Kırklareli İl Genel Meclisi Eylül ayı toplantılarına Kırklareli’nin su sorunu ile başladı. Meclis üyeleri muhtarlardan ve köylülerden artık küfür işitmeye başladıklarını ifade ederek sulama suyu talebinde bulunduklarını aktardılar. Kırklareli’nin susuzluk yaşamasına kuraklığın yanı sıra yeraltı sularınında kontrolsüzce kullanılmasının ve patlatmalı madenciliğin önemli bir payı olduğu dile getirildi. Sondaj vurulması yasak olan yerlerde özellikle sanayi tipi işletmelerin cezayı göze alarak sondaj vurduğu cezayı ödedikten sonra kullanmaya devam ettikleri ifade edildi. Ayrıca bazı yerlerde de sondaj vurulması yasak olduğu halde ilgili kuruma “vurulabilir mi?” şeklinde bu işletmelerin soru sorduğu, 1 ay içerisinde yanıt gelmez ise olumlu olarak değerlendirilerek sondaj vurulduğu bu nedenle yasak olan yerlerde ilgili kurumun zaman geçirmeden hızla yanıt vermesi gerektiği vurgulandı. Meclisin yaptırım yetkisi olmadığına işaret edilerek bu konuda bundan sonra yasa dışı sondaj vuranlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağı fikri hakim oldu.
Kırklareli İl Genel Meclisi Eylül ayı toplantılarını geçen aylarda da dile getirilen su sorunu ile açtı. Söz Meclis üyeleri, köylünün sulama konusunda ciddi sorunları olduğunu bunu da kendilerine yansıttıklarını ifade ederek bazen küfürlü diyaloglara maruz kaldıklarını, ancak susuzluk konusunda bu yıl yaşanan kuraklığın yanı sıra patlatmalı madencilik ve kaçak sondajlarında su sorunu yaşanmasında etkili olduğunu dile getirdiler.
İl Genel Meclis Başkan Aydın Karakoç’un su konusunda sorun yaşandığını bu nedenle ilgili komisyonunun bir çalışma yapmasını istedi. Karakoç, “gün geçmedi ki il genel meclis üyesi arkadaşımıza bir şikayet ve ağır sözlerle hakaret edilmesin” dedi.
Bunun üzerine söz alan İl Genel Meclis Üyesi ve AK Parti Grup Başkanı Nihat Sağlam, “Bazen ağır hakaretlere maruz kalıyoruz. Biz buraya küfür yemek için gelmedik. Hizmet etmek için geldik” diye konuştu.
Karakoç tekrar söz alarak, “Su konusunda önümüzdeki yıl arkadaşlar çok daha ciddi sorun yaşayacağız. İlgili komisyonlar biraz daha suya para ayırmalı. Parke taşlarından kısıp bu konuda çalışma yapmalıyız” dedi.
Meclis Üyesi Yeşim Girgin de; “Biz burada elimizden gelenin çok üstünü yapmaya çalışıyoruz ancak biz sadece burada 24 kişi ile bunun çözümünü bulamayız. Benim köylümde, benim çiftçimde, benim hayvancılık yapan üreticimde bu havuzun içinde çalışmalı ki su sorununa bir çözüm bulalım. Sondaj kuyuları eskiden 15-20 metreden çıkıyordu şimdi 200-300 metreden çıkıyor. Bunun suçlusu biz miyiz? Suyu kullanmasını bileceğiz” şeklinde konuştu.
Karakoç, bunun üzerine tekrar söz alarak, “Arkadaşlar basit bir olay söyleyeyim. ÇED raporlarında kurumlardan uygun mudur? Değil midir? diye görüş sorulur. Yer altı su sondajları ile görüş sorulur. Görüşlerde 1 ay içerisinde yanıt verilmez ise otomatik kabul edilmiş sayılır. Bazı kurumlar maalesef 1 ay içerisinde yanıt vermiyor. Yanıt vermediğinden dolayı otomatikman geçmiş oluyor. Örneğin Lüleburgaz da sanayi de bir kuruluş yer altı su pompası açmak istiyor. O bölge 2010 yılından bugüne Bakanlar Kurulu Kararı ile yer altı sondajlarına kapalı. Ama ilgili kurum bu hükmü bilmesine rağmen konu araştırılıyor diye yazıyor ve konuyu geçiştiriyor. 1 ay doluyor 1 ayın sonunda da su alınmış kararı çıkıyor. O sanayi tesisi de faaliyete geçiyor. Net bir görüş var ise kanun var ise “buradan yer altı suyu çekilemez” deniyorsa buna kesin ve net yanıt verilmesi gerekir. Demelidir. Esnek laflarla geçiştirilirse biz bu su sorununu bu yılda artarak yaşayacağız. Ondan sonra sorumluluk il genel meclis üyelerin atılıyor. “Niye tedbir almıyorsunuz niye zamanında işlem yapmıyorsunuz” diye. Mecliste konuştuk. Görüşlerimizi anlattık. İlgili kurumlarla planlama yaptık. Bunlar zamanında yapılmasaydı bu sene Kırklareli’nde birbirimizi kıracaktık çiftçilerle meclis üyeleri. Ona rağmen şu anda aşağı köylerden meclis üyelerimize “Neden sulama suyu salınmıyor, pirinçlerimiz, ayçiçeklerimiz kurudu” diye Valimizden, İl Genel Meclis üyelerimize kadar sürekli rahatsız ediliyoruz. Artık bunu Kırklareli halkıda bilmek zorunda önümüzdeki yıl daha şiddetlisini yaşayacağız. Bu kış kar yağmaz ise önümüzdeki yıl müthiş bir su sorunu yaşayacağız. Bu nedenle herkesi suyu ortak kullanmaya yeteri kadar kullanmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu arada Meclisin bu konulardaki yaptırım yetkilerinin olmadığının hatırlatılması üzerine, Karakoç, “Meclis karar organı. Ayrıca bu bölgeler karanamelerle sondaja kapalı. Ona rağmen kurumlardan izin çıkıyor. Ypatırım gücümüz sıfır. O nedenle kanuna aykırı bir sondaj görüldü ise suç duyurusunda bulunalım” şeklinde konuştu.
CHP Grup Başkanı Aptullah Mutluer’de ceza sisteminin hatalı olduğunu ifade ederek, ihtiyacı olanın 5 bin lira cezayı göze alarak sondaj yaptığını parasını ödedikten sonra kullanmaya devam ettiğini bu nedenle cezanın caydırıcı olmadığını aktardı. Sistemin sondajı gerektirekecek işletmeye izin vermemesi gerektiğini aktardı. Büyük sanayilerin büyük sondajlar yaptığını anlattı.
İşleri zor Allah kolaylı8k versin. Bu su sorunu gittikçe büyüyor. Ama şikayet edenlerin de kendilerinin kurallara uyup uymadıklarını bir sorgulamaları gerekiyor.