“Mesleğimiz daha fazla örselenmesin, şiddete çözüm ötelenmesin”

24 Kasım Öğretmenler Günü ile ilgili olarak bir açıklama yapan Memur Sen ve Eğitim Bir Sen İl Başkanı Selahattin Karanfiler, öğretmenlerin özlük hakları ile öğretmene yönelik şiddete dikkat çekti. Karanfiler, “Eğitimin, eğitim çalışanlarının sorunları çözüme kavuşturulmadan geleceğe umutla bakmamız, başarıyı yakalamamız mümkün değildir” dedi.

Memur Sen ve Eğitim Bir Sen İl Başkanı Selahattin Karanfiler,Öğretmenler Günü ve öğretmene şiddet konusunda açıklama yaptı. “Nesiller değişir,öğretmenin değeri değişmez.tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutlarız” diyen Karanfiler, gündemlerinin ten ve hedeflerinin de tek olduğunu belirterek, “Eğitimciler olarak sesimizinduyulmasını, mesajlarımızınalınmasını, şiddeteçözümün artık ertelenmemesini, mesleğimizin daha fazla örselenmemesini istiyoruz” diye konuştu. Eğitim-Bir-Sen’in yaptığı araştırmaya göre, son iki yılda şiddet olaylarının giderek tırmandığını belirten Karanfiler, Eylül 2017’den bugüne resmî eğitim kurumlarında 94 öğretmen ve eğitim çalışanı değişen tür ve düzeyde şiddet içerikli eyleme maruz kaldığını, şiddet eylemlerinin yüzde 78’inin adli soruşturmaya konu edildiğini, bu eylemlerinyüzde 58’inin adli soruşturma ve kovuşturma sürecinin devam ettiğini aktardı. Sadece üç vakada tutuklama kararı verilerek sanık/sanıkların tutuklu yargılandığına işaret eden Karanfiler, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Sonuçlanan kamu davalarında sadece 5 vakada mahkûmiyet kararı verilmiş, tamamında adli para cezasınahükmedilmiştir. Araştırma bulguları, eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin, bireysel eylemler olmaktan çıkıp yaygın bir sorun hâline geldiğini ortaya koymaktadır. Eğitim çalışanlarına yönelen şiddetin genel ve yaygın bir görünüm arz etmesi, psikolojik ve sosyolojik kökenleri olan toplumsal bir sorun hâline geldiğinigöstermektedir.
Sendika olarak, şiddet sorununun kaynaklarını kurutacak çözümlerin mutlaka üretilmesi gerekliliğini her fırsatta dile getirdik, getiriyoruz.2018 Mart ayında şiddete karşı etkili caydırıcılık sağlayacak yasal bir düzenleme yapılması talebiyle Türkiye genelinde eğitim çalışanlarıyla birlikte imza kampanyası başlattık ve 520 bin imza topladık.Toplu sözleşme masasına, Kamu Personeli Danışma Kurulu ve Kurum İdari Kurulu gündemine de taşıdığımıztalebimizin özü; eğitim ve öğretim hizmeti sunumu esnasında veya verilen eğitim ve öğretim hizmetinden kaynaklanan nedenlerle eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere hapis cezası verilmesi; eğitim kurumlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması ve şiddet mağduru personele karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemlerde ve davalarda personelin talebi üzerine bakanlığın hukukî yardımda bulunması noktasında düzenleme yapılmasıdır. Yaptığımız açıklamalar ve çağrılar neticesinde Millî Eğitim Bakanlığı’nın ‘Şiddet Sıfır, Öğretmenler Pekiyi’ sloganıyla atmış olduğu adımı başlangıç açısından yerinde; eğitim çalışanlarına karşı, her türlü şiddete veya tehdide başvuran kişilere yönelik Türk Ceza Kanunu’nda ve ilgili mevzuatta yeni yasal düzenleme yapılması için bakanlıklar arasında iş birliği başlatmasını önemli ve gerekli buluyoruz.
Buradan hükûmete, TBMM’ye, siyasi partilere çağrıda bulunuyorum. Eğitimin, eğitim çalışanlarının sorunları çözüme kavuşturulmadan geleceğe umutla bakmamız, başarıyı yakalamamız mümkün değildir. Onun için diyoruz ki 2023 Eğitim Vizyonu lafta da rafta da kalmamalı, icraatiçin bir an önce adım atılmalıdır. 24 Haziran seçimleri öncesinde vaatedilen, Cumhurbaşkanlığı ikinci 100 Günlük Eylem Planı’nda ve 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilen 3600 ek gösterge, tüm eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde bir an önce hayata geçirilmelidir.
Eğitim kurumu yöneticilerinin hizmetlerine rağbet edilmesi gereken yerde onların töhmet altında bırakılmasını kabul etmiyoruz. Okulların temizlik, güvenlik, kırtasiye, bakım-onarım, hizmetli gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayacak, eğitimcileri velilerle karşı karşıya gelmekten kurtaracak, yöneticilerin okulun esas işlerine yoğunlaşmalarına imkân sağlayacak okul bütçesi uygulamasına bir an önce geçilmelidir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol