Atatürkçü Düsünce Dernegi’nin (ADD) organizasyonuyla geçtigimiz Pazar günü “Töre, Terör ve Güneydogu” konulu konferans gerçeklestirildi. Serbest Muhasebeciler ve Mali Müsavirler Odasi’nda yapilan konferansin konusmacisi, Güneydogu kaynakli sosyal-siyasal ve toplumsal arastirmalariyla taninan Cumhuriyet Gazetesi Yurt Haberleri Müdürü gazeteci-yazar Mehmet Faraç oldu.
Konferansa, Kirklareli ADD Åzube Baskani Nuriye Üstündag, Trakya (ADD) sorumlusu ve GYK Üyesi Hakan Dedeoglu, Vize ADD Baskani Muhammer Isbilen, Pinarhisar ADD üyeleri ve yöneticileri, Lüleburgaz ADD üyeleri ve yöneticileri ve vatandaslar katildi.
Saat 13:30’da baslayan konferansin sunumunu (ADD) Yönetim Kurulu Üyesi Osman Toy yaparken, açilis konusmasini yapmak üzere Nuriye Üstündag’i kürsüye davet etti.
Üstündag konusmasinda su sözlere yer verdi; “Dernegimizce düzenledigimiz konferansa yönetim kurulumuz adina hos geldiniz diyor, saygilar sunuyorum. Konferansimizin konusu olan “Töre, Terör, Güneydogu” sorunu hepimizin bildigi gibi ülkemizin kanayan yaralari. Türkiye bir hukuk devleti diyoruz, ancak dogu ve güneydogu "töre" adini verdikleri kendi hukukunu uygularken, devleti yönetenler anayasayi, bu insanlik disi uygulamalari düzeltmek için degil de rejimi degistirebilmek için neresinden delebilirizi düsünmekteler.
Bizler batili kadinlar siyasete girebilmek, yönetim kadrolarinda daha fazla temsil edebilmek için çaba sarfederken, öte yanda 21. yüzyilda kadinlarimiz hala sevdigi veya arkadasi bir erkekle konustugu için töre cinayetine kurban gidiyor, diri diri topraga gömülüyorlar. Terör deseniz, yillardir insanimizi kasip kavurdu. Evlatlarini askere gönderen ana babalar askerlik süresince diken üstünde çocuklarinin her an kötü bir haberi gelecek korkusuyla yasiyorlar.
Güneydogu, kürt sorunu issizlik, yoksulluk, egitimsizlik, üretimsizlik, güzelim ülkemizi yasanmaz hale getiriyor. Iste güneydogunun bagrindan çikmis genç bir gazeteci aydinimiz, birçogumuzun bölük pörçük bildigimiz töre, terör, güneydogu sorunlarini, bunlarin iç ve dis baglantilarini, birbiri ile baglantilarini ülkemi üzerinde oynanan oyunlari öyle güzel bir üslupla anlatiyor ki, bugün O'nu sizlerle bulusturmanin mutlulugunu yasiyoruz
Sayin Mehmet Faraç Kirklareli'ye aramiza hos geldiniz.
Biz O'nu 2 hafta önce Hayrabolu Åzubesi’nin bir etkinliginde izledik. Anlattiklarini oldukça soguk bir salonda nefesimizi tutarak izledik. Dinlediklerimizi bizim arkadaslarimiz dinlemeli diye düsünüp Kirklareli'ye davet ettik. Sagolsunlar davetimizi kabul edip bu özel günlerini bizimle paylastilar, tesekkür ediyoruz.
Insanlik için anahtar sözcük "sevgi" ülkemiz ve insanlik için yüregimizde sevgiler yesertelim. Tüm sevmeyi bilenler ve gönülden sevenlerin sevgililer gününü kutluyor, hepinize tesekkür ediyorum.”
Hemen ardindan kürsüye davet edilen Gazeteci yazar Mehmet Faraç “Töre, Terör ve Güneydogu” hakkinda konusmak için yerini aldi. Konusmasina Trakya halkinin aydin, nitelikli kitleler olduklarini ifade ederek baslayan Faraç, “Siyaset anlayisinizla gurur duymalisiniz” dedi.
Ilk olarak “töre”yi anlatan Faraç, töreyle ilgili yazmis oldugu kitaplarindan örnekler vererek 12 yasindaki bir çocugun, 16 yasindaki kiz kardesini öldürmesinin hikayesi ve bir çok kizin bu sekilde kurban edilisini anlatti. Faraç, Toplum baskisindan dogan bu cehaletin “töre” diyerek çocuk yastaki kardesleri tarafindan öldürülenlerin son bulmasi için cehaletin ortadan kalkmasi gerektigini dile getirdi.
Terör eylemlerinin amacinin ise Imrali adasinda hapis tutulan Öcalan’in anahtarlarini kirmak oldugunu söyledi. Faraç, bu gibi eylemlerin Türkiye için kötü sonuçlar dogurdugu söyledi. Bu konuda uzman olan Mehmet Faraç olaylari bütün çiplakligi ile tek tek ele alarak sunum yapti.
Panelin sonunda katilimcilarin sorularini cevaplayan Faraç’a, ADD Kirklareli Åzube Baskani Nuriye Üstündag, çiçek sundu.
Ardindan Faraç katilimcilar için kitaplarini da imzaladi.
Mehmet Faraç kimdir?
“Güneydogu kaynakli sosyal-siyasal ve toplumsal arastirmalariyla taninan Mehmet Faraç, 1965 yilinda Åzanliurfa’da dogdu. Gazetecilige 1983 yilinda Urfa’da Cumhuriyet muhabiri olarak basladi. Yerel gazete ve radyolarda yöneticilik yapti.
1985 yilinda Çagdas Gazeteciler Dernegi’nce (Fotograf), 1986’da da Güneydogu Gazeteciler Cemiyeti’nce (Haber) dalinda Yilin Gazetecisi seçildi.
Mehmet Faraç, 1995 yilindan bu yana Istanbul’da, Cumhuriyet Gazetesi’nin Yurt Haberleri Servisi Åzefi olarak görev yapiyor.
Yazar, Cumhuriyet Gazetesi’nde özeti yayimlanan “Töre Kiskacinda Kadin” adli incelemesiyle, 1997 yilinda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nce Yilin Basarili Gazetecisi seçildi. Inceleme ilk kez 1998 yilinda Çagdas Yayimlari’nca kitap olarak basildi, ikinci baskisi ise 2002’nin ortalarinda Günizi Yayincilik’tan çikti.
Kadin örgütleri arasinda ve kamuoyunda yanki bulan kitap, Güneydogu kadinin içinde bulundugu durumun tartisilmasini saglarken, Ingiliz The Independent ve ABD’deki The New York Times ile Herald Tribune gazetelerince töre arastirmalarinda kaynak olarak gösterildi.
Mehmet Faraç, Türkiye Hizbullahi’yla ilgili ilk kitap olan “Kod Adi Hizbullah”i da Faik Bulut’la birlikte kaleme aldi.
Yazarin “Töre-Terör-Toprak” üçlemesinin son kitabi olan ve otoritelerin “Bir destan”diye tanimladigi “Suyu Arayan Toprak, Harran ve Firat’in Bin Yillik Drami” ise 2001 yili içinde yayimlandi.
Mehmet Faraç’in dördüncü kitabi olan “Batman’dan Beykoz’a, Hizbullah’in Kanli Yolculugu” da, 2001 yilinin sonunda piyasaya çikti. “Kod Adi Hizbullah”in ikinci cildi sayilabilecek bu kitabin özeti, Cumhuriyet Gazetesi’nde yayimlandi ve yazara “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2000 Yili Arastirma Ödülü”nü kazandirdi.
Aralik 2002'de yayimlanan “Kötüler Mahallesi” yazarin besinci kitabi.
Anadolu Üniversitesi Iletisim Fakültesi ve Akademi Istanbul'da Yerel Basin ve Arastirmaci Gazetecilik dersleri veren Faraç evli, Murat ve Firat adli iki çocuk babasi.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol