Milletin efendisi, yetkilileri göreve davet etti

Kırklarelili vatandaşa yıllardır organik ürünler sunan orman köylüsünün sıkıntıları her geçen gün biraz ilgisizlik birazda daha ‘sonra hallederiz’ düşüncesi ile ciddi boyutlara ulaşmış durumda

"Halkın sesi" olduğu gittiği her yerde vatandaşın sorunlarına ve sıkıntılarına çare bulabilmek adına yaptığı habercilik ile kanıtlanan, Önadım Medya Grubu bu kapsamda gittiği her yerde insanların ve başta milletin efendisi olan köylünün dilek ve temennilerini kamuoyu ile paylaşmaya devam ediyor. "Köylü Milletin Efendisidir'' mantığı ile vatandaşların sıkıntılarını dinleyen muhabirlerimizin bu seferki durağı ilimiz Kırklareli'ne bağlı orman köyü olarak ta anılan Dereköy'dü.
Sınıra yakın olması nedeni ile köşeye sıkışmış görüntüsüne ek olarak Köylünün şikâyet ve eksikliklerini dile getirme çabası ne denli bir boş vermişliğin köyde uzun zamandır var olduğunu gösterir nitelikteydi. 2000 sonrası devlet tarafından "Yeter ki üret" denilerek verilen desteklemelerden, tarla ürünlerinin halka sunumuna kadar birçok konuda köşeye sıkıştıklarını belirten köylüler ayrıca her geçen gün şehre göçle nüfuslarının da azaldığını belirtiler.
Köylüler, “Aylarca, bahçe ve tarlalarımızda alın teri ile yetiştirdiğimiz ürünlerin olmaz fiyatlarla elimizden toplanıp, halk pazarlarında ve marketlerde 6 - 7 katına satılmasını yıllardır hala anlamış değiliz. Bunun bile hesabını bizler vermekteyiz oysa kimse aracılara hesap sormuyor” dediler.
Geçiminin büyük bir bölümünü diğer köylüler gibi orman işçiliği, tarım ve hayvancılıkla yapan Dereköy halkı ülkemizin acı bir gerçeğini bir kez daha gözler önüne sererek köylüye değer verilmediğini ifade ettiler. Kendilerinin en büyük sıkıntılarının ürettiği ürünleri hakkını alamamak olduğunu söyleyerek köylülerin mısır ve ayçiçeğinden ziyade yetiştirdikleri tarım ürünlerini 50 kuruşa sattıkları ancak tüketiciye 2 liradan gittiğini söyleyen köylüler; "Sonrada suçlu biz oluyoruz. Aradaki aracıları çıkarmazlar suçlu köylü olur. Tarım ve hayvanlık adına bin bir zorlukla yetirdiğimiz her ürün tüketiciye 6-7 katı daha pahalıya ulaşıyor. Bu köylünün suçu değildir. Aracıların kazancı köylüden biliniyor. Bu süreçte yaşanılanların tek suçlusu aracı firmalar değildir. Bunlara ülke içinde bu kadar serbestlik sağlayarak terlemeden, terleyenin kazancından aslan payını alan bu zihniyet olduğu sürece bizler, Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Efendi" değil kaderlerine terk edilmiş köleler olacağız" dediler. Ülkemizdeki çiftçiler Türkiye'nin genelinde olduğu gibi tam anlamıyla bir çıkmaza girdiğine değinen Dereköy halkı " Ne ekersek ekelim emeğimizin karşılığının alamıyor bu sebeple gelecek yıllara karamsarlıkla bakıyoruz " diyerek tüm çiftçilerin acı bir gerçeğini daha bir kez daha gözler önüne serdiler.
Artık çiftçinin üretimden soğuduğunu ve artık çalışarak zarar etmektense çalışmamayı tercih ettiğini söyleyen çiftçiler, bununda hem ülke ekonomisi için hem de ilerleyen dönemlerde bir umut diyerek şehirlere gidecek olan köylü kesiminin hem köysel hayatı baltalayacağını hem de üretimin olmamasını hızlandıracağını belirterek, "Çiftçi rahat ederse tüm ülke rahat eder" dediler.
Köylünün kendini çok yalnız hissettiğini ifade eden Dereköy'lü vatandaşlar çiftçinin Cumhuriyetin hiçbir döneminde bu kadar yalnız kalmadığını, bu sebeple "Artık kuru sözlere karnımız tok " görülüyor ki ülkemizin tüm sorunlarını, birbirlerine bağlı sıkı ilişkiler içindedir. Bunların temelinde de kırsal yerleşmelerde yaşayanların sorunları yatmaktadır. Eğer köylülerimizin sorunlarına çözümler getirecek olunursa çözümler getirilecek olunursa ülkenin genel sorunları kendiliğinden büyük ölçüde çözümlenmiş olacaktır. Kısacası köylümüzü büyük şehirlerimize çeken yaşama şartlarının köylerimizde oluşturulması gerekmektedir. Kuşkusuz bu sorunların çözümünde köylü-devlet işbirliğinin mutlaka daha sağlıklı temellere oturtulması gerektiğini düşünüyoruz" dediler.
Köylü OR-KOOP'u hedef tahtasına koydu
Türkiye'de kırsal alanda 1965 yılında devletçe uygulanan yurt dışına işçi gönderilmesinde kooperatif kuran köylülere öncelik tanınması yönteminin uygulanması sonucu hızla gelişen köy kooperatifçiliği hareketi, 1974 yılı sonunda yaklaşık 1.000.000 ortaklı 6.000 adet çok amaçlı Köy Kalkınma Kooperatifinin kurulması ile sonuçlanmıştı. Daha sonra bunların birçoğu kapansa da 70'li yıllarda Orman Kanununun yeniden düzenlenmesi sonucu, sınırları içinde devlet ormanı bulunan Köy Kooperatiflerinin orman ürünleri üretimi yapmaları halinde kooperatiflere sağlanan prim ve kolaylıklar sebebiyle, ormancılık konusunda çalışan Köy Kooperatifleri büyük bir dinamizm kazanmışlardır. Köy Kalkınma Kooperatiflerinin dikey örgütlenmesi kendi dinamizmi içinde zaman almıştır. OR-KOOP un kuruluşu 7 adet Ormancılık Kooperatifleri Bölge Birliğinin kurucu ortaklığı ile 11.07.1997 tarihinde hukuken gerçekleşmişti. Dereköy Köylüsü'nün beklide en ciddi şikayetlerinden biride OR-KOOP.  "Orman köylüsüne hayvan desteği yaptı ama sağlıklı yapamadı. Sekiz kişi yararlandırdı ama hayvan paralarını vermedi." diyen köylünün yanlı desteklemelerin olduğu, Desteklemelerin gerekli şekilde yapılmadığı, eksik yapıldığı, dikkate alınmadığı gibi bir çok şikayetin odak merkezine OR-KOOP'u yerleştirirken yetkililerden de konu ile ilgili açıklama yapılmasını istediler.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol