Nazara mı geldik?

Türkiye genelinde son dönemde peş peşe yaşanan olaylar 2020 yılına kötü bir başlangıç yapmamıza neden oldu. Elazığ ve çevresinde yaşanan depremle yürekler yanarken
Suriye’de şehit düşen askerlerimiz, yaşanan uçak kazası derken son olarak Van’da
düşen çığın altında kalanlar ve onları kurtarmaya giden ekiplerinde çığ altında kalması
ülke olarak hepimizi derinden üzdü. Konu Kırklareli İl Genel Meclisi’nin de gündemindeydi. Grup başkanları ve Meclis üyeleri söz alarak yaşanan olumsuzlukların son bulmasını temenni ettiler. Yapılan temennilerin yanı sıra karşılıklı eleştirilerde temennilerin yanı sıra dile getirildi. Meclis Başkanı demokrasi çerçevesinde yapılan tüm eleştirilerin ve
yorumların yapıcı olacağına vurgu yaparak Meclis üyelerinin dileklerine katıldı.

Kırklareli İl Genel Meclisi Şubat ayının 4’ncü birleşimini yaptı. Meclis gündem maddelerine geçmeden önce CHP Grup Başkanı Aptullah Mutluer ve AK Parti Grup Başkanı Nihat Sağlam söz alarak gündem dışı konuşmalarda bulundu. Tarafların gündem dışı gündemi ise Türkiye’nin gündemi idi. Aydın Karakoç Başkanlığında 06.02.2020 Perşembe günü saat 11.00’da toplanan Meclis, gündem maddelerinde önce CHP Grup Başkanı Aptullah Mutluer’in söz alması ile başladı. Ülkemizin üzerinde adeta bir bela olduğunu, yüzlerin yaşanan son olaylarla gülmez olduğunu dile getiren Mutluer, ayrıca Kızılay gibi güvenilir kurumlarında yıpratılır hale geldiğini söyledi. Olumsuzlukların son bulması temennisinde bulunan Aptullah Mutluer yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; “Sanki ülkemizin başında bir bela dönüyor gibi. Son günlerde yüzümüz gülmez oldu. Gülmek istediğimizde içimizde bir huzursuzluk hissetmeye başladık. Terslikler üst üste geliyor. Elazığ depremi, şehitlerimiz, uçak kazası, dünde çığ felaketinde arama kurtarma çalışmasına gelen ekiplerinde üzerine çığ düşmesi gerçekten çok üzücü olaylar. Zaman zaman kurşun mu döktürmek gerekiyor bilemiyorum. Benim böyle şeylere inancım yok ama insanın aklına da gelmiyor değil. Bunun dışında zaman zaman da gündem dışı konuşmalar yapıyoruz burada. İyi de oluyor. Gündeme geçmeden önce memleket meseleleri ile ilgili fikirlerimiz ortaya sürerek beyin jimnastiği yapıyoruz.
Kızılay’a hala güvenimiz var
Kızılay konusunda şartlı bağışlara da değinen Mutluer, “Bu memlekette sorumluluk sahibi insanlar, milletin ana kucağı olarak gördüğü bir kurumu bu şekilde yıpratabiliyor. Benim için kime yardım yaptığı önemli değil. Bu ikinci planda bir konu. Bazı şeyler belki yasal olabilir ama yasal olmasının yanında ahlaki ve vicdani olmadıktan sonra toplam nazarında yer bulmadıktan sonra, toplum vicdanında aklanmadıktan sonra yasal olması hiçbir şey ifade etmez. Bu kurumların asla yıpratılmaması lazım. İnsanların bu kurumlara olan güveninin sarsılmaması gerektiği kanaatindeyim. Ben Kızılay’a hala güveniyorum. Kızılay Türkiye Cumhuriyeti’nin 151 yıllık kurumudur. Ama yöneticilerine hiç güvenim yok.
Depremde olanlar kaza ve kaderle
açıklanamaz
Elazığ depreminde bir sürü insan öldü. Daha da ölme ihtimali var. Biz bilime ve akla neden yönelmiyoruz. Hala hazırda depremde ve benzeri felaketlerde konuyu kaza ve kaderle açıklamaya çalışıyoruz. Bu yanlışlığın neden üzerine gidiyoruz. Bilim ve akıl çağdaşlığı yakalamanın ana temasıdır. Mutlaka yolumuzu değiştirmeliyiz.
Deprem Vergileri
Deprem vergileri nereye harcandı diye soruyoruz. ‘Bizim onlara verilecek cevabımız yok’ deniyor. Yani o zaman sorgulana bilirliğin dışında denetimsiz bir idare mi talep ediyorsunuz? Deprem vergileri 1999’daki büyük depremden sonra konuldu. Depremle ilgili hususlarda harcansın diye konuldu. Bütçede böyle bir kalem yokmuş. O zaman adını böyle koyma sorma ver vergisi diye koy. Deprem vergisi diye koyduysan bütçeye Çevre ve Şehircilik Bakanlığına koyarsın bir kalem aktarırsın. 7 milyon civarında dayanıksız binanın tespit edildiği söyleniyor. Hali hazırda 600 bini elden geçirilmiş. Bunlar bizim için önemsiz mi? Bilim adamları hangi sahada deprem olacak, bitmedi Aydın’a doğru devam edecek diyor. Bilim bunları tespit ediyor bugün. Bu fikirlere değer vermek zorundayız. Bunları kaza ve kaderle açıklamak benimde inandığım kutsal kitaba ters. Oda aklın yolundan git aklın yolundan gitmezsen üzerine pislik yağar diyor. Tekirdağ’da bir müdür yıkılacak binaya 10 bin liralık tuvalet yaptırıyor. Bunlar yanlış işler. Bunların gözümüzde güvenilirliği yok. Bunların denetlenmesi gerekiyor.”
Yanlış, yapanın boynu altında kalsın
CHP Grup Başkanı Aptullah Mutluer’in konuşması üzerine İl GenelMeclis Başkanı Aydın Karakoç, AK Parti Grup Başkanı Nihat Sağlam’a da söz verdi.
Sağlam hem Mutluer’in yaşanan olumsuz olaylarla ilgili görüşlerine katılırken bazı olaylara işaret ederken başka olaylara da işaret etmek gerektiğini de ima ederek;
“İki günden beri Elazığ depremi derken, Van Başkale, uçak kazası, Aptullah Beyin dediği gibi kötü olaylar oluyor. İnşallah bunlar son bulur. Ülkemizin başı sağolsun. Aptullah Bey bir şeyler diyor ama 3 tane Bakanımız deprem bölgesini gezerken bazı seçilmiş arkadaşlarımız kayak yapmaya gidiyor. Tekirdağ’da bir müdürden bahsediyor ama Tekirdağ Belediyesi’nden binlerce ton mazot çalınıyor ondan bahsetmiyor. Kim yanlış yapmışsa boynu altında kalsın. Teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Yerel parlamento olarak görüyorum
Konuya ilişkin son olarak konuşan İl Genel Meclis Başkanı Aydın Karakoç’da “Meclislerimizi bir demokrasi beşiği olarak görüyorum ben. Yerel parlamento olarak görüyorum. Birbirimizi kırmadan incitmeden, hakaret etmeden, demokrasi çerçevesinde yorum yapmak eleştirmek, ülke meseleleri üzerine konuşmak ilimizin sorunları üzerine konuşmak bir demokrasi erdemidir. Bu meclis te bu erdemi gösteriyor. Meclisteki tüm arkadaşlarımıza birbirlerini kırmadan olaylar üzerinde düşüncelerini dile getiriyorlar. Tüm meclis arkadaşlarıma duyarlılıklarından dolayı teşekkür ediyorum.
Ülkemiz gerçekten de birkaç gündür son derece olumsuz olaylar yaşıyor. Şehitlerimiz, çığ altında kalan görevlilerimiz, uçak kazası… inşallah son olur. Bu ülke üzerindeki kara bulutlar dağılır diyelim” şeklinde konuştu.