NASIL YAZARSIN NERELERDE OKURSUN

Okumak bir ihtiyaç ve zevk isidir. Herkes kitap okuyacak diye bir sey yoktur. Ancak bir toplumda çogunlugun kitap okuru olmasi gerekir ve bu dogaldir. Fakat ne yazik ki bizim toplumda kitap okuyan çok az oldugu gibi, kitap okumayi gereksiz görenler de çoktur.
Böylesine zaman ve çagdisi konumda olan bir toplumuz. Dogal ki okumayan bir toplumun ilerlemesi, kalkinmasi söz konusu olamaz. Biz kalkindigini, ilerledigini sanan toplum oldugumuz için yerimizde saydigimizin farkinda degiliz. Oysa bugün dünyaya iyice bakarsak ilerleyen ve kalkinan ülkelerin okuyan ülkeler olduklarini görürüz. Peygamber ümmetine OKU dedigi halde ümmet okumuyorsa yapacak bir sey yoktur.
Okumak Ihtiyaçtir ama bu ihtiyacin karsilanmasinda zaman ve mekân gereklidir. Geçenlerde bir gazete ekinde "Yazarlarimizin Sevdikleri Okuma Mekânlari" üzerine bir arastirma yazisi çikti. Çesitli gazetelere bakanlar bu arastirmayi görmüslerdir. Bu baglamda yazarlarin nerede, nasil okuduklarina deginmeden önce kendimle ilgili olani yazayim. Benim için her türlü mekân (yer) ve zaman okumak için el verislidir. Ama çalisma odamda masanin üzerine ayaklarimi uzatarak okumak bana büyük zevk verir. Yatakta okumayi da çok sevdigimi söylemek isterim Tabii birkaç bin çiftlik kütüphanemde kitaplari sirtlarindan okudugumu, hiç degilse bu okuma ile onlar hakkinda ön bir Reçete Bilgi ye sahip oldugumu belirtmek isterim. Zamanimizda önemli olan BILGI'nin nerede oldugunu bilmektir.
Yillar önce okumustum. Hatta fotografini görmüstüm. Devrik Cümlelerin ustasi, Türk edebiyatinin ünlü elestirmeni ve deneme yazari rahmetli Nurullah Ataç yatakta okuma ve yazmayi sevdigini açiklamistir. Örnegin, son yillarda çok okunan Rumeli kökenli Ayse Kulin evde, bahçede, yolda, trende, vapurda ve berberde kitap okumayi sevdigini söylemistir. Buna karsilik romanci Pinar Kür, herhalde Tevfik Fikret'in Asiyan'daki mezarina yakin olacak ki, Asiyan'a karsi okumaktan zevk aldigini açiklamistir. Tarihi roman yazarlarindan Buket Uzuner serin ve soguk havalarda kitap okumayi daha çok sevdigini söylerken, sunlari da eklemeyi ihmal etmez, Istanbul da Moda semtinin Çay bahçelerinde, Karaköy'de, Tünel girisinde, Sultanahmet'teki Yesil Ev'in bahçesinde ve kendi evinde kitap okumaktan zevk aldigini belirtir.
Kadin roman yazarlarimizdan Inci Aral'i okumus olanlar için söylüyorum Inci Aral kitaplari degisik türlerine göre okumak için degisik mekânlar seçtigini, masasindan kitaplari eksik etmedigini, Istanbul'un Yildiz Park'inda, Emirgan'da yatakta ve kahve içerken kitap okumaktan müthis zevk aldigini, bu mekânlari okumak için çok sevdigini anlatmistir.
Romanci Nazli Eray ile Kirklareli'de Karagöz Kültür Sanat ve Kakava Eglenceleri sirasinda tanismis, konusmustum. Buraya Prof. Metin And ile gelmisler, birkaç gün kalmislardi. Bilindigi üzere Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Türk Gölge Oyunu'na adini veren Karagöz'ün Kirklareli'nin taninmis, agzi laf yapan çelebi bir insani oldugunu söyler. Metin And da bu konuda arastirmalar yapmakla ve Karagöz üzerine yazdigi kitaplarla taninmistir. Saniyorum Kirklareli'ne bunun için gelmislerdi. Nazli Eray kendi baginda, bagdaki agaçlarin altinda oturup kitap okumayi tercih ettigini söylemistir.
Fakat benim düsünceme göre kitap okumanin zamani ve mekâni olmamalidir. Kitap her yerde ve her zaman okunabilir ve de okunmalidir. Tabi is yaparken, herhangi bir iste çalisirken kitap okumak olacak sey degildir. Kitap için bosa geçen zamanlari seçmek lazimdir. Yabancilarin deniz kiyilarinda, plajlarda güneslerken kitap okuduklari elbet dikkatimizi çekmistir. Unutmayalim kitap en iyi dosttur ve her zaman ondan ögrenecegimiz seyler vardir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com