NE ZAMAN?

Evet, Türkiye de bilimsel, sosyal, teknolojik, yaşam standartları vb. alanlarda, dünyaya paralel gelişmelerden payına düşeni alıyor. Buna itirazımız yok, tabii ki olmalı. Tabii ki, dünya artık küçüldü, ulaşabilirlik maksimum seviyede, olması gereken de budur ve bundan doğal bir şey de düşünülemez.
Ancak; insan, doğa ve hayvan hakları konusunda, örgütlenme, hak arama, kurumsal yapıların yetki, sorumluluk ve halkla ilişkileri konusunda ne yazık ki aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Bakmakla görmenin aynı şey olmadığı gibi, sanki bazı kurumların sınırsız yetkileri varmış algısı ve kabulü ile halka reva görülen 'biz ne dersek odur veya kim güçlü ise kararı o verir' anlayışı artık çağın çok gerilerinde kalmıştır. Burada, her kötü muameleyi 'sorgulanamaz, buna biz layıkız, bu bir tanrı talimatıdır' öngörüsünü olduğu gibi kabul eden, itiraz etmeyen, koşulsuz itaat eden halkın vebali yok mu? Var tabii ki. Adalette, ekonomide, siyasette, bireysel işlerimizde karşılaştığımız haksızlıklara karşı demokratik isyan haklarımızı sonuna kadar kullanmalıyız ki; toplumun tüm bireylerine örnek olsun, başkaları da aynı sorunları yaşamasın.Buna çok basit bir örnek vermek istiyorum.
Bu vesile ile söylemek isterim ki, bundan böyle yaklaşık 2,5-3 ay sizlerden coğrafi olarak uzakta , İzmir'in Dikili ilçesi Çandarlı beldesine bağlı bir yazlık sitede geçireceğim. Yani, bu zaman süresince ancak bu sütunlarda birlikte olacağız ama, aklım Kırklareli'nde olacak ve gönlüm oradaki dostların yanında olacaktır. Bulunduğum sitenin yönetim kurulunu seçmek için, yapılması gereken genel kurulda bulunmak üzere  29.06.2014 günü Çandarlı'ya geldim. Yapılan genel kurulda üyeler, tabiri caiz ise yüksek duyarlılıkla sevgi, dostluk, sosyal ilişkiler ve insana yakışır bir tatil anlayışı doğrultusunda geleceğine sahip çıkarak doğru adayları belirledi. Umarım, bundan sonra bir önceki yönetimde bulunan bazı arkadaşlarımızın basiretsizliğini fırsat bilip, yaklaşık iki yıldan beri denizi, havası ve doğası ile cennetten bir bölüm olan bu bölgede yaşayanlara cehennemi yaşatan bir grup akıl ve insanlık fukarası kendini bilmez vandalın etkileri elemine edilir.
Sizlerle paylaşmak istediğim asıl konu şudur. Site yönetimlerinin dışında ve site sakinleri ile komşu site sakinlerini de kapsayan, 2009 yılında bölge ve bölge sakinlerinin öncelikle deniz kirliliği, sıvı ve katı atıkların güvenilir bertarafı gibi çevre sorunlarının çözümü, sağlıklı ve yeterli bir su temini, sosyal diyalogların tesisi, eğitim-kültür-sanat-spor ve turizm etkinlikleri için 10-15 kişiyle bir dernek kurduk. Derneğin yönetim kurulu başkanlığını da hasbelkader ben yürütmekteyim. Dernek faaliyetleri, doğal olarak üyeler ve site sakinlerinin burada olduğu zaman maksimum seviyesine ulaşıyor. Tam da, yeni sezon için çalışmalara başlayacağız, bir de baktım ki; dernek bürosu ve kütüphane, ilk yardım ünitesi, hobi odası, depo, misafirhaneler ya bomboş, ya da işgal altında. Bütün bunlar, 'biz darbe yaptık, yönetime el koyduk' diyen, akıl ve insanlık fukarası kendini bilmez vandalların işi olduğunu öğrenip durum tespiti ve suç duyurusunda bulunmak için, Jandarma Bölük Komutanlığı'na başvurduk. Meğer, halk ve halkın örgütlerinin güvenliğini sağlamakla görevli kolluk kuvvetlerinden olan Jandarmanın buradaki görevlileri, bize iki yıldan beri cehennemi yaşatan bu kendini bilmezlerden bazılarının meslektaşıymış. Biz şikayetçi olduğumuz halde, öyle sorular sordular ki sanki, suçu biz işlemişiz gibi kendimizi savunmak zorunda kaldık.Tıpkı, tüketiciyi soyan bankaların yaptığı gibi neredeyse hakkımızı aramaktan pişman etmek istediler ama, olmadık asla olmayacağız.  Derneğin gasp edilen para dahil en kıymetli belgelerinden toplu iğnesine kadar hepsinin hesabını soracağız. Hak arama konusunda kararsız, çekingen, korkak olanlara duyurulur. Ayrıca, ilerleme ve gelişme konusunda çağdışı ve ilkel uygulamalar ülkemizde ne zaman sona erecek merak ediyorum.
YENİ DÜZENLEMELER…
Tüketicilerle ilgili yeni yasa doğrultusunda yeni düzenlemeler yayınlanmaya devam ediyor. Yine, geçtiğimiz hafta 'TÜKETİCİ ÖDÜLLERİ' konusunda yeni bir yönetmelik yayınlandı. Tüketicileri ne kadar ilgilendiriyor, ne getirip ne götürüyor bir göz atalım.
Bu yönetmeliğin amacı; tüketicinin korunması ve bilinçlendirilmesi ile yasal haklarını kullanması konusunda özendirilmesi, tüketici talep ve tercihlerini dikkate alan firmaların ve tüketici hukuku veya tüketicinin korunması ile ilgili bilimsel çalışmaların teşvik edilmesi için verilecek ödüllere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Tüketici ödülleri altı dalda verilir. Her bir ödülün verilmesinde aşağıdaki şartlar aranır:
a) Bilinçli Tüketici Ödülü: Ödül verilecek tüketicinin;
1) Mağduriyetine neden olan bir konuda, yasal haklarını kullanması,
2) Bu yönüyle diğer tüketicilere örnek olması,
3) Başvuru hakkında verilen kararın kesinleşmiş olması.
b) Yazılı Basın Tüketici Ödülü: Ödül verilecek yazıların;
1) İlgili yayın organında tüketici sayfası, bağımsız bir tüketici köşesi ya da belli bir bölümde tüketicinin korunmasına ilişkin konularda bilgilendirici makale, röportaj veya haber şeklinde yayınlanmış olması,
2) Tüketici sorunlarını ve bunların çözüm yollarını ele alması ve tüketicileri bilinçlendirici nitelikte olması,
3) Belirli aralıklarla yayınlanmış olması.
c) Radyo-Televizyon Programı Ödülü,
ç) Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü,
d) Bilimsel Çalışma Ödülü,
e) Tüketici Özel Ödülü: Ödül verilecek gerçek veya tüzel kişilerin tüketicinin korunması, ilgili mevzuatın uygulanması ve geliştirilmesi konusunda yoğun çaba göstermesi ve bu alanlarda hizmette bulunması.
Diğer gerçek veya tüzel kişilerce verilecek tüketici ödülleri:
1) Gerçek veya tüzel kişiler tarafından tüketici ödülü veya benzeri isimler altında verilen ödüllerin herhangi bir menfaat temin edilmeksizin verilmesi ve önceden ilan edilen objektif kriterlere dayanması esastır.
2) Ödül verilmesi için teknik bir ölçüm gerekmesi halinde, buna ilişkin ölçüm, test ve raporlar akredite bir kuruluş veya üniversite tarafından düzenlenir.
3) Müşteri memnuniyeti, beğeni, tüketici tercihi ve benzeri hususlar dikkate alınarak ödül verilmesi halinde, ödüle dayanak teşkil eden araştırmalar bağımsız araştırma kuruluşları tarafından bilimsel ve objektif kriterlere dayanılarak yapılır.

Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim. 02.07.2014
Hüseyin Kahraman

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol