Merhaba Kirklareli

Sivil toplumun gelisiminin en olumlu etkisi, Türkiye'de bati standartlarinda katilimci ve demokratik bir siyasi kültürün yerlesmesi olacaktir.
Tam üyelik sürecinde, sivil toplum örgütleri ile ekonomik ve sosyal demokrasinin uzantisi niteligindeki kurumsal yapilanmanin anayasal güvenceye kavusturulmasi yönünde ilerlemeler kaydedilmistir. Bunun yani sira, Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulmus, sendikal haklarla ilgili mevcut sinirlamalar gözden geçirilmis, yabanci vakiflarin faaliyetlerine iliskin kisitlamalar kaldirilmis, Türk vakiflarinin yurtdisinda kurulmus vakiflarla uluslararasi isbirligi kurma imkanlari genisletilmis ve barisçi toplanti yapma ve dernek kurma özgürlügüne iliskin yasal ve anayasal garantiler güçlendirilmistir. Tam üyelik sürecinin ilerlemesiyle beraber, vatandaslarin örgütlenme özgürlügüne iliskin kalan tüm kisitlamalar da ortadan kaldirilacak, sivil toplum örgütlerinin kamu ile daha kolay iletisim kurmasi saglanacak ve toplanti ve gösteri haklari genisletilecektir.
Tam üyelik ile birlikte Türkiye'deki sivil toplum kuruluslari Avrupa sivil toplum aglari araciligiyla AB seviyesinde görüslerini aktarabilecekler ve AB politikalarinin sekillenmesinde de rol oynayabileceklerdir. Tam üyelik sürecinde Türkiye, sivil toplum projelerine öncelik veren AB fonlarindan da önemli ölçüde faydalanabilecektir. AB'den saglanacak mali olanaklar, sivil toplum kuruluslarinin örgütlenmelerinin güçlenmesini tesvik edecek ve finansman zorluklarinin asilmasina yardimci olacaktir.
Güçlü bir sivil toplum, farkli çikarlarin temsilini kolaylastiracak ve toplumun devlet üzerindeki denetimini artiracaktir. Böylece vatandaslar arasinda aktif bir yurttaslik bilinci olusacak ve karsilastiklari sorunlara ortak çözüm üretme yolunda çaba göstermeleri saglanacaktir. Vatandaslarin sorunlari sahiplenmesi, daha çabuk ve etkili çözümlere ulasilmasina neden olacaktir.
4. AB üyeligi ile her Türkiye Cumhuriyeti vatandasi ayni zamanda AB vatandasi olacaktir.
1992 yilinda imzalanan Maastricht Antlasmasi ile AB vatandasligi olusturulmustur. AB vatandasligi ile ekonomik, sosyal ve siyasi bütünlesmesi artan Avrupa Birligi ile Avrupa vatandaslari arasindaki bagin güçlenmesi hedeflenmistir. Maastricht Antlasmasi'na göre üye ülkelerin herhangi birinin vatandasi olan kisi, Birlik vatandasidir. Bu bakimdan üyelik ile Türkiye vatandaslari AB vatandasi statüsüne sahip olacaklardir. Ancak kisilerin serbest dolasimi gibi siyasi ve pratik önemi bulunan bazi konularda AB geçis dönemi düzenlemeleri öngörebilmektedir. Nitekim, ingiltere ve irlanda disindaki AB üyesi ülkelerce 1 Mayis 2004 tarihinde üye olan ülkelerden ikisi disindaki diger tüm ülkelerin vatandaslarina, gerektigi takdirde iki yil daha uzatilabilecek olan, bes yillik bir genel geçis dönemi uygulanmaktadir. Bu kapsamda, yeni AB üyesi ülke vatandaslari ancak söz konusu dönem ertesinde AB isgücü piyasalarinda serbestçe çalisabilecekler ve tüm haklardan faydalanabileceklerdir.
AB vatandasligi kapsaminda üye ülke vatandaslari;
. üye ülkelerin topraklari üzerinde serbestçe dolasma ve ikamet etme hakki,
. ikamet ettikleri üye ülkenin vatandaslari ile ayni kosullarda yerel seçimlerde ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde seçme ve seçilme hakki
. üçüncü ülkelerde diplomatik ve konsolosluk yetkilerinin korunmasindan yararlanma hakki,
. Avrupa Parlamentosu tarafindan tayin edilen Ombudsmana (Arabulucu) basvurma hakki,
. Avrupa Parlamentosu nezdinde sikayet hakkina sahiptir.
AB vatandasliginin sagladigi haklar ile Türkiye vatandaslari pasaporta ihtiyaç duymadan, geçerli kimlik karti ile diger AB ülkelerine seyahat edilebilecek, çalisabilecek, ikamet edebilecektir. ikamet ettikleri AB ülkesinde belediye veya bölge seçimleri ile Avrupa Parlamentosu seçimlerine katilabilecek, aday olabilecektir. Böylece AB üyeligi ile diger üye ülkelerde yasayan Türkiye vatandaslarinin ekonomik ve sosyal haklarinin ülkede temsilciliginin bulunmamasi durumunda, Türkiye vatandaslari diger üye ülke temsilciliklerinden saglayacagi diplomatik korunmadan yararlanacaktir. Ayrica AB Ombudsmani'na ve Avrupa Parlamentosu'na sikayette veya basvuruda bulunabileceklerdir. Türkiye'nin üyeligi ile Türkçe AB'nin resmi dilleri arasinda yer alacagi için vatandaslar basvurularini Türkçe yapacak ve yanitlarini Türkçe alacaktir.
yarin ALTYAPI...
haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol