MILLI MÜCADELEDE TRAKYA'DA ÖNDE GELEN ÜÇ KISI

Osmanli Devleti'nin dagilma, parçalanma döneminde imparatorlugun en hareketli bölgesi Balkanlar olmustur. Bu hareketin temelinde yatan milliyetçilik ve ulusal devlet olma istegi vardir. Bunu süphesiz Osmanli'nin egemenligi altinda olan Yunanlilar, Sirplar, Arnavutlar, Bulgarlar istemislerdir. O siralar Osmali'nin ulusal devlet olma düsüncesi yoktur. Çünkü Osmanli toplumunda hakim unsur yoktur. Bir mozayik toplumdur Osmanli. Zaten parçalanmanin nedeni de budur. Osmanli'nin içinde Türk en son uyanan, kimligini ortaya çikarmaya çalisan bir soydur. Osmanli onu Fatih'ten itibaren yönetime sokmamistir. Türk soyundan olanlar hep kenarda ve uzakta tutulmuslardir. Ne zamanki Balkanlar'dakiler Osmanli'ya düsman kesilmisler, onu Avrupa'dan atmayi kafalarina koymuslardir o zaman Türk kendine gelmis, bilindigi üzere Ikinci Mesrutiyet ile birlikte Türkçülük Hareketi baslamistir. Balkan Savasi (Bozgunu) bu harekete hiz vermistir. Balkan Savasi'nin yönü Türk'ü, Osmanli'yi, Müslüman'i Avrupa'dan atmaktir. Birinci Dünya Savasi sonrasi imzalanan Mondros Mütarekesi ve onu takip eden Sevr Anlasmasi Osmanli Devleti'nin Türk kesiminde Kuvayi Milliye, Müdafa-i Hukuk ve Milli Mücadele Ruhunun dogmasina, bunun örgütlenmesine yol açmistir. Trakya- Pasaeli Müdafaa-i Hukuk, Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri milli mücadelenin iki ana örgütü olmus ve bunlar Sivas Kongresi'nde Anadolu ve Trakya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adi altinda birleserek, Mustafa Kemal Önderliginde Bagimsizlik Savasi'ni gerçeklestirmislerdir.
Milli mücadelenin Ilk asamasinda Trakya'yi düsmanlara karsi örgütleyen, bilinçlendiren, mücadele hakkinda bilgilendiren Trakya-Pasaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti olmustur. Ancak bu cemiyet kurulmadan önce bazi yerlerde milliyetçi kökenli cemiyetler kurulmustur ki bunun en eskisi ve ilki Kirklareli'ndekidir. Ancak daha sonraki asamada bu yöresel kuruluslar Anadolu'da olsun, Trakya'da olsun iki büyük ulusal örgütün içinde yer almislar, Mustafa Kemal'in liderligini ve önderligini kabul etmislerdir. Zaten baskada çareleri yoktur.
Bu baglamda Trakya'nin Yunan isgalinden kurtarilmasi mücadelesinde, Trakyalilari yönlendirme noktasinda tarihler üç kisinin önde geldigini, bunlarin Ankara Hükümeti tarafindan görevlendirildigini yazarlar. Bu kisilerden biri Cevat Abbas, ikincisi Fuat Balkan, üçüncüsü de Sakir Kesebir'dir. Cevad Abbas Atatürk'ün yaverlerindedir. Trakya'nin isgali üzerine Trakya-Pasaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Önderlerinin ve bazi birliklerin, sivillerin Bulgaristan'a geçmeleri Müzakerelerini Ankara Hükümeti adina yürüten kisidir. Bu temas ve müzakereler son derece gizlilik içersinde yapilmistir. Cevad Abbas asker degildir.
Fuat Balkan subaydir. Görevi Trakya'yi isgal eden Yunanlilar'a karsi mücadele edecek çeteleri organize edip yönetmektir. Ankara ile siki temaslari vardir. Hatta zamanin en karisik bir vaktinde Ankara'ya gidip görüsmeler yapmistir. Son derece örgütçü bir subaydir. Sakir Kesebir'e gelince. O, Trakya halki ile temasi olan, sivil kesimi mücadeleye hazirlayan, görevleri gizli olan, kisiler arasinda temasi saglayan, Ankara'ya bilgiler ileten bir kimsedir. Trakya'nin isgali döneminde ve geri alinmasi sirasinda bütün temaslari o yürütmüstür. Trakya'nin Mudanya Anlasmasi geregince tahliyesinin askersel yönü Rafet Pasa'da, sivil yönü ise Sakir Kesebir'de olmustur. Mudanya Anlasmasina göre Trakya'nin yönetimini Yunanlilar'dan önce Ingiliz, Fransiz ve Italyan Heyetleri almis, Yunan isgal ordusu çekildikten sonrada onlardan yönetimi Türk asker ve sivil kesim birlikte devralmistir. Bu nedenle Sakir Kesebir hemen hemen Trakya Illerinin Ilçe ve kasabalarinin alinmasinda hazir bulunmustur. Kurtulusu takiben Edirne Valisi olmus, daha sonra da Iktisat Bakanligi yapilmistir. Alpullu Seker Fabrikasinin kurulmasinda da büyük rol oynamistir. Yani bu üç kisi kurulusta ve kurtulusta Trakya'nin kaderinde önemli yerleri olan insanlardir. Cevat Abbas ve Fuat Balkan Cumhuriyet kurulduktan sonra anilarini yazmislardir. Bulup okumanizi tavsiye ederim. Milli mücadelenin Trakya'da da destansi bir yani vardir. Biz onu "ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA/ Bir mücadelenin perde arkasi kitabinda biraz anlatmaya çalistik.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol