Merhaba Kirklareli

Merhaba Kizilcikdere
Bu gün Kizilcikdere'li bagci kardeslerimize merhaba diyerek basliyorum merhabama.
UYSAL CENGIZ
HASAN GÜLDEN
MUSTAFA KANAL
KAMBER AKUS
FEVZI KENAR
HILMIYE SAFAK
HASAN BELLI
TAHSIN ÇELIKOL
ZEKI TURGUT
BASRI BAÄz
MUAMMER BELLI
RAHMI EFE
FIKRET MANDACIOÄzLI
VELI KANAL
MUSTAFA KANAL
AHMET DURMAZ
HASAN CANÜREN
AHMET CANÜREN
MERHABA BAÄzLARINA BIR GELIN KIZ GIBI BAKAN BAÄzCI KARDESLER
Üzüm senligi konusunda kendi üretimlerinize sahip çiktiginiz için Merhaba. Ama önce Ismail Aganin babasi annesi ile evlenir ve üzüm baglarinin kurar. Bugünkü maddi durumlarini üzüme borçlu oldugunu söyler. Ismail aganin babasi Istanbuldan bir ilaç pompasi getirtir. Pompa gelir baglarini ilaçlatir. O sene bir afat gelir. Bütün üzümler ölür. Üzümlser bir liraya çikar. Bugünkü durumumuzu babamin üzümlere iyi bakmasina borçluyuz diyor Ismail Aga. Baglar nankör olmaz. Bakarsan bag bakmazsan dag olur. Bir zamanlar 25 kuurs olan üzümün fiyati üzümlere bakinca 1 lira olabiliyorsa hepinize kolay gelsin derim. Bu organizasyon sirasinda kahvelerinizde veya muhtarliginizda aksam geç saatte olsa dahi beni en iyi misafiriniz gibi karsilayan köylünüze merhaba.Biliyorum ki daha çok fazla bagciniz var ama ben isimlerini bilmedigim için yazamadim.
Kizilcikdere Üsküb'e bagli bir köyümüz imis .Üsküp'teki köylülerimiz sansiz imis.Yunanistan'dan sofralik üzüm yetistirdikleri bir bölgeden gelerek üzüm baglari ile karsilasmislar. Ama ne yazik hepsi saraplikmis. Sarap yapmasini da bilmiyorlarmis. Keske dünya piyasasinin da biraz bilebilselerdi. Hiç olmazsa. bunu yapilabilirse sarabini nereye satacagini bilebilirdi. Bence çok kötü bir ekonomik çöküs. Yoksa bugünkü Üsküb'ün yerinde iki büyüklükte Üsküp olurdu. Kizilcikdere'yi anlatirken Üsküp'e döndük. Ama bugünlerde birilerinin bu bölgede 500 dönümlük bag yeri istedigini duydum. Dilerim Üsküp tarihteki yeri gibi bugünlerdeki gerçek yerini alacaktir. Biz yine bir zamanlar Üsküp'e bagli olan Kizilcikdere'mize geçelim ve bir kuyu bularak buraya yerlesmis olan köylümüzün hikayesine devam edelim. Ilk kuyulari bugünkü köy kahvesinin bahçesinde. Köyümüzün en yasli agacida orada. Suyumuz 1963'e kadar olan sulardan sonra DSI sundaj yapti. (Köyün kuzeyinde) Kayrak(kaynak) adi verilen artezyenden su saglaniyor. Önce sokaklara çesmeler yapildi. 1980 lerden sonra evlere su verildi. Suyun hikayesi'nin anlatirken köyün yukari kisminda artezyenin oradan kaynarcaya kadar suyun devam ettigini ve buna sebep olarak ta köyün bir kisminin kirli topraga sahip oldugundan dolayi köyün alt kismini suyun geçmedigi için kaynarcadan kaynayan su halinde yer altindan akarak çiktigi söyleniyor. Demieköye giderken tepenin üstünde su kaynagi var diyorlar. Su orada yolunu bulup disariya çikiyor. Üskübün hikayesini yazarken de orman içinde bir sudan bahsedilmisti. Bu arada sulama olmadigi için alternatif bir ürün burada bulunamadi.
Hosçakalin...
Devami Yarin...
e-mailhaticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol