Yillar yili genç nüfusumuzla övündük.
Onuncu Yil marsina koymus ozan. Mars yapilmis. Husu ile söylüyoruz: "On yilda on bes milyon…"
"On yilda on bes milyon" yaratmistik.
Sayin bakalim seksen yilda ne eder.
Dogru oranti kurarsak dudagimiz uçuklar. Çünkü günümüz hesabina göre abartili bir sayi çikabilir karsimiza.
Neyse ki bizde ölümler ucuz, basit ve sik.
Her dogan, rutin yasamiyor. Çesitli biçimlerde, erken erken gidiyor pek çogu. Onun için, dogru oranti yanlis sonuca gidebilir.
Genç bir nüfusa sahip bir ülkeyiz, tamam da…
Çalistirabiliyor muyuz genç insanlarimizi?
Genç nüfus büyük oranda issiz, eylemsiz, kazanimsiz, tüketici.
Söylemeye dilim, yazmaya kalemim varmiyor ya… Tüketici insanlara baska bir sey daha deniyor.
Emekli anasinin babasinin emeklilik maasiyla karnini doyurmaya ve hattâ kendine göre mümkünse lüksünü yasamaya ugrasiyor.
Bize de genç nüfusumuzla övünmek kaliyor.
Çocuklar için "istikbâl" dedik.
Gençler için daha bir "yakin istikbâl".
"Ey yükselen yeni nesil! Istikbal sizindir!" demis, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu.
Çocuklari büyük bir karmasa ve belirsizlik içinde okul binalarinin içinde hapseden sistemimiz…
Gençlerimizi belirsizlikler içinde liselerde avuturken, pinekletirken…
Yiginlarca insan, üniversite adi altinda iri yari binalara ve kurumlara dolduruluyor, deyim yerindeyse sivistiriliyor…
Iki üç yil, bes alti bazen on yil kadar buralarda ömür tükettiriliyor genç insanlara.
Öyle veya böyle bir gün, okullarinin, üniversite yasamlarinin bittigini belirten belgeler tutusturuluyor pek çogunun ellerine.
Sokaga birakiliyorlar.
Evlerine gönderiliyorlar. Analarinin kucagina, babalarinin ocagina.
Okuduklari bölümlerin dogrultusunda is aramaya koyuluyor gencecik insanlar.
Yillarca egitim aldigi dogrultuda is arayip bir türlü bulamayanlar…
Umudu kesiyorlar bu yöntemden.
Is isten geçtikten çok sonra…
Hiç ilgisi olmayan rast gele bazi alanlarda bir umut, bir is, bir ekmek parasi veya onurunu kurtaracak bir kipirti aramaya koyuluyorlar.
Olmuyor.
Genç bir nüfusa sahibiz, tamam da…
Genç bir issizler ordusuna sahip olmak çok aci be hemserim.
Gençlerin stresi basli basina sorun. Onlar merakli mi sanki yillarca ugrasip didindikleri egitimden sonra böylesi issizlige, çaresizlige?
Ailelerin kahri ya?..
Siz bu çete, operasyon, ulusalciydi, çete üyesiydi, haindi, kapatilirdi, kapatilamazdi, kapatilmaliydi, hayir kapatilmamaliydi, dava açilmaliydi, açmamaliydi, iyi olduydu, kötü olduydu, tutuklandiydi, saliverildiydi, iddianameydi…
Siz bütün bu teranelerin altinda baska bir seyler aramiyor musunuz?
Bugünkü bu teraneler, birkaç ay sonra yok olacak. Hepsi kalkacak ve yerlerine bambaska yapay sorunlar gündeme gelecek. Teranelerin rengi hafiften degisecek ama… Onlar da yapay olacak, hiç merak buyurmayalim.
Issizlik var. Çaresizlik var. Pahalilik var.
Gençler issiz arkadaslar.
Bugünün issiz genci, yarinin deneyimsiz ve hiçbir is yapmadan yaslanmisi olacak. Simdiden orta yasa gelip dayananlar var ve issizler. Bu insanlar sigortasiz, yasam güvencesiz.
Kizlar belki parali birilerini bulup yamanmaya yeltenecek. Kurtulusu iyi kötü bir yerlerde arayacaklar.
Bay gençler ya?
Ne olacak bu insanlar.
Bunlara da bir çete bulsalar ya yetkililerimiz. Hiç degilse çocuklarin kestirmeden bir ugraslari olur. O çetenin adi simdiden hazir. Adi üstünde: "19 Mayis Çetesi."
Nasil ki "Ergenekon"?
Kara mizah bir yana…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol