Meydan Okuma

Kisaca son günlerde yasadiklarimizi hatirlayalim: Genelkurmay Baskani, Haber Türk gazetesinden Fatih Altayli’ya konustu. Özetle; “Moralimiz bozuk, sabrimiz tasiyor. Eger TSK’ya yönelik saldiri sürerse biz de bildiklerimizi açiklariz” dedi. Bu konusmadan hemen birkaç gün sonra;  Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner tutuklandi.  3. Ordu Komutani Orgeneral Saldiray Berk ifadeye çagrildi.   Deniz Kuvvetlerinden iki muvazzaf amiralin, Ergenekon sorusturmasi kapsaminda Izmir’de ifadesi alindi.  Ve Genelkurmay Baskani’nin yurtdisinda Ordu personeli ile yaptigi bir konusmanin ses kaydi internete düstü. Bütün bu gelismeleri nasil yorumlamak gerekiyor? Açiktir ki bir meydan okuma ile karsi karsiyayiz. Yillardir, devlet içinde elde ettikleri mevzilerden, Türkiye’nin Atatürkçü, yurtsever devrimci güçlerine karsi tertipler tezgahlayanlar, bugüne kadar elde ettikleri basarilardan aldiklari cesaretle, nihai hedeflerine ulasmak için kosullarin uygun hale geldigini düsünmektedirler.

 SONUNA KADAR GITMEK

Son bir hafta içinde tanik oldugumuz gelismeler, Ergenekon tertibinin sahneye konulmaya baslandigi ilk günden bu yana, olan biteni anlamayan ve sürekli olarak “yargilamanin sonunda gerçek ortaya çikacaktir” aymazligini tekrarlayanlari uyandiracak mahiyettedir. Amerika’nin talimatiyla yurtseverlere ve Türk Silahli Kuvvetlerine karsi Ergenekon tertibini yürütenler, öylesine büyük suçlar islediler ki, artik sonuna kadar gitmekten baska çareleri yoktur. Onun için, her geçen gün daha saldirgan ve daha pervasizdirlar. Genelkurmay Baskani’nin sabrinin tastigini söylemesi, bundan dolayi hiçbir sey ifade etmemektedir. Tam tersine bu sözler, tertipçiler açisindan, sadece ve sadece ellerini daha çabuk tutmalari gerektigi anlamina gelmektedir.

 YARGILAMANIN AMACI

Yapilan yargilamalar göstermeliktir. Isçi Partililerin daha en basindan dikkat çektigi bu gerçegi, son olarak tutuklu bulunan Eskisehir Jandarma Alay Komutani Recep Gençoglu’nun Avukati, bir televizyon programinda açikça belirtti. Sayin avukat, “Bu yargilamada, beraat veya mahkumiyet gibi bir sonuç amaçlanmiyor. Amaç; yillarca sürecek bir yargilamayla, topluma korku salmak ve teslimiyet havasini hakim kilarak planlarini uygulamaktir” dedi. Evet olan budur. Hiçbir maddi delil olmadan imzasiz e-posta ihbarlariyla, sahte oldugu kanitlanan belgelerle, bizzat tertipçiler tarafindan gömülen silahlarla, gizli taniklarla, onbinlerce sayfayi bulan iddianamelerle ve milyon sayfayi asan delil klasörleri ile yürütülen sorusturmanin baska bir amaci olamaz.       

YASALAR ÇIÄzNENIYOR

Her seyi bir yana birakalim: Erzincan Cumhuriyet Bassavcisi Ilhan Cihaner’in, tutuklanmasi olayi bile basli basina yeterli bir kanittir. Bassavci, hiçbir yetkisi olmayan daha alt kidemdeki bir savcinin girisimiyle tutuklandi. Anayasa ve yasalar açikça çignendi. Hakim teminati, bagimsiz yargi; ayaklar altina alindi. Yasalarimiza göre birinci sinif hakim ve savcilar ancak Yargitay tarafindan yargilanabilir. Hakim ve Savcilar Yasasi’nin 90. ve özel yetkili hakim ve savcilarin görev alanini tanimlayan Ceza Yargilama Yasasi’nin 250/3 maddesinde bu durum açikça saptanmistir. Ama Türkiye’de, yasalarin hiçbir hükmü kalmamistir. Erzincan Bassavcisi hakkinda, Erzurum Özel Yetkili Savcisi tarafindan yapilan sikâyet üzerine, Yargitay 11. Ceza Dairesinde baslayan yargilama halen sürmektedir. Bu durumda Erzurum Özel Yetkili Savcisi Osman Åzanal, Yargitay 11. Ceza Dairesi’nin yetkilerini gasp etmis olmaktadir. Öte yandan HSYK’nin; Erzurum Özel Yetkili Savcilarin yetkilerini almasi üzerine, Savci Cihaner ile ilgili dosyanin alelacele Istanbul’daki Ergenekon savcilarina gönderilmesi ise kanunsuzlugun cüretini göstermektedir.

 HERKESE TEHDIT

Savci Cihanerin tutuklanmasiyla Ergenekon tertibini yürütenler tüm Türkiye’ye iki mesaj verdiler. Birincisi, “Genelkumay Baskaninin sabrinin tasmasinin hiçbir kiymeti harbiyesi yoktur. Biz planimizi uygulamaya devam ederiz” demektedirler. Ikincisi, “Artik bu saatten sonra hiç kimse kendini güvende hissetmesin. Ordu Komutanlari, Genelkurmay Baskani, Yüksek Yargi Üyeleri ve hatta milletvekillerini istedigimiz zaman aliriz, sorgulariz ve tutuklariz” mesajini vermektedirler. Savci Cihaner olayi ile verilen mesaj budur. Herkes bu mesaji aynen böyle anladi. Tüm yüksek yargi üyelerinin hep birlikte tavir açiklamalari, HSYK kararinin arkasinda birlesmeleri, CHP yöneticilerinin her an tutuklanmaya hazir olduklarini beyan etmeleri mesajin dogru algilandigini gösteriyor.

DOÄzRU MEVZIYE GIRMEK

Evet, yasadigimiz olay bir ölüm kalim kavgasidir. Ergenekon tertibini yürütenler bu gerçegin farkindadir. Planlarini buna göre yapmislardir. Adimlarini buna göre atmaktadirlar. Bogazlarina kadar kanunsuzluga batmislardir.  Durduklari zaman hapse gireceklerini bilmektedirler. Bütün sorun, tertibin hedefi olan milletimizin ve Cumhuriyet güçlerinin de olayi, bütün boyutlariyla dogru alarak algilamasi ve buna uygun mücadele mevzisine girmesindedir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol