Merhaba Kirklareli

Anadolu'nun güneybatisindaki sigla (günlük) ormanlarinin %75'i ve fundaliklarin %80'i yok edilmistir.8
Tam üyelikle birlikte devlet ormanlarinda kamu yararina bina ve tesisler yapilmasi zorlastirilacak, idari yapi güçlendirilerek orman alanlarinda kaçak yapilasmalarin ve orman tahribatlarinin önüne geçilecektir. Tam üyelik ayni zamanda fundaliklar gibi bilimsel olarak orman niteligi tasimayan yerlerin orman sinirlari disina çikartilmasina da önemli kisitlamalar getirecek ve bu bölgelerin korunmasini saglayacaktir.9 Tüm bu gelismeler sonucunda gittikçe azalmakta olan ormanlari korunma altina alinacak ve bu da hava kalitesinin yükselmesine neden olacaktir. Tam üyelik sonrasinda kara avciligina getirilecek sinirlamalar, Kuslar Direktifi'nin kabulü ve NATURA 2000 Avrupa Ekolojik Agina dahil olunmasi da Türkiye'deki hayvan çesitliliginin korunmasinda etkili olacaktir.
6. Tam üyelik sürecinde AB standartlarinin Türk mevzuatina geçirilmesiyle gürültü kirliligi ile daha etkin bir sekilde mücadele edilecektir.
Kisa veya uzun süreli, sürekli veya aralikli olarak gürültüye maruz kalan kisilerde stres ve kulaklarda ugultudan tedavisi mümkün olmayan isitme kaybina kadar çesitli sorunlar görülebilmektedir. Özellikle 80 dB ve üzerinde gürültüye sahip olan çalisma alanlari çalisanlari büyük riskler altina sokmaktadir. Avrupa Birligi'nde gürültü kirliligini önlemeye yönelik standartlar son derece siki olup, etkili bir sekilde uygulanmaktadir. Tam üyelikle beraber Türkiye'de, özellikle motorlu araçlar ile insaat, makine ve donanimlarinin gürültü emisyonlarinin tespit yöntemleri gelistirilecek, isyerlerindeki gürültü ölçümleri yayginlastirilacak ve kabul edilen gürültü sinirlari siklastirilacaktir. Tam üyelik sonrasinda ürün bazinda gürültü sinirlari da tespit edilebilecek ve böylece gürültünün ortaya çikmadan önlenmesi mümkün olacaktir. Bu kapsamda sokakta kullanilan makine ve vasitalar ile evde kullanilan küçük aletlerin gürültü seviyeleri kisitlanarak, ürün bazinda önlemler alinacak ve bu da sorunun olusmadan çözülmesine yol açacaktir.10 Tüm bu gelismeler, vatandaslarin günlük hayatin her alaninda karsilastigi gürültü kirliliginin önemli ölçüde giderilmesine neden olacaktir.
7. Tam üyelikle birlikte kimyasal maddeler ve endüstriyel riskler ile ilgili tedbirler alinacak ve kamu sagligi güvenceye kavusturulacaktir.
Genis bir kimyasal madde siniflandirma sistemine sahip olan AB, bu maddelerin kullanimini ve pazarlamasini da belirli bir düzene baglamistir. Bu kapsamda AB, tehlikeli ve zararli kimyasal maddeleri üreten veya kullanan isletmeleri siniflandirmis, bu isletmelerde büyük kazalarin ortaya çikmasini önlemek için alinacak güvenlik önlemlerine ve bir kaza durumunda ortaya çikacak sonuçlara iliskin oldukça ayrintili düzenlemeler getirmistir.
Avrupa Birligi tam üyeligi sürecinde Türkiye'deki kimyasal madde siniflandirmalari da genisletilecektir. Yapilacak yeni düzenlemelerle, parlayici, patlayici, tehlikeli ve zararli maddelerle çalisan is yerlerinde ve islerde gerçeklesecek büyük kaza hallerinde neler yapilmasi gerektigi ve ortaya çikacak zararli ve tehlikeli sonuçlar ile nasil mücadele edilecegi belirlenerek kaza riskleri azaltilacaktir.11 Böylece, tehlikeli kimyasal maddelerin kullanildigi isyerlerinde çalisan kisilerin sagligi önemli ölçüde güvence altina alinmis olacaktir.
Tam üyelik ile birlikte ayni zamanda sanayiciyi yoran ve kirliligi kontrole imkan birakmayan çok basli ruhsatlandirma ve denetleme mekanizmasi terkedilecektir. Bu sistemin yerine, yerel idarelere ya da merkeze ruhsatlandirma ve denetleme yetkisi veren tek bir mekanizma kurulacaktir. Yorucu ve masrafli ruhsatlandirma prosedürleri ile yasanan karmasanin ortadan kalkmasi, sanayicilere kolayliklar saglayarak ruhsatsiz çalismayi tercih etmelerini engelleyecektir. Bu gelisme, Türkiye'deki entegre çevre koruma anlayisini güçlendirerek endüstriyel kirlilik vakalarinin gözden kaçmamasini saglayacaktir.
8. Tam üyelik, ortak sorumluluk ilkesini yerlestirirken bilgiye ulasimi kolaylastiracaktir.
Avrupa Birligi'nde "ortak sorumluluk" yaklasimi, devlet ile sivil toplum örgütlerinin çevrenin korunmasi, kirlenmesinin önlenmesi ve çevre kalitesinin artirilmasi için bir arada çalismasini sart kosmakta ve bunun için gerekli araçlari sunmaktadir. Türkiye'de ise sivil toplum örgütlerinin çevreyi önemli ölçüde ilgilendiren siyasi ve idari kararlardan haberdar olmalari ve bu kararlara dogrudan ya da dolayli olarak katilimlari ile çevre kirlenmeleri karsisinda sikayette bulunma ve dava açma ofanaklari oldukça kisitli kalmaktadir. Tam üyelik sürecinde Türkiye'nin Avrupa Çevre Ajansi ve Avrupa Bilgi ve Gözlemevi Agi'na katilimi saglanmistir. Vatandaslarin çevre hakkinda bilgilere kolayca erismesini saglayacak ulusal çevre tabani sisteminin olusturulmasi yönündeki çalismalar da sürmektedir. Tüm bu gelismeler, sistemin seffaf bir yapiya kavusmasinda ve vatandasin söz konusu alanda söz hakkinin artmasinda büyük önem tasimaktadir. Tam üyelik sonrasinda, vatandaslarin çevre hakkinda bilgiye serbestçe ulasmalarinin yani sira, çevrenin korunmasi ile ilgili kararlara istirak edebilmeleri ve sikayetleri idare tarafindan reddedildigi hallerde yargi yoluna gitmeleri de kolaylastirilacaktir.
BiTTi....
YARIN EgiTiM...
HOsÇA KALIN...
haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol