ÖLENIN ARDINDAKI HALK

Halk katmanini zorla zarla ikiye, iki ayri kutba, kampa ayirmak ugrasisi veriliyor sanki birileri tarafindan. Benden yana olan, ötekilerden yana olan.
Zorla ikiye ayirmaya mi çalisiyoruz acaba halk tabakasini?
Laik Cumhuriyetten yana olanlar, olmayanlar.
Laik cumhuriyeti önemseyen, önemsemeyen.
Laik cumhuriyeti umursayan, umursamayan.
Ecevit'i ugurlarken bu ayrim üzerine hesaplar mi yapildi?
Birileri bizimle ilgileniyor mu, ugrasiyor mu acaba? Saf saf sorayim.
AKP ve TRT sansürünün perde arkasindan bazi seyleri ekran basinda çok net göremedik. Perde arkasinda neler yasandi bilemiyoruz.
Öncelikle, cumhuriyetten yana olan kesimin bu törende etkin duruma gelecegi öngörüsü vardi hükümet kanadinda. Bu dogrultuda tepki yasanacagini düsünmüslerdi ki, özel kanallara önlem alindi. Bunun baska açiklamasi yapilabilir mi?
Kusku yok ki, cenaze pesindeki halk toplulugu, AKP hükümetinin taraf olmadigi, hos görmedigi, sevmedigi ve bitirmek için hizla çalisip didindigi bir anlayisin yani Atatürkçü-laik cumhuriyetin savunuculari, yandaslari. AKP'nin bu insanlara, halkin bu kesimine ve anlayisina kesinlikle gereksinimi yok. Bunun hesabini yapiyorlar. Onlarin hesabina göre ilk genel seçimde onlara oy verip yine çok büyük bir oy oraniyla veya asiri sandalye sayisiyla meclise getirecek olan tabaka çok çok çok çok daha fazla.
Hükümetin lider kadrosu cenaze alanina halkin girdigi kapidan girememisler. Tüm etkinlerin, yetkinlerin, etkililerin, yetkililerin, girdigi kapidan degil de sapadan, sotadan girmisler. Görmedik. Duyduklarimizin aracisiyiz.
Ecevit'in beyin kanamasina yil açan, türban kaynakli cenaze töreninde gördükleri muamele, ugradiklari saldiri, bu gibi zorunlu ortamlarda nasil davranmalari, neler yapmalari, neler yapmamalari konusunda deneyim kazandirmis hükümet kanadina.
11 Kasim cumartesi günü halk onlara tepkili olacakti. Her halde öyleydi de.
Ama onlarin umrunda degildi ki. Çünkü halkin bu kismini önemsemiyorlardi zaten. Onlar için önemli olan, onlara oy veren, belirli bir oy sayisiyla onlari büyük bir sandalye farkiyla iktidara getiren ve bundan sonra da iktidarda tutmalarini bekledikleri seçmen katmani.
Yoksa, onlara oy vermeyenler ve vermek olasiligi olmayanlar olsa da olur, olmasa da, ölse de olur, ölmese de. Çünkü onlarin zulada daha bir ise yarar, daha bir kullanisli halk birikimi var.
Yine de, öyle görmeseler iyi ederler.
Neden mi?
Halk bu. Karaçam hocamizin degimiyle, "isçiyle dincinin bulusmasi kolay oluyor!"
isçiyle dinci, ekmek deyince, kaçinilmaz çikarlar söz konusu olunca bir araya kolay gelebiliyor.
Cenaze töreni alaninda TV ekranlarina konusan insanlar var. Ömründe Ecevit'e hiç oy vermemis ama bugün son yolculugunda onu ugurlamaya gelmis bu insanlar, onun için neler söylemiyorlar neler. Ömürlerinde övgüye dair hangi sözleri ve söz gruplarini hatta cümleleri biliyorlarsa hiç kiskanmadan ortaya koyuyorlar. Yere göge sigdiramiyorlar. Mustafa Kemal'den sonra ikinci Atatürk diyen mi, yeryüzünün en dürüst politikacisi mi, en zarif, Türk siyasal yasaminin en barisçil, en saygin insani mi.
Saglikli ömrü olsun sayin Demirel'in, bir gün onun ardindan da ayni manzarayi izleyecegiz, gözleyecegiz. Günü geldiginde ne "aile fotografi" animsanacak, ne yegenler, ne sunta ticaretleri, ne MC'ler, ne siyasal kaydirmacali, kandirmacali umutvar tavirlari. Hepsi unutulacak.
Bunun adina "vefa" denecek. O gün geldiginde Mustafa Kemal'den sonra ikinci Atatürk o olacak.
Onun yüzden, böylesi günlerde söylenmis hamasi sözler pek belbaglamaya gelmiyor.
Ugur Mumcu'nun ardindan yürüyen kalabalik ta sanirim bu kisilerden olusuyordu. Ahmet Taner Kislali'nin ve benzerlerinin.
Hatta Özal'in
Ve hatta Türkes'in.
Böyle olur halklarin cenaze törenleri. Hani, "iste istanbul pasam!"
iste halk!.. Bugün bir biçimde çekindikleri bu halk, yarin onlar için de ayni övgüleri dizdirecek. Kuskulari olmasin. Üstüne bir de bu gün buraya katilmayan kesim de katilacak o zaman. Siz seyredin o gün Ankara meydanlarini.
Halk bu.
Önemli.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol