Müdürden süne salımı

Kırklareli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından süne ile mücadele kapsamında dün saat 11.00'de süne parazitoiti salımı yapıldı. Kırklareli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Dr. Hakan Keçeci'nin de katıldığı süne salımına Ziraat Odası'ndan ve Müdürlükten bazı çalışanlar katıldı.

Karahıdır Korusu'nda yapılan süne salımı dün saat 11.00'de gerçekleştirildi. Kırklareli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hakan Keçeci ve bazı çalışanların katıldığı süne salımın da, biyolojik mücadelenin çok önemli olduğu ve dikkat edilmesi gereken bir konu olduğu dile getirildi.Sünenin zararları dahil çoğu konuya değinen Kırklareli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hakan Keçeci "Hububatın önemli zararlı böceklerden olan süne; toprak renginde, bazen tam siyah, bazen tam kırmızımsı, bazen de bu renklerin karışımı alacalı desenli renktedir. Baş üstten bakıldığında üçgen şeklinde vücut yassıca oval görünümlüdür. Yılda 1 döl verir. 9 ay pasif halde, 3 ay ise aktif haldedir. Kışlaklarda toprak üstü sıcaklığı 15 dereceye ulaştığında bulundukları yerlerden çıkarlar ve ovalara doğru göç etmeye başlarlar. Bu genelde mart sonu ile nisan ayının ilk haftasına rastlar. Ovaya gelen kışlamış erginler bir taraftan beslenirken, bir taraftan da çiftleşip yumurta bırakmaya başlarlar. Bu süre 1,5-2 ay sürer bunun sonunda ölürler. Bir dişi yaşamı boyunca ortalama 80 adet yumurta bırakır. Yumurta paketleri 12-14 adetlik 2-3 sıralı bırakılır. Yumurtalardaki siyah noktalar,,5 gün sonra toplanarak dairemsi bir leke oluşturur. 2-3 gün sonra bu lekeler kaybolarak ve kırmızı renkli çapa şekli oluşur. Yumurtaların çapa döneminden 5-6 gün sonra nimfler çıkarlar. Bunlar 5-6 gün ara ile gömlek değiştirerek ergin olurlar. Nimfler ergin oluncaya kadar 30 gün geçer" diyerek sünenin oluşumu hakkında bilgi verdi.
Sünenin olumunu açıklayan ve zararının dikkate alınması gerektiğini ifade eden Kırklareli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hakan Keçeci "İlkbaharda hububat tarlalarına göç eden kışlamış süneler, henüz kardeşlenme döneminde olan hububat saplarını emerek sararmalarına ve kurumalarına neden olur. Bu zarar şekline "Kurtboğazı" denilmektedir. Bitkiler geliştikçe itkilerin yukarı kısmında başaklar henüz yaprak kılıfı içindeyken beslenerek başakların beyazımsı bir renk almasına, kurumasına ve dolayısı ile başakların  dane bağlamasına engel olurlar. Sünenin bu şekildeki zararına "akbaşak" adı verilmiştir. Yumurtalardan çıkan süne yavruları danenin süt ve sarı olum dönemindeki buğdayla beslenir. Bu beslenme sonucu danenin özü bozulur. Bu buğdaydan ekmek ve makarna yapılmaz. Kimyasal mücadele yerine kullanabilecek çevre ve insan sağlığı açısından riskleri en aza indirilmiş yöntemleri geliştirmek tarımsal araştırmanın görevlerinden birisi olarak değerlendirilmektedir. Bu alanda kullanılabilecek yöntemler içerisinde biyolojik mücadele önemli bir yer tutmaktadır. Biyolojik mücadele zararlı, hastalık ve yabancı otların başka canlılar yardımıyla ekonomik zarar seviyesinin altında tutulmasıdır. Yani doğada zararlı olan canlıların tamamen yok etmeden doğal dengeyi koruyucu, onarıcı ve destekleyici önlemler almak, bir başka deyişle doğada zararlı ve faydalı organizmalar arasındaki dengenin korunmasıdır" diyerek süne ile ilgili nasıl bir mücadele verilmesi konusunda bilgiler verdi. Daha sonra biyolojik mücadele konusun avantajlarını madde madde dile getiren Kırklareli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hakan Keçeci şu maddeleri sıraladı;
-İnsan ve çevre sağlığına olumsuz etkisi yoktur.
-Doğal düşmanları korur.
-Potansiyel zararlıları bakı altında tutar.
-Uygulamada kullanılacak etmenlerin çoğu doğada vardır.
-Mücadele maliyeti ucuzdur.
-Mücadele doğal denge bozulmadığı sürece kendi halinde gelişir.
-Dayanıklılık problemi yaratmaz.
-Doğal düşmanlar etkili oldukları zararlıyı kendiliğinden bulur ve onları baskı altına alır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol