"Ne ön nede arka bahçeyiz"

Gerçeklestirdikleri sendikal faaliyetler hakkinda bir açiklama yapan Bagimsiz Tarim Orman ve Çevre Sendikasi (BATOÇ-SEN) Genel Teskilatlanma Sekreteri Göksal Çidem, mücadelelerinin alin teri mücadelesi oldugunu, siyasi ya da ideolojik bir olusum içinde olmadiklarini, emekten yana taraf olduklarini söyledi. Bagimsiz Kamu Görevlileri Sendikalari Konfederasyonu (BASK)'nun, Atatürk'ün "Bagimsizlik benim karakterimdir" sözünü düstur edindigini belirten Çidem, bu dogrultuda taviz vermeden siyasi ve ideolojik olusumlara payanda olmadan, çalisanlarin haklari için hiçbir yerden icazet almadan sendikal mücadele verdigini vurguladi. Hukukun üstünlügüne inanarak mücadele ettiklerini, bu dogrultuda birçok kazanimlar elde ettiklerine deginen Çidem, "2008 yili YPK karari geregi magdur edilen çalisanlarimizin haklarini yargi yoluyla geri aldik. KIT personeli ek ödemeden mahrum birakan YPK kararinin iptali için Danistay 11. Dairesi'nde açtigimiz dava karar asamasina gelmistir. 
TMO ve TIGEM çalisanlari için Tarim Bakanligina açtigimiz üretimi tesvik primi davasinda Tarim Bakanligi'nin talebi reddedilerek Mahkeme esastan görüsme karari vermistir. Karar asamasinda olan davanin lehimize sonuçlanmasini bekliyoruz.
Bagimsiz Haber Sen tarafindan PTT çalisanlari adina Kefalet Sandigi alacaklari için açtiklari dava AIHM de kabul edilmis, Insan Haklari Mahkemesi'nde görüsülecektir. BASK temsilcileri yerelde çalisanlarin sorunlarini en net gören bilen yereldeki sendika temsilcileridir" diye konustu.
Gücümüzü kamu çalisanlarindan aliyoruz. BASK'a bagli BATOÇ-SEN'in yereldeki çalismalari hakkinda da açiklamalarda bulunan Çidem, 
"Kirklareli'ndeki çalisanlarimiz adina 3 davada taraf olduk. Birini kazandik, ikisi karar asamasinda. Yargi yolunda hukuk mücadelesi verirken, Ilimizde çogunlukta oldugumuz isyerlerinde de üyelerimizin mali ve sosyal haklari konusunda her zaman kazanan 


BATOÇ-SEN üyeleri oldu. 
Örnek vermek gerekirse ayni ilde ayni tarihlerde binlerce çalisani olan kurumlar bankalardan maas karsiligi 500 TL promosyon alirken, BATOÇ-SEN'in çogunlukta oldugu kurumlarda onbes-otuz kamu çalisani için kisi basina 1000-1350 TL promosyon ödemesi yapilmistir. 2007 yilinda oldugu gibi 2010 yilinda da BATOÇ-SEN'in yetkili oldugu isyerlerinde yine 3 yil için 1000 TL ve üzeri promosyon ödemesi maas alinan banka tarafindan pesin olarak çalisanlara ödenmistir. Kamu çalisanlarina sesleniyorum. Üyesi bulundugunuz ildeki sendika temsilcilerine sorun. Sizler binlerce çalisan 500-800 TL alirken, bir avuç çalisanin neden sizlerin 2-3 kati promosyon almaktadir? 
Çünkü bizler ilkeli sendikaciligi düstur edindik. Bizim mücadelemiz alin teri içindir. Kimseden icazet almadan sendikacilik yapiyoruz. Ne siyasi nede ideolojik hiçbir olusumun içinde degiliz. Hiç kimsenin yaninda ve saginda solunda degiliz. Ne ön nede arka bahçeyiz. Biz emegin yanindayiz. Kamu çalisanlariyla iç içeyiz. Sorunlari da magduriyetleri birebir yasayanlariz. Gücümüzü bize inanan kamu çalisanlarindan aliyoruz" seklinde konustu. Yalnizca sendikacilik yapmiyoruz
Çalisanlarin haklarinin korunmasi ve gelistirilmesinin yani sira toplumsal duyarliliklari da göz ardi etmediklerini ifade eden Çidem, Kirklareli'ndeki tarihi degerlerin korunmasina yönelik olarakta çalisma içinde olduklarini belirterek, "Seyfioglu Tabyasi buna bir örnektir. Konuya duyarlilik gösteren basta Valimiz Sayin Muammer Musmal olmak üzere tüm yetkililere tesekkür ediyoruz. Hizmet kolumuz geregi tarimda çiftçilerin sorunlarini da dile getirerek, ilgili oda ve kurumlar nezdinde çözüm arayisimiz devam etmektedir. Trakya'daki tarim alanlarinin ve çevrenin korunmasi adina çesitli etkinliklere öncülük ettik ve katilim sagladik. 
Sivil toplum örgütü olarak sadece merkezden gelen basin açiklamalarini okumak ile sendikal mücadele olmuyor. Öncelikle yasadiginiz yerde ki çalisanlarin sorunlarina çözümler üretmek gerekir. Yasadiginiz sehrin toplumsal birlikteligi için yapilan toplantilara icabet etmek ve buralarda görev almakla sendikalarin görevi dir" dedi.
Çalisanlarin haklarinin yani sira yasadiklari çevre için yapilan çalismalara da katki ve katilim sagladiklarinin altini çizen Çidem, bu nedenden kaynakli olarak sayilarinin her geçen gün arttigini kaydetti. Çidem, konusmasini söyle sürdürdü;
"Yasanan magduriyetler konusunda 'yetkili sendikayiz' diyenlerin sustugu, üyelerine 'görüsüyoruz mutlu sona az kaldi'  gibi yillarca söylediklerini bugünde söyleyerek oyalama ve günü kurtarma çabasindalar. Yurt disinda çok yildizli otellerde yapilan toplantilarla sorun çözülemez.  BATOÇ-SEN olarak üyelerimizin haklarini koruma ve gelistirme konusunda ki mücadelemiz her türlü demokratik platform da ödün vermeden devam edecektir."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol