Merhaba Kirklareli

AB üyesi ülkeler ayirimci muamele ile karsilastigini iddia eden kisiler için gerekli yargi mekanizmalarini ve idari prosedürleri olusturmakla yükümlüdür. Ayrica üye ülkelerin; ayirimcilikla karsilasanlara destek vermek, ayirimcilik ile ilgili bagimsiz çalismalar yapmak, rapor ve tavsiye yayinlamak gibi islevleri olan bir ya da daha fazla kurum olusturmasi gereklidir. AB mevzuatinda, irk ve etnik kökene dayali ayirimciligin yani sira istihdam ve meslekte, din, inanç, engellilik, yas ve cinsel egilim temelinde ayirimcilik da yasaklanmistir. Üye ülkeler bu alanda da yargiya basvuru usullerini ve gerekli mekanizmalari düzenlemek, kanit yükümlülügünün davaliya ait olmasina iliskin tedbirleri almak, yargiya basvuran çalisanlarin isverenin haksiz muamelesine karsi koruyacak önlemleri belirlemek ve muamele esitliginin uygulanmasi amaciyla isveren ve isçi arasinda diyalogu güçlendirmekle yükümlüdür.
Avrupa is hukukunda ayirimcilik yapilmasi halinde kanit yükümlülügü davaliya aittir. Bu da, muamele esitligi ilkesinin ihlal edilmediginin ispat yükümlülügünün dava açilan kisinin sorumlulugunda olmasi anlamina gelmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi'nda herkesin dil, irk, renk, cinsiyet, siyasi düsünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzen sebeplerle ayirim gözetilmeksizin kanun önünde esit oldugu belirtilmistir. Ayrica 22 Mayis 2004'te yürürlüge giren Anayasa degisikligi ile Anayasa'nin "kanun önünde esitlik" baslikli 10. maddesine, "kadin ve erkek, esit haklara sahiptir" ibaresinin eklenmistir. is hukukunda da hiçbir ayirimci hüküm bulunmamaktadir. Ancak günümüz kosullarinda artik bu yeterli bulunmamaktadir.
is kanununda yapilan son degisiklik ile irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, din, siyasi görüs, etnik veya sosyal kökenin isten çikarma için geçerli neden olamayacagi ifade edilmistir. Ayrica ayni veya esit degerde bir is için cinsiyet nedeniyle daha düsük ücret kararlasîinlamayacagi da ifade edilmistir. AB mevzuatina uyum çerçevesinde ayirimcilik ile mücadele ve muamele esitligine yönelik düzenlemeler istihdamla ilgili diger alanlarda da gerçeklestirilecektir. Bu sayede ise alimlarda, terfilerde, is içinde görev degisikliklerinde, egitim ve sosyal yardimlarda olusabilecek ayirimcilikla etkin mücadele edilebilecektir. Türk mevzuatinda kesin hükümlerin yer almasi çalisanlarin haklarinin korunmasini güçlendirecektir.
18. AB uyum süreci sendika ve grev haklarinin gelismesini saglayacaktir.
Sendika, grev ve toplu sözlesme haklari Avrupa Birligi'nde, Birlik düzeyinde düzenlenmemistir. Bu alanlardaki düzenlemeler üye ülkeler tarafindan ulusal seviyede yapilmaktadir. Avrupa'da sanayilesme ve sosyal devletin uzun geçmisinin bir sonucu olarak isçilerin toplu haklarinda ileri bir asamaya ulasilmistir.
Türkiye'de tam üyelik sürecinde sendika, grev ve toplu sözlesme haklan üzerinde sinirlamalarin kalkmasi öngörülmektedir. Bu baglamda yapilan Anayasa degisikligi ile sendika hakkinin kullanimi genisletilmis, memurlarin sendika üyesi olmasi önündeki engel kaldirilmistir. Anayasa degisikliginin ardindan Kamu Görevlileri Sendikalari Kanunu hazirlanarak kabul edilmistir. is Güvencesi Yasasi'nda sendika üyeliginin ve sendikal faaliyetlerde bulunmanin isten çikarilma nedeni olamayacagi belirtilmistir. Serbest ticaret bölgelerindeki toplu is sözlesmesi, grev ve lokavt yasagi 3308 sayili Kanun'da yapilan degisiklik ile kaldirilmistir.
Üyelik sürecinde yapilan uyum çalismalari kapsaminda sendika üyesi olmak için Türk vatandasi ofma kosulunun kaldirilmasi, sendika yapilarinin güçlendirilmesi, sendikalarin toplu is sözlesmesi yapabilmeleri için öngörülen sayisal barajlarin kaldirilmasi öngörülmektedir.
AB'ye uyum sürecinde, sendika, grev ve toplu is sözlesmesi haklarina uygulanan kisitlamalarin kaldirilmasi, Türk isçilerinin toplu haklarinin çagdas ve demokrat bir düzeyde savunulmasini saglayacaktir. Sendikal haklarin artmasi ve sendika yapilarinin güçlenmesi çalisanlarin taleplerini ve görüslerini isverenlere ve devlete iletmelerini kolaylastiracaktir. Çalisanlarin toplu haklarinin artmasi isçi-isveren-devlet arasindaki diyalogun daha saglam bir temelde ilerlemesinin önünü açacaktir. AB ülkelerindeki gibi sendikalar isyeri sagligi ve güvenligi, egitim, danisma, bilgilendirme konularindaki çalismalar ile üretimde kalite ve verimlilik ile çalisanlarin isyerine bagliliginin artmasinda etkin rol oynayacaktir.
devami yarin...
hosça kalin...
haticekunt@gazetetrakya.com