Merhaba Kirklareli

Egitim, Avrupa Birligi içinde ulusal politikalarin agirlikta oldugu bir alandir. Birligin egitim politikasi diger politikalarina göre daha az kapsamlidir. AB egitim politikasinin amaçlari yabanci dil egitiminin gelistirilmesi, üye ülkeler arasinda ögrenci ve ögretmen degisimi, ögretim kurumlari arasinda isbirliginin kurulmasi, açik ögretim ve uzaktan ögretimin desteklenmesi, egitim kurumlari ile isyerleri arasinda isbirliginin güçlendirilmesi ve egitimde teknolojinin kullaniminin yayginlastirilmasidir.
Üyelik çalismalarinda Türkiye egitim standartlarini yükseltecek ve okullasma, ögretmen basina düsen ögrenci, sinif sayisi ve teknoloji kullanimi gibi konularda Avrupa düzeyine yaklasacaktir. Egitim konusunda tam üyeligin Türk vatandaslarina getirecegi en büyük imkan Türk ögrencilerin diger AB ülkelerinde o ülke vatandaslari ile ayni kosullarda egitim alabilmesi, bu konuda ikamet ve seyahat haklarinin kisitlanmamasi, burslar ve harçlarda farkli muamele görmemesi olacaktir. Mesleki egitim ile lise ve üniversite düzeyindeki degisim programlari Türk ögrencilerinin faydalanabilecegi bir diger olanak olacaktir.
1. AB üyeligi sürecinde egitim standartlari yükselecektir.
Türkiye'nin sahip oldugu genç nüfus yapisi egitimi en öncelikli alanlardan biri haline getirmektedir. Türkiye'de 2003-2004 ögretim yilinda ilkögretim ve ortaögretim kurumlarinda toplam 13,5 milyon ögrenci egitim görmüs ve 544 bin ögretmen görev almistir.12 Bu yüksek rakamlara ragmen okullasma oranlarinda Türkiye AB'nin gerisinde kalmaktadir.
ilkögretim ve ortaögretim seviyesinde okullasma oranlari AB ülkelerinde ortalama yüzde 100'e ulasmis durumdadir. Bu oran 2003-2004 ögretim yili itibariyla Türkiye'de ilkögretimde %91,5 ortaögretimde ise %46,47'dur.13
2001 yilinda egitim alanindaki toplam harcamalarin GSYiH'daki payi ispanya'da %4,9, ingiltere'de %5,5, Fransa'da %6,0, Türkiye'de %3,5 düzeyinde gerçeklesmistir.14 Türkiye'nin sosyal ve ekonomik gelisimi için egitime daha çok yatirim yapmasi ve egitim standartlarini yükseltmesi gerekmektedir.
Bu alanda atilan en önemli adim zorunlu ilkögretim süresinin bes yildan sekiz yila çikarilmasi olmus ve buna bagli olarak ilkögretimdeki okullasma oraninda önemli bir artis saglanmistir. Lise egitiminin 4 yila çikarilmasi ve yakin dönemde zorunlu egitimin 12 yil olmasi ile egitim süresi ve okullasma oranlarinda Türkiye önemli ilerleme kaydedecektir. AB üyeleri arasinda zorunlu egitim Hollanda'da 13, Almanya ve Belçika'da 12, ingiltere'de 11, ispanya ve Fransa'da 10, diger üye ülkelerde 9 yildir.
AB üyeligi çerçevesinde Türkiye'nin yabanci dil egitiminin gelistirilmesine agirlik vermesi gerekecektir. Bu alanda basta ögretmen açigi olmak üzere eksikliklerin tamamlanmasina yönelik çalismalar sürdürülmektedir.
AB ülkelerinde egitim harcamalarinin tamamina yakini ulusal bütçelerden karsilanmaktadir. AB fonlarinin egitim harcamalarina katkisi sinirlidir. Son dönemde Avrupa Yatirim Bankasi egitim projelerine uzun vadeli kredi saglamaya baslamistir. AB üyeliginin saglayacagi ekonomik istikrar ve büyüme Türkiye'nin egitime aktaracagi kaynaklarin artmasini saglayacak ve egitim standartlarini yükseltecektir.
2. Tam üyelik ögrencilerin egitim olanaklarini artiracaktir.
AB üyelik sürecinde egitime daha çok kaynak ayinlmasi egitim standartlarini yükseltmenin yani sira egitim olanaklarini da artiracaktir. Yeni üniversite ve liselerin açilmasi, mevcut kurumlarin gelistirilmesi ve eksikliklerinin giderilmesi egitim olanaklari açisindan Türkiye'de varolan esitsizligin giderilmesinde rol oynayacaktir. Bunun yani sira üyelik süreci AB'nin egitim programlarindan yararlanma olanagini sunarken, tam üyelik ile AB ülkelerinde diger üye ülke vatandaslari ile ayni kosullarda egitim almak mümkün olacaktir.
AB'nin egitim alanindaki Socrates ve Gençlik programlari lise ve üniversite düzeyinde ögrenci, ögretmen ve akademisyen degisimi ile okullar arasi ortak projeleri desteklemektedir. 2000-2006 dönemi için 1,8 milyar Euro tutarinda bütçeye sahip olan Socrates Programi okullar arasi degisime yönelik Comenius, yüksek egitime yönelik Erasmus, eriskinlerin egitimine yönelik Grundtvig, Avrupa dillerinin egitimine yönelik Lingua ve açik ve uzaktan egitim ile bilgi teknolojilerinin kullanimina yönelik Minerva programlarini kapsamaktadir. Gençlik programi ise 15-25 yas arasindaki gençlerin AB üyeleri arasinda degisim projelerine katilimini desteklemektedir. Türkiye aday ülke olarak Nisan 2004'ten beri programlara tam katilim saglamistir. Bu çerçevede Türk ögrenciler egitimlerinin bir bölümünü yurtdisinda yaparak degisik ülke ve kültürleri tanima ve yabanci dillerini gelistirme olanagina, AB ögrencileri ise Türkiye'de egitim alma imkanina kavusmuslardir.
Bilindigi gibi AB müktesebati kapsaminda bir üye ülke vatandasi bir diger üye ülkede o ülke vatandaslari ile ayni kosullarda egitim görme hakkina sahiptir. AB üyesi ülke vatandaslari arasinda harçlar ve ücretlerde ayirim yapilamaz. Tüm üye ülke vatandaslari ayni burs ve kredi imkanlarindan faydalanabilir. Bu baglamda tam üyeligin ardindan Türk ögrenciler AB ülkelerinde o ülke vatandaslari ile ayni kosullarda egitim görebileceklerdir.
Bir üye ülke vatandasi ögrencinin bir diger AB ülkesindeki ikamet ve seyahat hakki yine AB mevzuati tarafindan düzenlenmistir. AB üye ülke vatandasi ögrenci egitim programina kabul edildigini ve diger üye ülkede sosyal yardima gereksinim duymadan egitimini finanse edebildigini gösterdigi durumda oturma izni almaktadir. Bu haklar özellikle yüksek ögretimde Türk vatandaslarina yeni olanaklar saglayacaktir. Türk Üniversiteleri kapasite, teknolojik ve egitim olanaklari açisindan Türk ögrencilerin taleplerini karsilamakta yetersiz kalmaktadir. Üniversiteler kaynak ve ögretim görevlisi yetersizligi nedeniyle beklenen düzeyde egitim verememektedir. AB üyeligi Türk Ögrencilerin yüksek ögrenimlerini bir diger AB ülkesinde o ülke vatandaslari ile ayni haklara ve imkanlara sahip olarak tamamlamasini saglayacaktir.
Ögrencilerin yani sira ögretmenler ve akademisyenler kisilerin serbest dolasimi çerçevesinde AB ülkelerinde çalisma ve egitim görme olanagina sahip olacaklardir. Öte yandan, Socrates programi çerçevesinde degisim programlarindan yararlanarak, diger AB üyelerinde görev alma imkanina sahiptirler. AB'nin arastirma ve gelistirmeye yönelik programlari üniversitelere yeni fonlar saglayacak ve üniversitelerin arastirma bütçelerini artiracaktir.
BiTTi...
YARIN TÜKETiCiLER...
HOsÇA KALIN...
haticekunt@gazetetrakya.com