Merhaba Kirklareli

ATATÜRK VE TARIM
(dünün devami)
Atatürk döneminde tarim, sanayi ve hizmetler sektörü birbirleriyle karsilikli bir etkilesim dokusu içinde ele alinmistir(Çikin 2003). Bu dokunun ülkenin her tarafina aktarilabilmesi için uygun insan tipinin yetistirilmesi gerekmekteydi. Bu amaçla "Köy Enstitüleri" ile "is içinde egitim" ilkesi hayata geçirilmege çalisilmistir. Köy Enstitüleri egitim projesi ile çevresini taniyan ve dogal, ekonomik ve insan kaynaklarini degerlendirebilen insan tipleri yaratilmistir.
Atatürk'ün ne kadar sevildigi ölümünde anlasilmistir. Bütün vatan günlerce, haftalarca, hatta aylarca gözyasi dökmüstür onun arkasindan. Hiçbir önder hiçbir yerde bu kadar sevilmemis ve bu kadar önemli yeteneklere bir arada sahip olmamistir.
Atatürk'ün Türk ulusuna manevi mirasi bilim ve akildir. Bir konusmasinda bu konuda sunlari söylemistir
"Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma ve kaliplasmis kural birakmiyorum. Benim manevi mirasim bilim ve akildir. Benim, Türk Milleti için yapmak istediklerim ve basarmaya çalistiklarim ortadadir. Bundan sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerine akil ve bilim rehberligini kabul ederlerse manevi mirasçilarim olurlar."
"Beni görmek demek ille de yüzümü görmek degildir. Benim düsüncelerimi, benim duygularimi anliyorsaniz bu yeter"
devam edecek...
haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol