Dr. Levent Şaylan'ı gözlerim aradı.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol