OLAYLAR YAZILMAZSA TARIH OLMAZ

Fuat GÜRKAS'in siir kösesinde çikan dörtlüklerini okuyor musunuz bilmem. Siirlerde tarih var, elestiri var, hiciv var, güzel deyisler var. Ömer HAYYAM gibi üslûp var Fuat GÜRKAS'da. Arada bir Kirklar eli'nin geçmisinde kalan olaylari da siirlestiriyor. 17 Ocak 1995 tarihli ÖNADIM'da çikan «ANILARIN YERI» adindaki siiri iste böyle bir siir. Bugün ondan söz etmek istiyorum ve animsamaniz için köseme aliyorum.
Bol nutuktu bayramlardan ginayim,
Bayramlarin yaninda biraz da anilardan yanayim.
Bayramlar güven tazeler.
Anilarsa bilinci biler.
Yenilgi, buruk aci,
Failiyse siliktir.
Bu sebepten anilmaz acilar.
Lanetlenmez sebep olanlar,
Iste insanin zayif tarafi,
Direnir, içmez ani denen aci ilaci.
Ne olurdu anilsa,
22 Ekim 1912, 25 Temmuz 1920.
Birakmak olur mu,
Bu ugurda sehitleri, gazileri.
Bilinsin beyaz atiyla Abdullah Pasa,
Handere, Demirkapi sirtlarinda yatan
Kizilcik Pinari Süvari Çukuru'nda yok olan,
Yigitler kimindi, nedir unutulma nedeni,
Köy kahvesinde daha ne kadar anlatilir hikayeleri?
Gün 26 Temmuz 1920,
Yunan'i görünce çarsi meydaninda,
Çesmeden indiren hilali, baglayan haçi,
Lanetlenmeli balikçi Pavlaki.
Tarih ne bagrismak, ne aglamak için,
Dünü anlayip, bugünü yasamak,
Yarini planlamak için.
Dersi alip hazmetmeliyiz için için...
Ey millet,
Bunu yapabiliyorsa evladin,
Senin çok, çok gözünaydin!...
Türk insaninda tarih bilinci yok. Tarih bilgisi ise yetersiz. Bu yüzden tarihten ders almasini bilmiyoruz. Bakiyoruz geçmiste yasadigimiz bir takim olaylar aynen karsimiza çikiyor. O zaman ne oluyor ? Tarih kendini tekrarlamis oluyor. Tarihten ders alinsa o kendini tekrarlamaz,
Türk halki son yüzyil içersinde Cumhuriyet Dönemi yakin tarihimizde Kirklareli ve Trakya'da geçen bir takim olaylari biliyoruz. Fakat bilmediklerimiz, daha sonra ögrendiklerimiz de var. Örnegin, Fuat GÜRKAS'in siirinde Balkan Savasi ile ilgili sözünü ettigi Handere, Demirkapi, Kizilcik Pinari Süvari Çukuru Sehitleri'ni, Kirklareli'nin Yunanlilar tarafindan isgali sirasinda Çarsi Meydani'ndaki çesmenin üzerinden Hilal'i indirip yerine Haç'in konulmasi olayini simdi duyuyoruz. Cafer Tayyar Pasa'yi Bostanli Köyü'nde Yunanlilar'a teslim edenleri de yakinda ögrendik.
Milli Mücadelenin Kongreler Devri sirasinda yöremizde yerli Rum gençlerini örgütleyenler, Kuvay-i Milliyeci gençlerin örgütlenmesini engelleyenlerin bulunduguna, isbirligi yapildigina iliskin bilgiler bulunmaktadir. O dönemi yasayanlar, olaylara tanik olanlar simdilerde anilarini yazmaya basladilar. Kirklareli Yayla Mitingi'ne katilan Yunan Krali olayi hakkinda simdilerde bilgi sahibiyiz.
Balkan Savasi'nin Kirklareli Muharebeleri'nin ilk günlerinde Tastabya'da dört Türk askerinin 250 kisilik bir Bulgar birligini saatlerce mesgul ettigini kaç kisi biliyor ? Orada simdi bir anit yükseliyor, biliyor musunuz ?
Bîr toplum ki okumaz, bir toplum ki geçmisini merak etmez, olaylarin içindeki gerçekleri ögrenmek istemez, sabahtan aksama dedikodu üretir, köse dönmeyi düsünür, orada ne olur, siz düsünün.
Dünyada böyle çevresine ilgisiz ve bilgisiz insanlardan olusan bir baska toplum var mi, bilmiyoruz. Afrika ülkelerinde okullarda ÇEVRE BILGISI adini tasiyan bir ders okutulmaktadir. Bunu bilince kendimize yer biçmekte güçlük çekiyorum. «Biz niye böyleyiz» diye düsünüyorum. Hangi çagda yasiyoruz, bir düsünsek ya. Türkiye'yi tembellikle bagnazlik batiracak. Düsünce ve is bazinda yüzde kaç kapasite ile çalisiyoruz. Bunu bir bilsek bugün toplumsal olaylari daha iyi anlamis oluruz.
Fuat GÜRKAS'in siirindeki gerçege, yakinmalara kulak vermek gerekir. O zaman çevremizdeki Ates Çemberi'ni, içimizdeki düsmanliklari daha iyi degerlendirebilecegimizi düsünüyorum.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol