OKUMAK GÜZEL SEY BE KARDESIM

Halkin okumadigi ne kadar önemli bir ulusal sorun ise okuyanlarin da ne okuduklari o kadar merak konusudur. Çünkü gazetelerin de, kitaplarin da, dergilerin de kaliteli, içerik itibariyle olgun ve dolgun bilgilere yüklü olup olmadiklari önem tasimaktadir. Ben geçmiste okumanin önüne felsefeyi koymus, felsefe ile yola çikmistim. Sözgelimi 20. yüzyilin bütün filozoflarini okumusumdur.
Sonra sirada klasikler ve Nobel Ödülü almis kitaplar gelmistir. Klasikler bilindigi gibi ünlü Milli Egitim Bakani Hasan Ali Yücel zamaninda Türkçe'ye çevrilip kazandirilmis Beyaz kapli kitaplardir. Dünya edebiyatinin önde gelen yapitlaridir. Onlarin hemen bütün serisini Milli Egitim Bakanligi Yayinevinden taksitle satin almistim. Bir kitabin klasik olmasi demek, bütün zamanlar boyunca akilciligini, gerçekçiligini, güncelligini korumus olmasi demektir. Kitaplar gibi dergiler de öyledir. Onlarin da magazin aktüel olup olmayanlari vardir.
Türkiye'nin geçmisinde çok çesitli ve kaliteli kültür sanat dergileri çikardi. Bir aralik ve bir vesileyle okudugum dergilerden söz etmistim. Geçmiste okudugum o güzelim dergiler bugün yayin hayatinda yoktur. Ben bugün için ayda dört dergi okumaktayim. BILIM ve ÜTOPYA, TOPLUMSAL TARIH, KITAPLIK, ve TÜRK EDEBIYATI bunlardandir. Saniyorum bu dergilerden Kirklareli gazete bayilerine her sayidan 2-3 adet gelmektedir. Bu yazimda Bilim ve Ütopya'nin Ocak sayisinda yer alan arkelog Erkan Ildiz'in, Moses Israel Finley'in Türkçe'ye çevirilmis ANTIK ÇAÄz EKONOMISI adli kitabini tanitan yazisinda Kirklareli'nin durumunu da açiklayici sandigim bilgilerin bulundugu bölümlerinden söz etmek istiyorum.
Eski çaglarda insanlarin büyük çogunlugu kirsal kesimlerde, köylerde yasarlardi. Sehirlerde nüfusun ancak yüzde besi otururdu. Halk tarim ve hayvancilikla geçinirdi.
Yazara göre bu dönemin ekonomisi kölelerin alinip satilmasi esasina dayaniyordu. Yani insanlar satiliyor, satilan insanlar için kurulmus pazarlar olusuyordu. Ticaret ise insanlarin oturduklari yerlere yakin noktalarda kurulmus pazarlarda yapiliyordu. Tabii ticaretin bugünkü anlamda oldugunu söylemek mümkün degildir. Insanlar, kredinin piyasanin ne oldugunu bilmiyorlardi. Üretimden çok tüketim agirlikliydilar. Yani eski çagda insanlar satmak için degil, yemek, içmek ve tüketmek için üretim, ekip biçme yapiyorlardi. Sehirlerde "ticaret ve sanayi gelismedigi için toplum tüketici bir toplumdu."
Bu son cümlenin altini çizmek isterim. Bir yerde sanayi yoksa, ticaret sinirliysa orada refah yoktur. Kirklareli bu ifadenin anlami ve sinirlari içersine girmektedir. Kirklareli'nde küçük ölçekli de olsa sanayi ve ticaret duragandir. Gida imalathanelerinin disinda diger isyerlerinde alisverisler son derece küçük yogunlukta ve bazi günlerde ise buralara gelen kimseler yoktur. Ticaret erbabi beklesmektedir. Sehir merkezinin karakteristigi tüketici olmasindandir. Üretimin olmadigi yerde de toplum statiktir yani hareketsizdir ve bir çesit içine kapaniktir. Toplumsal hayat 24 saat degil, 7-8 saattir. Bu durumda insanlarin refah beklemeleri, kendilerini kurtaracaklarini umut etmeleri hayaldir.
Buna göre Kirklareli eski çaga benzer taraflari ile dikkati çekmektedir. Bilmiyorum ama sehrin tükettigi mal ve maddelerin büyük çogunlugu disardan gelmektedir. Süphesiz bu durumda Kirklareli'nde yeni bir sey söylemenin olanagi yoktur. Nitekim gelismeden, degisimdensöz edenler ayni seyleri ve kendilerini tekrar etmektedirler. Çünkü ortada elle tutulur bir sey yoktur. Bu durumda toplum kendi içine kapanmistir. Ruh hali karamsar ve mutsuzlukla malûldür. Bana göre Kirklareli durumunu tartismalidir. Bir sey olmaya karar vermelidir. Ölü arsalarin, eskimis yapilarin degerlendirilmesi bir kalkinma degil, belli bir süre için zamani kurtarmadir. Bir yerde ticarethanelere girenler ve önünden geçenler azaliyorsa orada hayat bitkiseldir. Nitekim bu haliyle Kirklareli dinamik (hareketli) bir toplum degil, statik (durgun) bir toplumdur. Her geçen gün ufka kararmaktadir. Antik çag ekonomisi Kirklareli'ni bitirecek, içinden çürütecek, insanlarini yoksullastiracaktir. nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol