Marmara Çevre Platformu (MARÇEP) 28. Bölge toplantisi sonuç bildirgesi açiklandi

Güney Marmara ve Trakyadaki gönüllü çevre kuruluslarini kapsayan MARÇEPin 28.Bölge Toplantisi 3-4 Kasim 2007 Cumartesi ve Pazar günleri Çanakkale Tema Il Temsilciligi, ZMO Çanakkale Subesi, ADD Çanakkale Subesi, Çanakkale Yerel Gündem 21 ve TROIA- IDA Platformunun ev sahipliginde Çanakkalede yapilan toplantinin sonuç bildirgesi açiklandi. Çanakkale Tema Il Temsilcisi Demet ÇAVUSGIL, Besim ATES ve Çorlu Yerel Gündem 21 Genel Sekreteri Remzi ERMANdan olusan divanin yönetiminde yapilan toplantinin gündemi, Kazdaglarindaki altin arama faaliyetleri, termik santrallerin ve altin arama faaliyetlerini halk sagligi üzerindeki etkileri üzerinden sekillenmistir. MARÇEP Dönem Sekreteryasi Didem YILMAZin gerçeklestirdigi sekreterya bilgilendirmesinin ardindan gündemindeki konulari tartisip, degerlendirerek asagidaki sonuçlara varmistir.
Son 40 yildir yapilan saldiriya, 20 yildir maden saldirilari eklendi. Yine ayni süre zarfinda 2,5 milyon hektar arazinin yarisi yok oldu. Su anki maden yasasi, mevcut maden sahalarinin haritalandirilmasi ile tam bir sömürge yasasi halini aldi. MTA bu süreci yönetiyor ve maden olan yerleri tespit edip, saldirilmasini sagliyor. Kazdaglari saldigi oksijen miktari ile ülkemize çok önemli girdi saglamaktadir.
Kazdaglarinda 101 familyaya ait 43 tanesi endemik olmak üzere 906 bitki taksonu yasamaktadir. 1 yetiskin kayin agaci 1500 kisinin oksijen ihtiyacini karsilar.1980den sonra degerler özellestirildi ve riskler kamulastirildi. Kurulacak rüzgâr enerji santralleri ile 1000 maden ocagi ve 4 Hasankeyf kurtulur. 5 Haziran 2004 tarih ve 5171 sayili Maden Yasasi, 3213 sayili Maden Kanunu, 2872 sayili Çevre Kanunu, 2873 sayili Milli Parklar Kanunu, 2863 sayili Kültür ve Tabiat varliklari Koruma Kanunu, 3621 sayili Kiyi Kanunu, 4342 sayili Mera Kanunu, 6831 sayili Orman Kanununu rafa kaldirmistir.
Altin madenciligi sürecinde Ankara bize göre degil, çikari olanlarin istemine göre yasalar çikarmaktadir.5177 sayili maden yasasi derhal degistirilmelidir. Maden yasasinin 7.maddesinde imar ve mücavir alanlari madencilige açtilar.
10. madde ile petrol ve jeotermal alanlar ÇED kapsamina çikarildi. ÇED Yönetmeliginin Ek-1inde 25 hektar altinda kalan alanlarda arama için ÇEDe ihtiyaç yoktur maddesi vardir. Kisladagda 1800 kisi siyanürden zehirlenmistir. Maden Yasasinin 14.maddesi uyarinca %2 devlet hakki,%98i ise isleten firmaya verilmektedir.
Tarim alanlarinin etkilenerek ürünlerin piyasa degerinin düsmesinin önüne geçilmelidir. Umurbey Baraji Havzasinda maden arama ve çikarma faaliyetleri mevcuttur. Anayasanin 56.maddesi ile insanlarin saglikli bir ortamda yasama hakki kaldirilmistir. Barajlarda, içme ve sulama sularinda yapilan analizler sonucu olmasi gerekenden 23 kat fazla siyanür ortaya çikmaktadir. Esmede kan tahlillerine el konulmustur. Kirazlida hayvanlar içme suyundan ölmüslerdir.
Su havzalarinda orta mesafe koruma alani korunmalidir. Önlem alinmazsa Çanakkaleye tatli su gönderen su kaynaklari kirlenecektir. Bu nedenle bir an evvel eylem plani karari alinip, planlanip, hayata geçirilmelidir. Çevre, maden, kimya, peyzaj mühendisleri odalari maden yasasi taslagi hazirlayip, lobi faaliyetlerine baslamalidirlar.
Güney Afrikadaki irkçi hareket yabanci sermayenin tasinimini zorlastirdigi için, Türkiyeye bir yönelim olmustur. Bergama, Küçükdere ve bugün Kazdaglari ayni sorunla yüzyüzedir. Daha önceden var olan kazanimlarimiz ile sadece elimizde sadece zeytincilik yasasi kalmistir. Madencilik faaliyetlerinin emperyalizm ile iliskisi sorgulanmalidir. Protatif sömürge tipi emperyalizm gündemde olup, DTÖ, IMF, DB basta gelen maden lobisini olusturmaktadirlar.Örgütlülük bölgeye yayilmalidir.Çanakkalenin kuzey tarafi ve Kozak Yaylasi risk altinda olup, vahim durumdadir. Antik çaglardan bu yana altin Kazdaglarinin basina dert olmustur.
Bayramiç Baraji havzasinda siyanür kullanilmasi ürünlerin degerini düsürmektedir. Evcilerde 35000 ton elma üretilmektedir, bu miktarin 100000 tona çikma potansiyeli vardir.100 gr.bentonit 100 bin lt. suyu emer. Muratlar Köyünün suyu içilemez duruma gelmistir. Kazdaglarinin parasal karsiligi yoktur.
Çanakkale ve Balikesirde Roma ve Osmanli Imparatorlugundan bu yana madencilik faaliyetleri vardir. Dünyada madencilik alanlari fakirlesmistir.1970-1980lerden sonra kamu madenciligi bitirilmis, yerine talan sonucu özellestirme ve yabanci sermaye getirilmistir. Altin, yurtdisina hammadde olarak ucuz satilmakta, sonra yüksek paralarla geri alinmaktadir. Agi Daginda 300 adet sondaj çalismasi yapilmaktadir ve 64 ton altin rezervi belirlenmis durumdadir. Agi Daginda içme suyu bentonitten kirlenmistir.
1 ton cevherden 1 kg.bakir elde edilmekte, milyonlarca kaya kazilip, ögütülmekte ve üzerinden kimyasal akitilmaktadir. Bunun sonucunda da sülfürik asit ve 1 milyon ton sis olusmaktadir.
Kazdaglari, çok uluslu sirketlerin ruhsat mozayigi haline getirilmistir.47720 metre sondaj yapilmaktadir.4000000 m2 ocak alani, 250 milyon ton 2 km2 alana yayilmis siyanürlü atik vardir.700 hektarlik alan dogrudan etkilenecek açik ocak niteligindedir.
1 yilda 2,5 milyar ton toprak kirletilecek ve bunun %40lik kismi posa olarak ögütülüp, ovalara yayilacaktir.10 yilda günde 10 bin ton su tüketilme riski vardir.
Kömür, dogadaki her türlü kirliligi yaratmaktadir.1950lerden beri kanitlar, 1980lerden sonra epidemiyolojik çalismalar baslatilmistir.
Arastirma sonucunda agir metallere maruziyet sonucunda solunum bozukluklari, allerjik hastaliklar, astim, bronsit, farkli ciger kanserleri, dolasim sistemi bozukluklari gözlemlenmistir. Arsenige maruz kalma sonucunda cilt kanseri, kemik iligi kanseri, kalp ritmi bozukluklari, solunum bozukluklari, cilt bozukluklari, sarilik gibi hastaliklar bas göstermektedir. Siyanürün yarilanma ömrü uzundur.
TKI tarafindan, Enerji Bakanligina verilen Çan Kömür Havzasi Etüd Raporuna göre, havzanin isletilebilir rezervi 78 122 206 tondur. Ancak alt isil degeri 400 Kcal/kg üzerinde olan 10 294 005 ton kömürün sanayi amaçli kullanilmasi düsünüldügünden, Çana kurulacak bir termik santralin kullanabilecegi rezervn 67 828 201 tondur. Söz konusu rapora göre Çan kömürleri %22.46 nem,%24.97 kül ve %3.62 yanabilen kükürt içermektedir. Çan yöresinin iklim ve yeryüzü sekilleri göz önüne alindiginda yörede kurulan 2x150 MW gücündeki termik santral 500 000 Ha büyüklügündeki genis bir alani etkisi altina alacaktir. Özellikle hâkim rüzgarlarin kuzey dogudan esmesi durumunda termik santral bacasindan çikacak atik gazlar(SO2 2-5 gün atmosferde kaldigi ve bu süre içinde kilometlerce tasindigi göz önüne alinirsa) Çan ilçesinin güneybatisinda bulunan Ayvacik, Bayramiç, Yenice, Bozcaada, Ezine ve Edremit ilçelerine ulasabilecektir. Dolayisiyla Kaz Daglarina mevcut olan 258 000 ha orman alani ve ekosistem topluluklari dogrudan risk altinda kalabileceklerdir.
Rüzgârin zaman zaman güney dogudan esmesi ve gönen çayinin olusturdugu vadiye kanalize ulasmasi sonucu Biga, Gönen ilçeleri de etki altinda kalabileceklerdir.
Buralardaki tüm tarim alanlari üzerinde de tehdit unsuru olusturacaktir.
Çanakkale Serbest Muhasebeci Mali Müsavirler Odasi, ZMO Bursa Subesi, Egitimsen Bursa Subesi, Doganin Sesi Dernegi, Çagdas Hukukçular Dernegi Bursa Subesinin MARÇEP bileseni olmalarina oybirligiyle karar verilmistir.


Paylaş

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol