Merhaba Kirklareli

Dünün devami
Öyle ki ilk afisimizi bile Belediye baskanimiz yaptirtti. Ama bazi isimsiz mücahitlerden bahsetmeden edemeyecegim bir Nazif Karaçam hocam bir Hasan Çalikusu kardesiniz ( yaptigi islerin arkasinda duran basarisina gençleri ve baskalarini ortak etmek bir yana o basarinin san ve serefini onlara birakan olayda basariyi görüp egolardaki basarilari baskalarina; baskanliklari da baskalarina birakan insanlar bunlardir. ) Daha ismini bilmedigim tüm çalisanlara yetkililerime sahsim Önadim camiasi ve Kuntlar adina sükranlarimi sunmak isterim ve yasadigim müddetçe bu sükrani da bu topraklar adina duyacagim.
Çocuklarim artik Kirklareli topraklarini bizden fazla seviyorsunuz deyip durdular ama yine de her an için bize omuz verdiler. Bu arada esimle de ne kadar onur duysam azdir gecenin bir yarisinda el alemin köy kahvelerinde senin ne isin var demedi. Aksine benimle onur duydugunu söyledi. Geceleri yatakta tarim kitaplarini okuyup uyuyakaldigim zamanlar o kitaplari topladi ve her konuyu benimle münazara etti yüreklendirdi. Artik bayragi bir baskalarina devredip onlara da is yapma firsati vermek gerekiyordu. Insanlar böyle yapar veya yapmasi lazimdir. Dilerim bazi saflarda yer almak isteyip is yapmadan bazi nimetlere konmaya çalismasinlar Kirklareli ile ilgili çalismalarda öne çikip her seyi biz yaptik havalarina girmesinler. Nitekim hardaliye ile ilgili çalisanlari ne kadar bayrak yapip anlattimsa da bazi kisiler hala kizgin.
Varsa bir basari Kirklareli'nindir. Ben bundan onur duyarim.
Eski Istanbul Belediye Baskanlarindan birinin bir lafi vardi.
INSAN KOLTUÄzUNDAN GÜÇ ALMAZ KOLTUÄzUNA GÜÇ VERIR.
ISTE GERÇEK YÖNETICILER BUNLARDIR.
BU SÖZLERI YAZARKEN BENI TENKIT EDENLERE DE CEVABIMDIR BU.
Baskanligi bunu yapmak isterim diyene köylümüzle birlikte devrettik ve o da elinden geldigince mücadelesini verdi ve projemiz bu günlere kadar geldi. Biz hala birlikteyiz. Saraplik üzümümüz pek olmadigi halde oradayiz ama bu yil biz de saraplik üzüm dikecegiz KUNTLAR OLARAK.
Ben ve esim Kuntlar Kirklareli'ne sonradan gelmis olabiliriz ama pek çok Kirklareliliden daha fazla Kirklarelili oldugumuz kanaatindeyiz. Aslinda her iki valimizin de öz verili çalismalarina özellikle deginmek ve sükran duymak lazim. Gece yarisi telefonla valilikte ertesi gün çalismaya davet edildim. Tabi öz geçmisim incelendikten sonra . Istifa edip gidecegini söyleyen bir arkadasimiz vardi büroda o siralar. Bulgaristan'da ülkemi en iyi sekilde temsil ettigim kanaatindeyim Avrupa birligi müsaviri ve uluslar arasi bir kimlik olarak. Görevini üstlenecegim arkadasimiz son anda Istanbul'a gitmekten vazgeçti. Netice de istifasindan vazgeçen arkadasin bir ise ihtiyaci vardi. Benim yasamak için bir çiftligim ve baglarim vardi ki keske üç ay valilikte çalisacagima ve üzücü günler yasayacagima bana ihtiyaci olan malima baksaydim. Çünkü baglarimda basima gelenin kimsenin basina gelmesini istemem. Vali gitmisti ve ben maalesef ortada kaldim ne bana sahip çikacak bir yetkili ne de üç ay çalistigim valilikte çalismamin karsiliginin ödenmesini saglayacak usulleri söyleyecek bir kisi oldu. Para bir yana çalismalarimdan dolayi tesekkür ederiz diyecek bir kisi bile olmadi.
Sevgili okuyucular ne bir milletvekilinin ne bir müdürün ne de bir politikacinin kapisini bir meslek için çalmadim.
Uzun bir müddet valilige ugramadim. Ancak yeni gelen valimizin nasil canla basla Kirklareli için çalismalarina devam ettigini duyduktan sonra tekrar ziyaret etmek gerekti
Bu yazdiklarimi vali beyle konusmadim ama su anda yazdigim hikayenin ismi 'Nasil ayakta kaldim hatta( how could I survive ) adi ile yazdigim öykümün bir parçasi.
Valimize ve Vali muavinlerimize saygim sonsuzdur. Kirklareli için en iyi sekilde çalisiyorlar.
Kolay gelsin. Devam Edecek
haticekunt@gazetetrakya.com