"Meme kanserinin erken tanisi hayat kurtarir"

1- 7 Nisan Kanser haftasi nedeniyle, Kirklareli Il Saglik Müdürlügü ve Tarama Merkezi (KETEM) is birligi ile bayanlara meme ve rahim agzi kanserleri hakkinda görevliler tarafindan bu riskli hastaliklarda erken tani ve kendi kendine muayene edibilme teknikleri anlattildi.

Önceki gün Kirklareli Devlet Hastanesi C Blok Konferans salonunda yapilan konferansta, Ebe Dilek Altintas ve Hemsire Seçil Keskin tarafindan bayanlara, meme kanserinde ve rahim kanserinde erken teshisin önemini anlattilar. Hesmire Seçil Keskin meme kanseri ve kendi kendini muayene edebilme yöntemleri ile ilgili sunlari söyledi; “Meme kanserinde erken tani, normal yasam süresi saglar”. Meme kanseri kadinlarda en sik görülen kanser türüdür. 8 kadindan biri yasaminin bir döneminde meme kanseri hastaligina yakalanmaktadir. Yas dilimi olarak en sik 50-65 yas arasi kadinlarda görülür. Meme kanseri için bir takim risk faktörleri mevcuttur. Bunlar; erken adet görme (11 yas öncesi), geç menapoz (55 yas sonrasi), hiç evlenmemis ve dogurmamis (emzirmemis) olmak, ilk dogumu 30 yas sonrasi yapmis olmak, ailede ve sülalede meme kanseri olmasi, sosyo-ekonomik düzeyin yüksek olmasi, menapoz nedeni ile hormon tedavisi görenler, uzun süre dogum kontrol hapi kullanilmasi(3 yil ve fazla), alkol kullanilmasi, doymus yag orani yüksek beslenme, orta derecede obezite gibi.

Meme kanserinin tipik bulgusu memede ele gelen agrisiz kitledir. Memede bu kitleler en sik olarak meme 4 esit parçaya ayrildiginda üst dis kadranda ortaya çikmaktadir. Memede bir kitlenin ele gelebilmesi için yani hastanin kendisinin fark edebilecek düzeye gelebilmesi için 1cm çapa ulasmasi gerekmektedir. Bu da bir kanserin ikilenme süresine (iki kati büyüklüge ulasmasi için gereken süre) bagli olarak degismekle birlikte ortalama kanserin basladigi andan itibaren 5-6 yildir.

Tüm kanserlerde oldugu gibi meme kanserinde de erken tani ile tam bir sürvi (sorunsuz ömür boyu yasam) % 96 hastada saglanabilmektedir. Meme kanserinde erken tanili tümörler (urlar) Evre I ve Evre II tümörler olarak bilinmektedir. Evre I tümörler çapi 2 cm altinda olan, Evre II tümörler 2-5 cm arasi çapta olan ve gögüs duvari, meme cildine, koltuk alti lenf bezelerine ve kan yolu ile uzak organlara (kemik, karaciger, beyin v.b.) yayilim yapmamis tümörlerdir. Yani daha anlasilabilir olmasi bakimindan özetlemek gerekirse; yerel kalmis, komsu dokulara, uzak organlara ve koltuk altina yayilim göstermemis tümörler erken yakalanmis ve tedavisi olan (sagkalim saglanmasi mümkün) tümörlerdir.

Meme kanserinde erken evrede hastalari yakalamak hayat kurtardigina göre bu konuda kadinlarimiza bir takim görevler düsmektedir. Özellikle yukarida bahsettigimiz risk faktörleri mevcut ise dahada dikkatli olmak gerekmektedir. Öncelikle yapilmasi gereken tüm 20 yas üstü kadinlarimizin “kendi kendine meme muayenesi” diye bir olgunun varligini bilmesi ve bunu aylik periodlar halinde kendilerine uygulamalaridir. Hastanemiz bünyesinde bulunan KETEM poliklinigimizde bunun egitimleri verilmektedir. Bu muayenelerde en ufak bir anormallikten süphelenen kadinlarimiz derhal hastanemize müracat etmelidirler. Hiçbir sikayeti olmasada risk faktörü tasiyanlar 35, tasimayanlar 40 yasinda mutlaka bir tarama mamografisi (memeye özel röntgen filmi) çektirmelidirler ve 2 yilda bir tekrarlamalidirlar. Ve 50 yas üstü her yil mamografik kontrollerini devam ettirmelidirler. Çünkü yukarda açiklamaya çalistigim üzere meme kanserinin baslangicindan itibaren elle fark edilebilmesi için geçen süre ortalama 5-6 yildir.Suda unutulmamalidirki memede süpheli lezyonlarda son sözü biyopsi (parça alip mikroskop altinda incelenmesi) söyler. Memesinde süpheli lezyon saptananlar mutlaka vakit kaybetmeden bir genel cerrahi uzmanina basvurmalidirlar. Erkeklerde de rastalanan meme kanseri bayanlardakinden daha tehlikeli oldugunu vurgulayan Keskin; erkekleride bu konuda en az bayanlar kadar duyarli olmaya davet etti.

Özetle meme kanseri en kolay taranabilen ve erken tanisi hayat kurtaran bir kanser türüdür. Kadinlarimizin konuya gerekli hassasiyeti gösterecekleri umut ve inanci ile herkese saglik dolu günler dilerim.” dedi.

Bunun yani sira rahim agzi kanseri hakkinda da bilgi veren Ebe Dilek Altintas sunlari söyledi; rahim ameliyati geçirmis kisiler bu risk grubuna dahil degildir. Fazla dogum, sik kürtaj rahim agzi riskinin olusumda önemli olan faktörlerdendir. Rahim agzi kanseri öldürücü degildir fakat erken tehsis tabiki önemlidir. Erken tani için 35-65 yas arasi 5 yilda bir “Vaginal Smear” (Rahim agzindan alinan örnek) testini yaptirarak hücre degisimi ve risk tasiyip tasamadigimizi ögrenebiliriz.

 Ayrica bu test KETEM tarafindan sosyal güvencesi olmayan bayanlara ücretsiz yapilabilmektedir. Tüm bayanlarimiza saglik dolu güzel günler diliyorum dedi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol