Nükleere, çevre fuarinda övgü

15-16-17 Haziran tarihlerinde Istanbul’da gerçeklestirilen 17. Uluslararasi Enerji ve Çevre Fuari ve Konfe-ransi’nda bir panel düzenleyen MÜSIAD, nükleer santral konusunu gündemine aldi. Panelde, Türkiye’nin AB seviyesine ulasmasi için bu santrallerin kurulmasi gerektigi kaydedildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Taner Yildiz’in açilisini yapmis oldugu bu fuarin bir bölümünde gerçeklesen söz konusu panelde Igneada’nin ismi de nükleer santral yapilacak yerler arasinda geçti. Paneldeki konusmacilar fay hatlarinin nükleer santral için tehlike arz etmedigini savunurken, santral ile yeni is olanaklari dogacagini da söylediler. Müstakil Sanayici ve Isadamlari Dernegi’nin (MÜSIAD) geçtigimiz günlerde 17. Uluslararasi Enerji ve Çevre Fuari ve Konferansi- ICCI 2011 kapsaminda nükleer enerjiye yönelik özel olarak düzenledigi panelde, nükleer enerji konusunda Türkiye’ye yapilan tavsiyeler dikkat çekti.

Panelin oturum baskanligini MÜSIAD Genel Baskan Yardimcisi Nail Olpak yaparken, konusmacilar arasinda ITÜ Enerji Enstitüsü'den Prof.Dr. Beril Tugrul, Ankara Üniversitesi'nden Dr.Kamil Kayabali, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligi ve Cinergroup'tan Doç. Dr. Sami Demirbilek, Enerji Hukuku Arastirma Enstitüsü'nden Doç. Dr. Mehmet Özdamar ve Akkuyu Güç Santrali Elektrik Üretim A.Åz.'den Alexander Superfin yeraldi. Igneada’nin isminin de sik sik dile getirildigi panelde Prof. Dr. Beril Tugrul su konusmayi yapti:

Türkiye AB seviyesine ulasmak için nükleer santral kurmalidir

“Nükleer enerji, ülkemizde son zamanlarda en çok üzerinde durulan konu haline geldi. Bu enerjinin tercih edilmesindeki faktörlere bakilmasi gerekli. Rekabet durumu, cografik, teknolojik etkenlerin iyi incelenmesi gerekmektedir. Özellikle teknolojik etkenler kapsaminda Türkiye'de nükleer santralinin kurulmasi için yeterli teknolojik alt yapi yoktur. Türkiye AB gelismislik seviyesine ulasmak istiyorsa gerekli alt yapiyi saglayip gecikmeden nükleer santraller kurmak zorundadir.”

Fay hatti santral için engel degil

Panelin devaminda diger bir konusmaci olan Prof. Dr. Kamil Kayabali da “Depremsellik Bakimindan Nükleer Enerji Santralleri” adli sunumunda, Türkiye'nin deprem fay hatlari üzerinde bulundugunun gözardi edilemez bir gerçek oldugunu aktararak; “Ancak bu durum nükleer santrallerin kurulmasi için engel degildir. Eger öyle olsaydi Japonya gibi depremlerin en çok yasandigi ülkede 54 adet nükleer santral kurulmazdi. Türkiye'de kurulmasi planlanan Sinop - Inceburun, Kirklareli - Igneada ve Mersin Akkuyu nükleer santralleri bu depremin etkilerinden daha ziyade bu nükleer santral için lazim olan yakit teminidir. Çünkü orta/kisa vadede yakit temini önemli bir sorundur. Türkiye'de kaynaklar dogru kullanilirsa yakit temini konusunda önemli asamalar kaydedebilir” diye konustu.

Akkuyu Güç Santrali Elektrik Üretim A.Åz.'den Alexander Superfin ise açiklamalarinda Türkiye'de nükleer santral kurulmasinin hem Türkiye, hem de yatirimci için oldukça karli bir girisim olacagini aktararak su cümleleri kaydetti:

Nükleer santral yeni is olanaklari saglar

“Nükleer santral insaati, ekonomik olarak istihdam saglayarak yeni is olanaklari yaratir. Nükleer enerji santralleri konusunda halkimiz görmedikleri, duymadiklari ve bilmedikleri için hakli olarak korku duyuyor. Biz sirketler olarak halki bilgilendirecegiz ve bu korkulari ortadan kaldiracagiz. Nükleer enerji konusunda çalismalar zamaninda yapilacak ve halk tesisleri ziyaret ederek tartismalara katilabilecek ve çalismalarin maketlerini inceleyebilecek.”