Merhaba Kirklareli

Tam üyelik sürecinde hayata geçirilecek idari reformlar, devletin daha seffaf bir yapiya kavusmasini saglayacaktir. Bu kapsamda vatandaslar kamunun isleyisini daha yakindan izleyebilecek; devletin aldigi kararlar ve yaptigi harcamalarla ilgili daha detayli ve kesin bilgilere ulasabilecek ve sivil denetimin yogunlasmasi sonucu yolsuzlukla mücadele de güçlenecektir.
2. Tam üyelikle birlikte ülkemizdeki yerel yönetimlerin etkinligi artacaktir.
Türkiye'de yerel yönetimlerin gücü ve vatandaslarin yönetimde söz sahibi olma olanaklari özellikle AB üyesi ülkelerle kiyaslandiginda oldukça sinirli kalmaktadir. Avrupa Birligi tam üyeligi, "katilimci demokrasi" çerçevesinin genisletilmesini saglayarak Türkiye'de vatandaslarin yönetime bizzat katilmalari yönünde önemli ilerlemelere neden olacaktir.
Bu kapsamda, merkezi yönetimde mevcut idari-siyasi yapilanmanin disinda vatandaslarin sorunlariyla daha somut bir sekilde ve yakindan ilgilenecek uzman ve özerk birimler gelistirilecektir. Bunun yani sira Türkiye vatandaslarina, belirli bir hukuksal çerçeve içinde, temsil organlari araciligiyla yerel hizmetlerle ilgili karar alma, bunlari uygulamak için kaynak yaratma ve örgütlenme yetkisi verilerek kendi kendilerini özgürce yönetme olanaklari saglanacaktir.
Tam üyelik sürecinde yerel yönetimlerin güçlenmesinde AB tarafindan yapilan mali desteklerin önemli bir payi olacaktir. Avrupa Birligi, Interreg III B ve C Programlari kapsaminda yerel yönetimlerin uluslararasi ve bölgelerarasi isbirligi projelerine mali destek vermektedir. Tam üyelik sürecinde Interreg III B Programi, genis bölgelerin yerlesim planlarini gelistirmekte yardimci olacak; Interreg III C ise, bölgesel ve yerel kalkinma projeleri gerçeklestiren yönetimler arasinda isbirliginin saglanmasini tesvik edecektir.1 Söz konusu yardimlarin yani sira AB, Yapisal Fonlar kapsaminda yardim saglanacak bölgelerdeki projelerin olusturulmasinda yerel yönetimlerin önemli oranda pay sahibi olmasini sart kosarak da yerel yönetimlerin gücünü artiracaktir.
Tüm bu gelismeler sonrasinda yerel yönetimler AB üyesi devletlerde oldugu gibi bölge yönetimi ölçeginde genisleyebilecektir. Vatandaslar arasinda isbirligi ve dayanisma anlayisi güçlenecek, vatandaslar kendileri için etkili ve verimli hizmet üretebilecek ve kendi kaynaklarini yaratarak yerel kalkinma projeleri gerçeklestirebileceklerdir. Yerel yönetimlerin gelismesi kamu bilincinin gelismesine de katkida bulunarak, kurallarin vatandaslarin da destegiyle daha etkin bir sekilde uygulanmasini saglayacaktir2
3. Tam üyelikle birlikte Türkiye'de sivil toplum kuruluslarinin güçlenmesiyle katilimci ve demokratik siyasi kültürün temelleri saglamlastirilacaktir.
Avrupa Birligi ülkelerinde sivil toplum kuruluslari siyasi, ekonomik ve sosyal hayatta önemli bir yere sahiptir. Çok farkli alanlarda örgütlenmis olan bu kuruluslar, karar alma mekanizmalarina etki edebilmektedirler. Türkiye'de ise, sivil toplum kuruluslari yasal engeiler, maddi kisitlamalar ve örgütlenme zorluklari nedeniyle yeterli gelisimi saglayamamislar ancak özellikle son yillarda AB uyum sürecinin gerekleri dogrultusunda yapilan yasal düzenlemelerle güçlenmeye baslamislar ve agirliklarini artirmislardir.
Ancak Türk sivil toplum örgütlerinin karar alma mekanizmalari üzerindeki etkileri, AB ülkelerinin sivil toplum örgütleri ile kiyaslandiginda halen zayif kalmaktadir. Tam üyelik dogrultusunda yapilacak kurumsal ve yasal reformlar ile üyelik sonrasinda ekonomik ve sosyal gelismislik seviyesinin yükselmesi sivil toplum örgütlerinin faaliyet alanlarini genisletecek ve toplumdaki gücünü arttiracaktir.
devami yarin...
haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol