Merhaba Kirklareli

Dogu Anadolu Kalkinma Programi
Teresa Reeves
Dogu Anadolu Kalkinma Programi, Irak sinirindaki Hakkari ilinin yüksek daglarindan Mus'un genis ovalarina ve Van Gölü'nün batisina kadar uzanan dört ili içine alan bölgeyi kapsiyor. Vahsi güzellikteki bu yöreler ayni zamanda, ulusal ortalamanin hayli altindaki Gayri Safi Yurt içi Hasilasi (GSYIH) ile Türkiye'nin en fakir bölgelerinden birini olusturuyor.
45 milyon Euro'luk bu bütünsel bölgesel kalkinma programi, birçok önemli sektörün kalkinmasina yönelik degisik alanlarin bir araya geldigi oldukça karmasik bir yapiya sahip. Söz konusu bölgenin, Türkiye'nin daha zengin ileriyle arasindaki uçurumu kapatmak için çok çaba göstermesi gerekiyor ve bu tür bir program bölgesel esitsizlikleri ortadan kaldiracak bir sonuç yaratma iddiasinda olamaz. Ancak, yerel ekonomiye saglikli bir tesvik saglayabilir, daha da önemlisi, yerel topluluklarin bazi fikir ve girisimlerini somut projelere dönüstürmelerine yardimci olabilir. Bu projelerde, gelecekteki girisimler için iyi uygulama örnekleri olusturarak pek çok deneyim ve ders çikarilmasina olanak saglayabilir.
Programin dört ana bileseni kirsal kalkinmayi, KOBI'leri, turizmi ve çevresel/sosyal gelisimi kapsiyor. Bunlarin en önemlisi ve bütçeden aslan payini alacak olani, bölgenin ana ekonomik can damari olan tarim ve hayvanciliktir. Bu sektörde amaç, mümkün olan en üst seviyede katilimi saglamak ve çiftçilerin ürünlerini islah etmelerine, gelir kaynaklarini çesitlendirmelerine ve yeni teknikleri ögrenip uygulamalarina yardimci olmaktir. Bu nedenle, bu bilesendeki hibe programinin hem bütünsel bir parçasi, hem de kendi basina bir faaliyet olarak, yogun egitim verilmesi öngörülüyor.
Programin degisik bilesenleri birbirinden ayri degerlendirilmemelidir. KOBI bileseni ile digerleri arasinda güçlü baglar bulunuyor. Dolayisiyla, eger tarim ve hayvancilik kirsal ekonomideki ana faaliyet ise, gida islemeciliginin gelistirilmesi KOBI'lerin kalkindirilmasinda temel bir alan olusturacaktir. Programin çiftçilik bileseniyle oldugu gibi KOBI bileseni genis kapsamli olmayi amaçliyor. Is dünyasinin erkeklerin egemenliginde oldugu düsünülmemeli, aksine kadinlarin atil birakilmis is becerileri de her yönüyle harekete geçirilmeli ve kullanilmalidir. Bu programla bu çabalar da tesvik edilecek.
Programin turizm ve çevre bilesenleri arasinda da yatay baglar var. Son yillarda giderek daha çok turist Türkiye'nin dogusunu ziyaret ediyor ve bu egilimin devam edecegi ümit ediliyor. Ancak, turizmin gelistirilmesi ve çevre korumaciligi el ele gitmeli. Van Gölü'nün sulari hala sasirtici ölçüde mavi. Oysa, hiçbir dogal çikis yolu olmadigi için göl suyunun kendini yenilemesi çok agir ilerleyen bir süreç ve bazi bölümlerde su kirliligi tehlikeli boyutlara ulasmis durumda. Dolayisiyla, bu sürecin mümkün oldugunca hizla tersine döndürülmesi hayati önem tasiyor. Bu program, gölün bati kiyisindaki Tatvan'da bir atik su aritma tesisi kurarak, Van Gölü'nün sularinin temiz tutulmasina katkida bulunacak. Bu, Van kentinde halen kurulu bulunan diger aritma tesisini tamamlayacak. Tatvan'da kurulacak olan tesisin fizibilite çalismasi hazirlandi ye ihale dokümanlari neredeyse tamamlandi. Bu projenin ihalesinin 2005 sonunda açilmasi bekleniyor.
Bastan basa tarih dolu olan bölge birçok geçmis uygarligin izlerini tasiyor. Sadece kültürel miras açisindan degil, Türkiye'nin üçüncü en yüksek zirvesine sahip görkemli Süphan Dagi, ve bir soguk, bir sicak su gölünü barindiran sönmüs Nemrut volkanik krateri gibi dogal yapilanmalar açisindan da zengin.
Bölgenin dogal ve kültürel zenginlikleri göz önüne alindiginda, ekoloji dostu turizmi, dolayisiyla da turizmle ilgili isyerleri gelistirmek için potansiyel oldugu kesin. Bu programin bu konuda tesvik saglayacagini ümit ediyoruz. DAKP, turizm ve çevre bileseni ile KOBI ve tarim bilesenleri arasindaki bagin da altini çiziyor.
Programin sosyal bilesenine gelince, bu alanda STK'larin toplumun en magdur kesimlerine ve bilhassa kadinlara yönelik yardim girisimleri özellikle tesvik ediliyor. Hibe programlarinin yani sira, anne ve çocuk sagligi ve bakimi için dört seyyar saglik birimi kurularak yerel saglik müdürlüklerine hibe edilecek. Seyyar klinikler, dört ilin tümünde de ücra köylere düzenli araliklarla ulastirilacak.
Bu programin bütünsel bir bölümünü olusturan hibe programlari, yerel girisimlerin kalkinma çabalarini, AB'nin "tabandan yükselen" diye tabir ettigi, bölgesel kalkinmada talep güdümlü yaklasim anlayisina uygun olarak destekleyecek. Basvurular Ankara'da Merkezi Finans ve Sözlesme Birimi'nin yönetiminde degerlendirilecek. Konu uzmanlarina bagli olarak çalisacak bagimsiz degerlendiriciler simdiden istihdam edildi ve gelen yüzlerce teklifi degerlendirmek için çalisan degerlendirme komitesine adil rekabetin saglanmasina yardimci oluyorlar. Bu sürecin birkaç hafta sürmesi bekleniyor; basarili bulunan basvuru sahipleri ile sözlesmeler 2006 ilk çeyreginde imzalanacak.
irtibat
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu
Teresa Reeves . delegation-turkey@cec.eu.int
yarin Fener ve Balat semtlerinin rehabilitasyonu- Istanbul
haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol