OKUL SIRALARINDA OTURAN MILLETVEKILLERININ ÇOCUKLARI 4 MILYARLIK KOLTUKLARDA OTURUYORLAR

Türk Milli Mücadele Tarihi çok yazilmistir fakat hâlâ yazilmayan taraflari, bilinmeyen olaylari vardir. Bunlar zaman içersinde ortaya çikmakta, bilenler bilmiyenlere yazip söylemektedirler. Mesela sair dostum Ali Eryilmaz'in internet'ten alip bana aktardigi su olayi bugüne kadar bilmis degildim.
"9 Haziran 1921'de savas sürerken, Fransiz Sömürgeler Bakani Bouillion Ankara'ya gelmistir.
Fransizlarla bir anlasmaya varmak , hem vatanin bir bölümünün isgalden kurtulmasini saglayacak, hemde Ankara'nin, Avrupa ile ilk baris anlasmasi olacaktir.
Fransiz Sömürgeler Bakanini Ankara Gari'nda (istasyonunda) Mustafa Kemal ile Disisleri Bakani Yusuf Kemal (Tengirsek) karsilamistir. Ankara'nin konuguna aksam yemek vermek gerekmistir. Bu amaçla Yusuf Kemal Tengirsek yani Disisleri Bakani Mustafa Kemal'e gelir, "Pasam der, bu zata bir yemek vermek sarttir. Kinacizadelerden masa ve sandalye temin ettim. Ama bizde oniki kisilik yemek takimi yok. Ankara esrafindan da bulamadim. Emrederseniz istanbul'dan temin etsek."
Mustafa Kemal Disisleri Bakanina dönerek - "Bu zati Ankara istasyonunda beraber karsiladik. Tören bölügünün perisanligini gördü. 10 çesit tüfek, yirtik fotinler.. O buraya, bu yokluk içinde senin bu istilaya (isgale) nasil karsi koyabildigini kavramak için geldi. simdi sen, ona üzerinde markasi yazili altin takimlar içinde yemek ikram edersen bunlarda Babiâli'nin devami diye düsünür. Onlara olan, bunlara da olur der, Çeker gider. Bence sen onu meclise götür. Orada milletvekillerinin mektep siralarinda üçür üçür oturduklarini, tek kazanda pisen mercimek ve bulgurun tahta kasiklarla yendigini, Tashan'da bir odada üçünün, besinin yer yataklarinda yattigini görsün."
"Onu meclisin bir celsesinde (oturumunda) bulundur ve vatan meselelerini nasil enine boyuna, kili kirk yararak, en hayirli neticeye bagladiklarini görsün. Seni, görünürdeki imkanlarinla degil, gayelerinin yüceligi ile kavrar ve anlasma için karsina oturur."
Olay bu. Bilmedigimiz, bilip de anlatamadigimiz Mustafa Kemal de bu. Ya milli mücadele milletvekilleri yaninda simdikiler nerede? Onlar okul siralarinda üçer beser otururken, bugünküler degeri 4 milyar lira olan italyan koltuklarda oturmaktadirlar. Onlar mercimek ve bulgura talim ederken, bugünkülerin yedikleri arasinda sadece Kussütü noksan. Onlar yer yataklarinda yatarken, simdikiler, düne kadar özel Meclis lojmanlarinda otururlardi. simdiki savurganliga, lükse, saltanata bakarak, Türkiye sanki geçmiste yoksulluk yasamamistir. Milli mücadelenin tarihini, olaylarini ve o zamanki
sartlari ögrenmek istiyenler "sU ÇILGIN TÜRKLER" kitabini okumalidirlar.
Bu baglamda ise Mustafa Kemal'in büyüklügünü, yurtseverliginin derecesini anlamak mümkün degildir. Bir yabancinin gördügü gerçegi bir baska yerde baska türlü göstermenin ve görünmenin nasil bir anlayis yaratacagini Mustafa Kemal'in söylediklerinde bulmaktayiz.
su memlekette Mustafa Kemal düsmanligini su yasima, su basima ragmen anlamis degilim. Ya biz Mustafa Kemal'i bilmiyoruz ya karsitlarinda birtakim noksanliklar, hastaliklar vardir. Bütün dünyanin takdir ettigi bir Devlet Adami'ni, bir KURTARICI'ya kendi memleketinde düsman çikacagina sasmamak, sasirmamak elde degildir. "Herkes hastanelerde yatmaz, aramizda hasta dolasanlar çoktur" diyenler yanlis söylememislerdir. Biz, bu baglamda Mustafa Kemal ile ugrasmanin sakincali oldugunu söylemekle yetinecegiz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com