ÖLÜMÜNÜN 3. YILDÖNÜMÜNDE DEVRIMCI SUPHI KARAMAN

Cumhuriyet kusaklari içersinde Atatürk'ü bilmeyenlerin 27 Mayis 1960 Devrimi'ni yapan subaylardan rahmetli Suphi Karaman'i bildiklerini sanmiyorum. Suphi Karaman 46 yil önce memleketi kargasaya sürüklemis, gazetecilerle, ünüversitelerle, zamanin muhalefeti ile kavgali, cumhuriyet kurumlari ile çekismeli, Silahli Kuvvetleri küçümseyen,
Millet Meclisinde çogunluguna güvenen ve bu güven içersinde onlara "Siz isterseniz Hilafeti de getirebilirsiniz" diyen bir ceberrut iktidara karsi harekete geçen MILLI BIRLIK KOMITESI subaylarindan biriydi. Bu Subay kadrosu, bugün rejimin güvencesi, cumhuriyetin teminati olan birçok devlet kurumlarinin kurucularindan, tikanmis bulunan ATATÜRK YOLU'nu açanlardir. Suphi Karaman onlarin içinde saygin bir yeri olan kimseydi.
Rahmetli Suphi Karaman ile 1960'li yillarin sonu ile 1970'li yillarin basinda, yaklasik on yila yakin Ankara'da, Halkevleri Genel merkez yönetiminde beraber olduk. Bu süreçte Genel Baskanimiz ayni subay kadrosundan Kadri Kaplan'di. O yillarda Milli Birlik Komitesi olarak anilan bu subaylar, Tabii Senatör olarak, Cumhuriyet Senatosu üyesi idiler.
1950 yilinda Demokrat Parti iktidari tarafindan Köy Enstitüleri ile birlikte kapatilan Atatürk'ün Halkevleri 1960'li yillarin ortalarindan ünlü eski Halkevciler tarafindan tekrar kurulup açilmislardi. Sivil hayata geçmis, Cumhuriyet Senatosu çatisi altinda millet hizmetine girmis olan bu emekli subaylar, Halkevlerinin ikinci kurulusuna ilgi göstermisler, yönetimin çesitli kademelerinde görev alarak destek olmuslardir. Bu vesileyle onlarla sik sik Halkevi Merkezi'nde bir araya gelerek çalismalar yapiyor, ülke sorunlarini görüsüp tartisiyorduk. Suphi Karaman bu tartismalarda, ülke sorunlarinin çözümünde çare üreten bir özellege sahipti. Bu nedenle kendisi ile çok iyi anlasiyorduk ve dost olmustuk. Ben o yillarda Hem Kirklareli Halkevi Baskani, hem Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, daha sonra da Genel Denetleme Kurulu, Trakya Bölge Baskani idim. Kirklareli merkezinde, Babaeski'de Halkevi, Üsküp, Dolhan, Inece, Kaynarca ve Kiyiköy'de Halkodalarimiz vardi. Kaynar ca Halkodasinin basina Erdogan Kantürer'i getirmistik. Bu sira Kantürer kooperatifçilikle yeni yeni ilgilenmeye baslamisti. Halkodasi ile kooperatifçilgi beraber yürütmesi için kendisine ayricalikli destek oluyor, toplantilara katiliyordum, etkili olmasi, çalismalarindan inisyatif almasi için Erdogan Kantürer'e Ankara'dan bir minibüs getirtmistim. Kantürer'in çalismalarini görmek amaciyla Genel Baskan, Tabii Senatör Kadri Kaplan Kaynarca'ya gelmistir. Daha sonraki yillarda ise Suphi Karaman Kirklareli'ne geldi. Halkevcilik çalismalarimiz hakkinda bilgi almisti.
Hiç kuskusuz Suphi Karaman içtenlikli bir ATATÜRK DEVRIMCISI, LAIK CUMHURIYET savunucusu idi. Her vesileyle onun için öncelikli olan Atatürk ve Devrimin temel ilkeleri idi. Benim Bildirici üyesi oldugum Atatürk Enstitüsü'nün kurulmasinda etkin bir rol oynamisti. Zaten 27 Mayis Devrimi'nin "Beyni kabul edilen Vasington Askeri Atesisi rahmetli Dündar Seyhan da Halkevi yönetiminde Genel Sekreter idi. 27 Mayis 1960 Ihtilali sirasinda Ankara Garnizon Komutani olan Nuri Hazar Pasa, sivillerden sair ve parlementer Sinasi Özdenoglu, Prof. Anil Çeçen, sair Ceyhun Atuf Kansu, sair Necdet Evliyagil, Atatürk'ün çevresinden Prof. Hikmet Bayur, rahmetli Atilla Ilhan'in yazilarinda sik sik adini andigi Hasan Tanrikul, Edebiyatçi Hikmet Dizdaroglu, Doç. Bahriye Üçok, eski Basbakanlardan Prof. Sadi Irmak, Prof. Gündüz Akinci, sair Mehmet Salihoglu Milli Birlikçilerden Cumhuriyet Senatosu üyesi Devlet Bakani Mehmet Özgünes, ilk zamanlarda sair Behçet Kemal Çaglar, Prof. Celal Ertug ve daha birçok ünlü sahsiyet Halkevinin çatisi altinda toplanmistik. Tümü yurtseverdiler, Önlerinde ülkeden, Atatürk Devrimlerinden, cumhuriyetten baska birsey yoktu. Inanarak çalisiyordular. Halkevlerinde benim gibi görev yapan Köy Enstitü çikisli olanlara ayri bir ilgi gösteriyorlardi. Birgün Suphi Karaman'a Halkevlerini ve Köy Enstitülerini birer yasa ile tekrar açmayi niçin düsünmediklerini sordugumda gariptir, düsünmediklerini, ülke sorunlarini sordugumda gariptir, düsünmediklerini, ülke sorunlarini layikiyle bilmediklerini söylemisti. Nur içinde yatsin, iyi bir dost idi.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol