Memur-Sen Kırklareli Şube üyeleri dayanışma kahvaltısında bir araya geldi. Kırklareli Öğretmenler Evi'nde dün sabah saat 10.00'da yapılan dayanışma kahvaltısına katılan Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu başkanlığında bir araya geldi.
Düzenlenen dayanışma kahvaltısında ilk konuşmayı Memur-Sen Kırklareli il Başkanı Selahattin Karanfiler yaptı. Karanfiler, konuşmasında 11 iş kolundan 10 tanesinin temsilciliğini yaptıklarını, haklarını savunduklarını ve en kısa zamanda kalan bir kolu da alıp 11 de 11 yapacaklarını belirtti. Türkiye için yapılan her olumlu şeyin yanında olduklarını belirten Karanfiller yeni anayasa sürecinde de, kılık kıyafet konusunda da, içinde bulunulan barış sürecinde de üzerlerine düşen görevi yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini belirtti. Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Bu ülkeyi Çanakkale ruhuyla yeniden buluşturmak, teröre ve terörizme karşı olan milletimizi kucaklamak; ırkçılığa prim vermeden, seçemediği ırkından dolayı üstünlük arayışına girmeden çözümün paydaşı olmaktır" dedi.
Çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Gündoğdu, "Sürecin çözümünde 36 maddelik bir raporumuz var. Süreçte insanoğlunun esas alınmasını önemsiyoruz. İfade, inanç özgürlüğü devlet ve millet kaynaşması için önemlidir. Devlet ve millet kaynaşması için önemli gördüğüm bu süreçte, Trakya'ya Serhad Şehri Kırklareli'ne çok büyük görevler düşüyor" diye Konuştu.
Bu ülkenin vatandaşı olarak artık çocuklarını Güneydoğu'ya askere gönderen anne ve babaların acı çekmesini; Güneydoğu'ya tayini çıkan öğretmen, hemşire ve doktor başta olmak üzere üyelerimizin de orada can güvenliğiyle ilgili sıkıntı yaşamasını istemediklerinin altını çizen Gündoğdu, "Elbette bizim iki kırmızı çizgimiz var. Bizim kırmızı çizgimiz, şehitlerimiz; istikametimiz ise, milletin beklentisidir. Bu ülkenin vatandaşı olarak artık çocuklarını Güneydoğu'ya askere gönderen anne ve babaların acı çekmesini; Güneydoğu'ya tayini çıkan öğretmen, hemşire ve doktor başta olmak üzere üyelerimizin de orada can güvenliğiyle ilgili sıkıntı yaşamasını istemiyorum. Güneydoğu'daki çocuklarımızın da, oralarda can güvenliği sorunu yaşandığı için öğretmen açığı fazla olması dolayısıyla, öğretmensiz kalmasını istemiyorum. Adını Peygamberin adını verdiğimiz, peygamber ocağına gönderdiğimiz bu ülke için bedel ödeyen şehitlerimiz in ruhunu incitmeden, şehit yakınlarını üzmeden istikametin millet olan bir anlayışla bu projeyi yürütmemiz lazım. Bu projede zaman aşımı olmamalı. Faili meçhullerin üzerine gidilmeli. Biz burada maaşlarımız, kalkınma sorunları, inanç hürriyeti, başörtülü kadınlara getirilen yasaklar dolayısıyla sıkıntılar yaşadık ama Güneydoğu'daki kardeşlerimiz gibi dinimizi, cenazemizde ağıt yakmanın o dinde yasaklandığı gibi ucube yaklaşımları hiç görmedik. Trafik kazasından hapise düşmüş torununu ziyarete giden dedeye Kürtçeden başka dil bilmeyen bu dedeye Kürtçe torununla konuşamazsın yağsının getirildiği o dönemleri biz batıda, Trakya'da, Karadeniz'de, İç Anadolu'da yaşamadık. Onun için teröristle mücadeleyi sonuna kadar evet, hukuk devletine evet ama bataklığın kurutulmasında seçmediğimiz ırkımızdan dolayı üstünlüğü müsaade etmeden kardeşliğin çözüm projesine, bu sorundan kurtulma sürecine güçlü destek verebiliriz" dedi.
2 yıl önce bir konferans için Diyarbakır'a gittiğini anımsatan Gündoğdu, "Bir terör olayı yaşanmıştı. Olayda herhangi bir ölüm olayı bile olmamıştı sadece bir yaralanma olayı vardı. Akşam televizyonları açtığımızda Diyarbakır sanki savaş alanına dönmüş gibi gösterildi. Biz sokaktayız olayın olduğu yerdeyiz. Diyarbakır'da tüm sosyal hayat devam ediyordu. Orada sadece terör varmış gibi yansıtmanın bu sorunlarla beslenenlerin projesi olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden medyamıza çok büyük görevler düşüyor. Anadilde eğitim konusunu tartışırken, eğitim Türkçe olsun, Kürtçe seçmeli ders olsun öğretilsin derken zamanın o Arapça, Fars, Türkçe vacip, Kürtçe caiz olsun sözü de önemli bir yerde duruyordu yani inanç dilini, ülke dilini ve anadiliyle anlamanın serbestliği ortaya koyan bu bakışla sorunları çözümünde kanaat önderlerimizin öncülüğünü gösteriyor" şeklinde konuştu.
Gündoğdu, Mustafa Yaman'ı da ziyaret etti
Kırklareli Öğretmenler Evi'nde düzenlenen kahvaltıda kalabalık bir dinleyici kitlesine coşkulu bir şekilde hitap eden Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, günü birlik geldiği Kırklareli:'nde Kırklareli Valisi Mustafa Yaman'ı da makamında ziyaret etti.
Birde bu adama "akil" sıfatı verdiler. Tarafsızlığı fazlaca tartışmalı olan bir sendikanın genel başkanı nasıl "akil" insan seçilebilir bide kim seçti bu akil insanları? Neye göre seçti?