Kirklareli Devlet Hastanesi Kanser Erken Teshis ve Tarama Merkezi’nde (KETEM) görevli doktorlar, 4 Subat Dünya Kanser Günü nedeniyle, bu riskli hastaliktan korunma yollarina dikkat çekiyorlar.
Vatandaslarda ‘kanser’ bilincini olusturmak ve erken teshisin önemine anlatmak için kamuoyu açiklamalari yapan doktorlar, ileri yastaki kadinlarin korkulu rüyasi olan meme kanserine karsi uyarilar yapiyorlar.
Önceki gün Dr. R. Atilla Aydogdu’nun yaptigi açiklamadan sonra dün de Op. Dr. Gürel Geris, meme kanserinde erken teshisin önemine dikkat çekti. Geris, yaptigi açiklamada: “Meme kanserinde erken tani, normal yasam süresi saglar” diyerek, su ifadeleri kullandi: “Meme kanseri kadinlarda en sik görülen kanser türüdür. 7-8 kadindan biri yasaminin bir döneminde meme kanseri hastaligina yakalanmaktadir. Yas dilimi olarak en sik 50-65 yas arasi kadinlarda görülür. Meme kanseri için bir takim risk faktörleri mevcuttur. Bunlar; erken adet görme (11 yas öncesi), geç menapoz (55 yas sonrasi), hiç evlenmemis ve dogurmamis (emzirmemis) olmak, ilk dogumu 30 yas sonrasi yapmis olmak, ailede ve sülalede meme kanseri olmasi, sosyo-ekonomik düzeyin yüksek olmasi, menapoz nedeni ile hormon tedavisi görenler, uzun süre dogum kontrol hapi kullanilmasi(3 yil ve fazla), alkol kullanilmasi, doymus yag orani yüksek beslenme, orta derecede obezite gibi.
Meme kanserinin tipik bulgusu memede ele gelen agrisiz kitledir. Memede bu kitleler en sik olarak meme 4 esit parçaya ayrildiginda üst dis kadranda ortaya çikmaktadir. Memede bir kitlenin ele gelebilmesi için yani hastanin kendisinin fark edebilecek düzeye gelebilmesi için 1cm çapa ulasmasi gerekmektedir. Bu da bir kanserin ikilenme süresine (iki kati büyüklüge ulasmasi için gereken süre) bagli olarak degismekle birlikte ortalama kanserin basladigi andan itibaren 5-6 yildir.
Tüm kanserlerde oldugu gibi meme kanserinde de erken tani ile tam bir sürvi (sorunsuz ömür boyu yasam) % 96 hastada saglanabilmektedir. Meme kanserinde erken tanili tümörler (urlar) Evre I ve Evre II tümörler olarak bilinmektedir. Evre I tümörler çapi 2 cm altinda olan, Evre II tümörler 2-5 cm arasi çapta olan ve gögüs duvari, meme cildine, koltuk alti lenf bezelerine ve kan yolu ile uzak organlara (kemik, karaciger, beyin v.b.) yayilim yapmamis tümörlerdir. Yani daha anlasilabilir olmasi bakimindan özetlemek gerekirse; yerel kalmis, komsu dokulara, uzak organlara ve koltuk altina yayilim göstermemis tümörler erken yakalanmis ve tedavisi olan (sagkalim saglanmasi mümkün) tümörlerdir.
Meme kanserinde erken evrede hastalari yakalamak hayat kurtardigina göre bu konuda kadinlarimiza bir takim görevler düsmektedir. Özellikle yukarida bahsettigimiz risk faktörleri mevcut ise dahada dikkatli olmak gerekmektedir. Öncelikle yapilmasi gereken tüm 20 yas üstü kadinlarimizin “kendi kendine meme muayenesi” diye bir olgunun varligini bilmesi ve bunu aylik periodlar halinde kendilerine uygulamalaridir. Hastanemiz bünyesinde bulunan KETEM poliklinigimizde bunun egitimleri verilmektedir.Bu muayenelerde en ufak bir anormallikten süphelenen kadinlarimiz derhal hastanemize müracat etmelidirler. Hiçbir sikayeti olmasada risk faktörü tasiyanlar 35, tasimayanlar 40 yasinda mutlaka bir tarama mamografisi ( memeye özel röntgen filmi) çektirmelidirler ve 2 yilda bir tekrarlamalidirlar.Ve 50 yas üstü her yil mamografik kontrollerini devam ettirmelidirler. Çünkü yukarda açiklamaya çalistigim üzere meme kanserinin baslangicindan itibaren elle fark edilebilmesi için geçen süre ortalama 5-6 yildir.Suda unutulmamalidirki memede süpheli lezyonlarda son sözü biyopsi (parça alip mikroskop altinda incelenmesi) söyler. Memesinde süpheli lezyon saptananlar mutlaka vakit kaybetmeden bir genel cerrahi uzmanina basvurmalidirlar.
Özetle meme kanseri, en kolay taranabilen ve erken tanisi hayat kurtaran bir kanser türüdür. Kadinlarimizin konuya gerekli hassasiyeti gösterecekleri umut ve inanci ile herkese saglik dolu günler dilerim.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol