Merhaba Kirklareli

Dünün devami
Bagda yapacaklari is, üzümlerin topraga sürtmesini engellemek için, her siraya belli araliklarla beton direk dikmek ve direklerin arasina tel germekti; Bugünle birlikte, üzüm baginda ugrastiklari üçüncü hafta bitmis oluyordu.
Melih, yasinin çok küçük olmasina ragmen büyük bir azimle çalismaktaydi. Direklerin arasina tellerin gerilmesinde büyükbabasina yardim etmekti görevi. Henüz ilkokulun besinci sinifinda olmasi nedeniyle, büyükbabasi ona büyük beton direklerini kaldirmamasini söylemisti. Hatta bir keresinde, küçücük elleri, pense sapim çok fazla sikmasindan dolayi su toplamisti. Büyükbabasi önce çukur kaziyor, direkleri kazdigi çukura teker teker gömüyor ve ardindan Melih'le birlikte telleri geriyorlardi. Yorucu günlerden sonra aksamleyin nihayet islerini bitirmislerdi. Melih büyük bir heyecanla büyükbabasina dönerek ; "Bu kadar yorulmamizin karsiligini sezonda alir miyiz?" diye sordu. Büyükbabasi gür beyaz sakallarini sivazladi, saçlari olmayan basina dokundu ve gri renkli gözleriyle baga bakarak "Emegimizin karsiligini almaya ben yetisir miyim bilmem ama, sen ve torunlarimin buradan üzüm yiyecegini görebiliyorum." diye iç geçirdi.
O yil baglik mevkiindeki 5 dönümlük tarladan tam 39 kasa üzüm almislardi. Büyükbabasi taplamda 40 dönümlük bag sahibiydi ve bölge insani da onun bu tecrübelerinden faydalanirdi. Bagin asfaltin kenarinda olmasi nedeniyle, baga girip habersizce toplayanlar bile oluyordu. O "her seyin bir sadakasi vardir" düsüncesiyle bazi girenleri bildigi halde ses çikarmiyordu. Bagbozumu geldiginde büyükbabasi Melih' e "Toplanan üzümlerden bir kismini asfalttan geçmekte olanlara dagitmak" gibi özel bir görev verdi, dag, Kirklareli ile Üsküp' ü birbirine baglayan karayolunun üzerindeydi. O zamanlar; at arabalari, traktör, taksi ve baraj yapimi için gelip giden kamyonlar kullanirdi bu yolu. Melih günün sonuna kadar talep eden herkese üzüm dagitmaya devam etti. Günün sonunda yorulmustu, ama birilerine yardim etmenin mutlulugu ona ileride unutamayacagi anilarin yasanmasini saglamisti.
Melih, bagbozumunun sürdügü 4 gün boyunca, ayaginda kara lastikleri, üzerinde terzi olan babasinin diktigi kot pantolon, basinda Istanbul' daki dayisinin getirdigi sapka, üzerinde kisa kollu gömlegiyle asfaltta üzüm dagitti.
Devam Edecek
haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol