Merhaba Kirklareli

Bu alanda uyum saglanmasina yönelik is Kanunu ve diger ilgili yasalarda yapilmakta olan degisiklikler vasitasiyla, isletmelerin devrinde Türk isçilerinin haklarinin daha güçlü bir sekilde korunmasini saglanmakta ve devralmalarda isçi haklarinin suiistimal edilmesini engellenmektedir.
9. AB is hukukuna uyum, isverenin ödeme güçlügü halinde çalisanlara daha ileri düzeyde oruma saglayacaktir.
AB mevzuati uyarinca üye ülkeler, garanti kurumlan araciligiyla çalisanlarin is sözlesmeleri veya istihdam iliskisinden kaynaklanan ücret taleplerini karsilamaya yönelik tedbirleri almakla yükümlüdür. Hangi dönemden önceki taleplerin karsilanacagi, garanti kurumlarinin isleyisi ve yapisi mevzuat ile belirlenmistir.22
Türkiyede sadece icra iflas Kanununda, isçilerin kanun ve sözlesmelerden dogan ücret ve para ile ölçülebilen hak ve menfaatleri ile ihbar ve kidem tazminatlarinin, diger alacaklardan önce ödenmesi gerektigi yer almaktadir.
AB is hukukunun üstlenilmesi sürecinde Türkiyede isçilere, isverenin ödeme aczi haline karsi daha ileri koruma saglayacak olan garanti kurumlari olusturulmaktadir. Ulusal Programda bu dogrultuda Garanti Fonunun tesis edilecegi taahhüt edilmis, bunu takiben kurulmasina yönelik çalismalar baslatilmistir. Tüm uyum çalismalarinin tamamlanmasi sonrasinda isverenin ödeme güçlügüne girmesi halinde çalisanlarin alacaklari güvence altina alinabilecektir. Bu kapsamda, halihazirda, 4857 sayili Yeni is Kanununun 33. maddesi ile 80/987/EC saydi "isverenin ödeme güçlügü içine düsmesi halinde çalisanlarin haklarinin korunmasi hakkinda üye devletler mevzuatinin yaklastirilmasma dair" AB direktifine uyum saglanmistir. Buna ek olarak, ücret garanti fonunun olusumu ve uygulanmasi ile ilgili yönetmelik hazirlanmis ve 18.10.2004 tarihli Resmi Gazetede yayimlanmistir. Tam üyelik ertesinde 30a yakin ülkede isleyen kurallar bütününe Türkiyede dahil olacaktir. Diger üye ülkelerde uygulanan prosedürler Türkiyedeki uygulanacak sistemin yürütülmesi, denetlenmesi ve iyilestirilmesi için örnek olusturacaktir.
10. Tam üyeligin ardindan Türkiyedeki belirli ölçekteki isletmelerde Çalisma Konseyleri kurulacaktir.
AB is Hukuku üye ülkelerde en az 1000 çalisani ve en az iki üye ülkenin herbirinde asgari 150 çalisani olan bir isletmeyi "Topluluk ölçekli isletme" olarak nitelemektedir. Bu tip isletmelerde yönetimin isçileri bilgilendirmesi ve isçilere danisilmasina yönelik Çalisma Konseyleri olusturulmasi öngörülmüstür.23 Çalisma Konseylerinin toplantilarinda üretim ve satislar, isletmenin ekonomik ve mali durumu, muhtemel gelisimi, istihdam, yatirimlar, organizasyon, yeni çalisma sekilleri ve üretim süreçleri, isletme içi bölümlerin birlestirilmesi, kapatilmasi, toptan isten çikarmalar gibi konular ele alinmaktadir. Bu baglamda Tek Pazar içinde farkli ülkelerde üretim yapan ve belirli ölçekteki isletmelerde çalisanlarin bilgi edinme ve danisilma haklari gelismektedir.
Halihazirda bu konuda Türkiyede benzer mevzuat bulunmamaktadir. Tam üyelik sonrasinda Türkiyede en az 1000 çalisani ve en az iki AB üyesinin herbirinde asgari 150 çalisani olan isletmelerde Çalisma Konseyleri kurulacaktir. Üretimini uluslararasi ölçekte örgütlemis büyük firmalarda çalisan isçiler firmalarin öngörülerinden, planlarindan ve yeni stratejilerinden haberdar olabilecektir. Çalisanlar bu konulardaki görüslerini ve taleplerini firma yönetimine Konsey araciligiyla aktarabilecektir. Çalisanlar ve isletme yönetimi arasinda daha verimli ve etkili bir iletisim saglanacaktir.
11. AB is hukukuna uyum sürecinde isçilerin is akdi veya is iliskisi hakkinda isveren tarafindan bilgilendirilme hakki güçlenecektir.
AB mevzuati isverenin is akdi veya is iliskisi hakkinda isçileri bilgilendirme yükümlülügünü düzenlemekte ve hak ihlallerine karsi isçilere güvence saglamaktadir. Bu kapsamda isveren isçiyi is iliskisinin temel unsurlari hakkinda (isyeri, is tanimi, ise baslama tarihi, ücretli izin, ücret, çalisma süresi, ihbar süresi) yazili olarak en çok iki ay içinde bilgilendirmek ile yükümlüdür. Kosullarin degismesi halinde ise isverenin en geç bir ay içinde isçiyi bilgilendirmesi gerekmektedir.24 isveren, mevzuat veya uygulamalarla is akdini veya is iliskisini belirleyen üye ülkeden bir baska ülkeye 1 aydan fazla çalismak üzere gönderilecek isçiyi yurtdisinda istihdam süresi, ücreti, ödenekleri ve geri gönderilme kosullari konularinda bilgilendirmekle yükümlüdür.
Türk mevzuatinda bu alandaki uyum çalismalari kapsaminda birçok ilerleme kaydedilmistir. Örnegin 4857 sayili Yeni is Kanununun 8.maddesi ile 91/533/EC sayili "isverenin Sözlesme ya da istihdam iliskisine Uygulanabilecek Kosullarin Çalisanlara Bildirilmesi Yükümlülügü" hakkindaki AB Direktifine uyum saglanmis, 22. madde ile de is sözlesmesinde degisiklik yapilmasi halinde isçiye daha ileri haklar getiren hükümler getirilmistir. Ancak Direktifin önerdigi yurtdisi görevlendirmelerde çalisma sartlarini gösterir belge verilmesi zorunlulugu düzenlenmemistir.
Bu alandaki uyum ile Türk isçisi is akdi veya is iliskisi konusunda isverenden daha kisa sürede daha net bilgi alacaktir. Çalisanin istihdam kosullari hakkinda bilgilendirilmesi zaman kaybini ve olusabilecek suiistimalleri engelleyecektir. isçi yurtdisindaki görevinde sahip olacagi haklar, yapacagi isin tanimi konularinda bilgi sahibi olarak isi kabul edecektir. isçinin yeni isi konusunda daha bilgili ve hazirlikli olmasi uyum sürecini kisaltacak, iste daha etkin ve verimli olmasini saglayacaktir.
DEVAMI YARIN...
HOsÇA KALIN...
haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol