Mahya Tepe'nin durumu içler acisi

Asilbeyli Köyü yakinlarinda bulunan Mahya Tepe'yi alemciler mesken tutmus durumda. Mahya Tepe'de bulunan iki adet yatirin yani bos içki siseleri ve çöplerden geçilmezken geçmis yillarda ayçiçegi ve tarimin tüm hasadindan sonra her yil "Åzükran Günleri" düzenlenen, dualar yapilan, kurbanlar kesilerek fakire yoksula dagitilan ve bugün hala bu erene mumlar yakip iyi dileklerle sükranlarda bulunulan Mahya Baba'nin durumunun ne olacagi merak konusu. 

Geçtigimiz günlerde Kirklareli Çiftçi Mallarini Koruma Baskanligi tarafindan Il Kültür ve Turizm Müdürlügü'ne Mahya Tepe'nin koruma altina alinmasi için bir dilekçe verilmis, konu ile ilgili haberi 08.10.2011 tarihli Kirklar Haber Gazetemizde yayimlamistik. Dilekçe de Mahya Tepe'de bulunan yatirlarin yani basinda uygunsuz hareketlerin yapildigi iddiasini degerlendiren muhabirlerimiz Mahya Tepe'ye giderek olayin içerigini arastirdi. 

Verilen dilekçede oldugu gibi yatirlarin yani basinda birçok bos içki sisesi ve çöpler bulunuyor. Efsanelere konu olan Mahya Tepe'den bakildiginda essiz bir manzaranin olmasi alemcilerin bu tepeyi tercih etmesine neden oluyor. Kafalarda geçmis yillarda ayçiçegi ve tarimin tüm hasadindan sonra her yil "Åzükran Günleri" veya "Åzükür Günleri" düzenlenen, Mahya Baba'ya dualar yapilan, kurbanlar kesilerek fakire yoksula dagitilan ve bugün hala bu erene mumlar yakip iyi dileklerle sükranlarda bulunulan Mahya Baba'nin durumunun ne olacagi var. 

Åzimdi gözler Il Kültür ve Turizm Müdürlügü'ne verilen dilekçe ile Mahya Tepe'nin koruma altina alinip                  alinmayacaginda. 

Mahya Baba kimdir? 

Ülkemizin birçok ilinde oldugu gibi Kirklareli'nde de halk arasinda kulaktan kulaga dolasan ve eski dönemlerden günümüze kadar süregelmis efsaneler bulunmaktadir. Bunlardan bir tanesi de Mahya Baba'dir. 

Çesitli kaynaklardan elde ettigimiz bilgilere göre; Mahya Baba, Türklerin, Balkanlar'a ilk geçis dönemindeki akinci beylerindendir. Kimligi kesin olarak bilinmemekle beraber inanç ve kanaat önderlerinden oldugu yazilidir. 1361 yilinda Kirklareli, Bizans'tan alindiktan sonra tekrar Bulgarlar tarafindan isgal edilmisti.1365 de Ivan Aleksandir'in ölümünden sonra bir "balkan bozgunu" daha yasanmis ve Osmanli buralari tekrar Çelebi Sultan Mehmet zamaninda alarak kendi topraklarina katmisti.

Iste tam o zamanlarda halkin arasinda halki tekrar uyandiran, dirilten, örgütleyen ve kurtulusa, özgürlüge hazirlayanlarin basinda gelen bu "Mahya" adli Akinci Beyi, Kirklareli'nin kurtulus savaslarinin son gününde yaralanarak toplanma bölgesi olan bu tepeye, rehberi ile birlikte getirilmis ve her ikisi de agir yara almislardi. Bu yörede bulunan milis kuvvetlerin de komutani olan Mahya ve rehberi toplanma yeri olan bu tepede sehit düserek Hak'ka yürümüslerdir. Asil adi "Mahya" olup Binbiroklu Ahmet Baba'ya intisab etmis (bagli) "yol arkadasi" ve Akinci Beyi'dir. Osmanli ile halkin arasinda köprü vazifesi gören, sevilen bir "halk kahramani" ve Allah dostu mübarek bir ulu kisidir.

Kirklareli'nin kurtulusunda çok büyük rolü olan, çok sevilen mucizeleri olan kisiliginden dolayi da bu tepeyi arkadaslari ve Kirklareli halki " Mahya Baba Tepe" diye tarif etmislerdir. Çesitli rivayetlere göre Mahya Baba söylencesi: Mahya Baba ayni zamanda "Ay Dede" namiyla da anilan ermis bir kisiliktir. Iyilik, dostluk ve güzellik onun benimsedigi en önemli özelliklerindendir. Bölgedeki ayçiçekleri de ona hayrandir ve durmadan onun yüzüne dönerler ve yine de doyamazlar. Rivayete göre Kirklareli'de fazla miktarda ayçiçeginin yetismesi onlarin Mahya Baba'ya olan tutkularindan kaynaklanir.

Yine ayni rivayete bagli olarak Mahya Baba o yil bölgedeki insanlarin davranislarindan ve ortamdan hosnutsa ayçiçekleri o sene bol miktarda ve bereketlidir. Åzayet bunun tam tersiyse yani bölgede o yil dostluk zedelenmis, insanlar birbirleriyle kavgaliysa yani ortam bozulduysa ayçiçekleri o yil bereketli olmaz ve az ürün verirler.