1940’li yillarin ortalarinda çok partili hayata geçis Türkiye’nin ilerlemesinde, degisminde, halkin egitim ve ögretiminde bir Dönüm Noktasi olmustur. Demokratiklesmenin kendisinde degil fakat demokrasiyi anlamada, uygulamada, yozlasma ve Halka Görelik Yönetimde israr süreci baslamis, bu durum cumhuriyetçilerin çagdaslasmanin temeline koyduklari INSAN OLMA MILLET OLMA DAVASI’nin hizini kesmis ülke genelindeki yayginligi sinirlamistir. Nitekim ülkenin dogusununda ve güneydogusunda okuma yazma, okullasmada büyük ölçüde ihmaller, gerilemeler baslamistir. Özellikle kiz çocuklarinin okullara gitmedikleri, göndermedikleri yetkililerin söylemleri arasina girmistir.
Bugünlerde basinda kitap okutma da, okuma yazma kampanyalarinda promosyon öne çikmistir. Kitap okumayanlar, okuma yazma bilmeyenler özendirilmektedir. Adeta resmiler yurttasa yalvarmaktadirlar. “Aman çougunu okut, okula gönder” demektedirler. Biz bu baglamdaki uygulamayi anlamiyoruz. Sen devletsin, yasan yoksa, yasayi çikarir, uygulamaya geçirir, okumak-yazmak istemeyenlere, egitimden kaçanlara geregini yaparsin. Dünyanin hiçbir yerinde hükümetler, iktidarlar okuma yazmadan, egitimden kaçanlara göz yummamislardir. Bu konuda kadin erkek ayrimciligi da yapmamislardir. Cumhuriyetin ilk yillarindan çok partili hayata kadar bu baglamda kadin erkek esitliginde ayrimcilik yapilmamistir. Yediden yetmise herkes okumaya zorlanmistir.
Yeryüznün su gerçegini iyi bilmemiz gerekir. EÄzITIM bir ülkenin stratejik konusu ve faaliyetidir. Gelecek bu konudaki tutum ve davranislara, ulusun egitiminde israr edip etmemeye baglidir. Bu nedenle ileri uluslar, ileri ülkeler egitime önem vermis ülkeler olarak dikkati çekmislerdir. Dünyada hangi ülke vardir ki halkini okutmasin, ulusun egitiminden geçirmesin, insanlarinin egitiminden kaçmalarina göz yumsun. Yok böyle bir olay. Egitimde ihmaller, egitim faaliyetlerinde savsaklamalar, ögrenciye, veliye göre uygulamalar bizde, devr-i demokrasi döneminde görülmüstür. Çünkü ülkeyi yöneten ikbal ve iktidar sahipleri iktidarda kalma sürecini öne çikarmislardir. Ülkenin yüce çikarlari gözardi edilmistir. Seksenbes yillik cumhuriyet egitimi en önemli sorun olarak görmüsken bu sorunun hâlâ çözümlenmeyen sorunlarin basinda görülmesi sasirtici ve düsündürücüdür.
Bir ülkenin egitimsiz yada yetersiz egitim düzeyinde kalmasi beraberinde çok ciddi sorunlar getiren vahim bir olaydir. Bunda vebali olanlar tarihin mahkûmiyetinden kurtulamayacaklardir. Bizim ülkemizde de son 60 yillik süreçte egitimi ciddi, çagdas bir anlayisla ele almayan tüm gelmis geçmis iktidar sahipleri tarihin bu hükmünden kurtulamayacaklardir. Baksaniza, onlarin ihmalleri yüzünden bugün cehalet hareket halindedir. Cehalet, irtica ülkeyi, halki kusatmistir. Bundan kaynaklanan sorunlar ve çesitleri artmistir. Bu nedenle tekrar egitimi, (KALITELI EÄzITIMI) öne çikarmak zorundayiz. Artik halka göre yönetim anlayisindan vazgeçip, ÜLKEYE GÖRE YÖNETIM uygulamasina yönelmeliyiz. ULUS hayatinda Yeni bir Dönem baslatmaliyiz. Baska Çare görenler varsa beri gelsin.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol