Merhaba Kirklareli


TARIM
Avrupa Birligi'nde genis kapsamli ve yüksek bütçeli bir Ortak Tarim Politikasi uygulanmaktadir. Türkiye'de ise AB'de oldugu gibi sistematik, güçlü bir idari yapi tarafindan yürütülen ve etkili destek mekanizmalari ile isleyen bir tarim politikasi bulunmamaktadir. Türkiye'nin Ortak Tarim Politikasi'na dahil olmasi ile Türkiye istikrarli ve tutarli bir tarim politikasina kavusacak; çiftçilerin ve tarim alaninda istihdam edilen kadinlarin yasadigi sosyal ve mali güçlükler giderilecektir.

A. ÇiFTÇiLER

l.Tam üyelikle Türkiye'nin AB Tanm Politikasina dahil olmasi sonucunda Türk çiftçileri çesitli mali destek mekanizmalarindan faydalanacaktir.
Tarim sektörü hem çok boyutlu ekonomik ve sosyal yapisi hem en temel ihtiyaçlardan birine girdi saglamasi nedeniyle tüm dünya ülkeleri gibi Türkiye için de büyük öneme sahiptir. Türkiye'de tarim sektörünün 2004 yili itibariyla GSMH içindeki payi yüzde 11.5 (cari fiyatlarla) olmasina karsin, tarim sektöründe istihdam edilenlerin payi yüzde 34'dir.42 Tarimin milli gelirdeki agirligi azalirken, nüfusun önemli bir kismi geçimini hala tarimla saglamaya devam etmektedir; bu nedenle tarim sektöründe istihdam edilenlerin gelirleri diger sektörlere oranla düsük olup, sektör içerisinde de gruplar arasi gelir dagiliminda büyük ölçüde farklilik mevcuttur.
Türkiye'nin tarim sektöründeki gelirleri yükseltecek ve gerekli yapisal dönüsümieri gerçeklestirecek mali imkanlari kisitlidir. Bu bakimdan AB'nin Tarim Politikasi'nin Türkiye'de uygulanmasi büyük önem tasimaktadir. Tam üyelik sonrasinda Türkiye, AB Tarim Politikasi bütçesinin büyük bir bölümünü olusturan Avrupa Tarimsal Yönlendirme ve Garanti Fonu'ndan {FEAGA)43 destek alacaktir. FEAGA'dan saglanacak mali destek Türkiye'deki
tarim nüfusunun gelirinin artirilmasina, tarim sektörünün modernizasyonuna ve üretim miktari, kalitesi ve çesitliliginin artmasina önemli ölçüde katkida bulunacaktir. Söz konusu destek ayni zamanda tarim alanindaki yetki karmasasinin da ortadan kalkmasini saglayacaktir. Türkiye'de Tarim Bakanligi'nin yani sira tarim politikasinin yürütülmesinden sorumlu pek çok ayri müdürlügün olmasi ve ilçeler düzeyine inen bir idari yapilanmanin bulunmasi, tarim alaninda bir yetki karmasasi yaratmaktadir. AB tam üyeligi sürecinde ayni konularda yetkili pek çok kurumun yerine merkezi yapilanmanin benimsenmesi, bu sorunun çözülmesine neden olacaktir.
AB tam üyeligi ile birlikte Türkiye'de tarim alaninda istihdam edilen vatandaslarin FEOGA kapsaminda yararlanacagi en önemli mali destek araci üretimden ve girdi kullanimindan bagimsiz, dogrudan çiftçi gelirini artirmaya yönelik ürün destekleme mekanizmalari olacaktir. Avrupa Birligi, Ortak Tarim Politikasi'nin reformu çerçevesinde dogrudan destek mekanizmalarini güçlendirmeyi öngörmektedir. Türkiye'de de dogrudan destek uygulamalari baslatilmistir. Ancak Türkiye'de Avrupa Birligi'ndeki merkezi mali mekanizmanin yerine daginik ve çok basli bir mali destek yapisinin olmasi, çiftçilerin bu sistemden tam anlamiyla faydalanmalarini engellemektedir. Tam üyelik sürecinde dogrudan gelir destekleri tek bir merkeze baglanacak; Türk çiftçileri destekleri zamaninda ve yeterli oranlarda alabilecektir. Dogrudan Gelir Sisteminin etkin bir sekilde uygulanmasi gerek Türkiye'de bütçe disiplininin saglanmasinda gerek çiftçi gelirlerinin ve verimliligin artmasinda etkili olacaktir.44
2. Tam üyelik sonrasinda ülkemizde arazi, çiftçi ve hayvan kayit sistemleri ve veri aglari gelistirilecektir.
Türkiye, tarimsal üretim açisindan dünyanin önemli ülkelerinden bîri olmasina karsin bu konudaki istatistik ve kayit sistemi çok yetersizdir ve sagliksiz bilgilere dayanmaktadir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol