Kırklareli Memur-Sen Şube'nin düzenlediği "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" kahvaltı programı, dün saat 10.30'da Kırklareli Öğretmen evinde başladı. Programa birçok kadının katılım gösterdiği kahvaltı programının açılık konuşmasını Kırklareli Memur-Sen Şube Başkanı Selahattin Karanfiler yaptı.
Karanfiler, konuşmasına şöyle başladı; "Öncelikle hepinize hoş geldiniz diyor saygılar sunuyorum."
"İnsanlık yatay ve dikey olarak ikiye bölündü"
"İnsanlığın dünya serüveni kadın ve erkekle beraber başlamıştır. Bu büyük insanlık ve medeniyet yolculuğunda, erkek egemen ideolojiler, siyasal ve sosyal yapılanmalar insanlığı yatay ve dikey olarak ikiye bölmüş, dikey parçalamada kadın ve erkek olarak ikiye ayırmış ve her geçen gün dikey olarak parçalanan insanın kadın bölümü aleyhine işlemiş adeta kadın ikinci sınıf durumuna düşmüştür. Oysa insanlık beraber başlamış, kadın ve erkek insanlık kavramı içersinde oluşmuştur. Bu sebepledir ki, insanlığı yaratan ve İslam'ın temel kavramı olan kuran, insana iki şekilde hitap eder. Bu manada ülkemizde sendika olarak kadınları sosyal, siyasal alana çekerek, ayrıca yöneticilik alanına çekerek, insanlık medeniyetinin merkezi haline getirme mücadelemiz devam etmektedir. Ve nitekim kadın hakları bazında sendika olarak bakanlık düzeyinde annelik, süt izni, doğum izni gibi devam sorunlarla bakanlıkla mücadele etmiş ve bu hakları kazanmış bir sendikayı. Bugün burada, siz kadınların gücünün ne olduğunu, sizlere fırsat verildiği takdirde kadın, erkek ayrımının kalmadığını herkes görmektedir. Buraya gelerek bizleri yalnız bırakmayan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum" diye sözlerini sonlandırdı.
"Bu mücadele 1857
yılında başladı"
Karanfiler'in ardından sözü devralan Kırklareli Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Birgül Kılıç, şunları söyledi; "8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların haklarını aramak, çalıştıkları işin karşılığı olan ücreti alabilmek ve doğum izni talepleriyle başlattıkları mücadele mirasının yıldönümüdür. Bu mücadelenin 1857 yılında başladığı dikkate aldığında aradan geçen süre zarfında kadının yaratılış gayesi çerçevesinde hak ettiği değer, toplumsal misyon, sosyal inşa ve geleceği ihya ekseninde yeterli gelişmenin olmadığı yaşanılan olumsuz örnekler göz önüne alındığında açıkça görülmektedir. Kadınların sorunlarının çözümüne yönelik, Anayasa değişiklikleri yapıldı, pek çok yasal düzenleme gerçekleştirildi. Kızlarımızın, başörtüsü nedeniyle üniversite kapılarından geri çevrildiği dönemleri geride bırakıp, ülkemizin 81 ilindeki üniversitelerde ve orta öğretim kurumlarında diledikleri eğitimi görebildikleri günlere ulaştık. Çalışma hayatında kadınlarımızın haklarını koruyacak çok önemli düzenlemeler yapıldı. Türkiye büyüdükçe, geliştikçe, kalkındıkça yeni imkanlarla birlikte yeni sorunlar da ortaya çıkıyor.
"Özgecan'ın başına gelen vahşet, başka kızlarımızın başına gelmesin"
Konuşmasına devam eden Kılıç, şu ifadelere yer verdi; "En son Mersin'de gencecik bir kızımızın başına gelen vahşet, hepimizin, tüm Türkiye'nin yüreğini dağladı. Özgecan kızımızın başına gelen elim hadise, kamuoyunda bu tür olaylar konusundaki duyarlılığı artırdı. Bu vahşetin sorumlularının hak ettikleri cezayı alacaklarına inanıyoruz. Bizler, cennetin anaların ayakları altında olduğuna inanan, kendisine yapılmasını istemediğini bir başkasına da yapmamayı tavsiye eden bir medeniyetin temsilcileriyiz. Bu anlayışa sahip çıktığımız, bu değerleri fiiliyata geçirdiğimiz sürece, kadınlarımız hayatın her alanında hakları olan o müstesna yeri alacaklardır."
"Kadınların daha iyi şartlar
altında korunması
gerekiyor"
Sözlerine son vermeden önce, kadınların daha güvenli bir ortamda yaşayabilmesi adına yapılabilecekleri sıralayan Kılıç; "Memur Sen olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz:
Kadınlar medyanın ve ekonominin vitrin malzemesi olarak kullanılmamalıdır.
Kadınların sosyal ve ekonomik yaşamda yerini almalarına yönelik hak uygulamaya dönüşmeli, yasal pürüzler ortadan kaldırılmalıdır.
Şiddet gören kadınların korunmasına yönelik atılan adımlar caydırıcı ve toplum vicdanını rahatlatıcı düzeyde olmalı, yenileriyle güçlendirilmeli, can emniyeti sağlanmalıdır. Kayıt dışı istihdamın önemli bir bölümünü oluşturan kadınların iş güvencesine yönelik çalışmalar hızlandırılmalı; kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron kadın işçi çalıştırılmasına bir an önce son verilerek bunlar kadroya geçirilmelidir. Bu yöndeki yasaların uygulanması için de titizlik gösterilmelidir.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü, kadınların sorunlarına odaklanma açısından bir fırsat olarak görürken, kadınları ve sorunlarını adeta bir güne hapseden anlayışı da sağlıklı bulmadığımızı ifade ediyor; Başta kadın çalışanlar olmak üzere bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü, sorunlarının çözümüne vesile olması temennisiyle kutluyor, hepinize sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum" diyerek sözlerini sonlandırdı.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol