Eğitimden Spora, Sağlıktan Ticarete kadar bir çok iş kolunda, ülkeler arası ellerin birleştiği ortaklık projelerinden biri olan, "Kırklareli ve Burgas'ın sınır bölgesinde biyolojik atık yönetimi için kapasite oluşturulması.
" İsimli, çiftçilik mesleğinin içindekileri direkt olarak ilgilendiren, 28 mart 2013 yılında Kırklareli Valiliği ile Burgas Valiliği arasında imzalanan ortaklık projesi kapsamında, eğitimler dolu dizgin devam ediyor.
Kırklareli Ziraat Odası Başkanlığındaki toplantı salonunda gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısına, tarım danışmanı Gökhan Kayan, "Kırklareli ve Burgas'ın sınır bölgesinde biyolojik atık yönetimi için kapasite oluşturulması." İsimli projenin içeriğinde bulunan, kurallar gereğince toplantı salonundaki çiftçilere, KÖK BOĞAZ isimli sunumu yaptı.
Buğdayda Kök ve Kök Boğazı Çürüklüğü Hastalığı:
Toprak kökenli bu hastalık Dünya'nın her yerinde rastlanır. Son yıllarda bölgemizde de çok sık karşılaşılmaya başlanmıştır. Buğday sapa kalktıktan sonra yatma görülür. Fakat mücadele için bu dönem çok geçtir. Hastalıkla bulaşık bitkilerde fotosentez olmaz, dane dolmaz, bin dane ağırlığı ve hektolitre ağırlığı gibi kalite değerleri düşer. Bunlara bağlı olarak en önemlisi de verim düşer. Hastalık bulaşık tarlalarda ürün kalitesi düştüğü gibi, verim kaybı % 50'ye kadar çıkabilmektedir.
Buğdayda Kök ve Kök Boğazı Çürüklüğü Hastalığı:
Hastalık oluşturan patojenler;
Fusarium culmorum
Bipolaris serokiniana
Rhizoctonia cerealis
Pseudocercosporella herpotrichoides türleri
Buğday tarlalarında Fusarium culmorum, dominant patojen olarak kök ve kök boğazı çürüklerine neden olmaktadır. Bu etmenler kompleks patojenlerden oluştuğu için bu patojenler içerisindeki baskın tür yıldan yıla, bölgeden bölgeye değişebilmektedir.
Hastalık etmenleri sürekli değiştiği için, etmenlere karşı dayanıklı buğday ve arpa çeşitleri geliştirmek oldukça zordur.
Buğdayda Kök ve Kök Boğazı Çürüklüğü Hastalığı:
Hastalık toprakta bulunur ve topraktan bitkilere bulaşır.
Hastalık toprakta bitki artıkları üzerinde 3 yıla kadar varlığını sürdürebilmektedir. Bu yüzden mücadele için ekim nöbeti uygulanmalı,
Bitki kök sağlığı, bitki üretiminde gübreyi kullanabilme kapasitesine etki eden en önemli faktörlerden birisidir. Bitkinin kök sistemi hastalıklı olduğunda, bitki verilen gübreyi kullanamaz. Ayrıca kök sistemi arızalı olduğunda toprakla bitki arası iletişim kesilecek. Toprağa bağlı olarak yaşayan bitkiler, topraktan gerekli su ve gübreyi alamayacaklar ve cılız kalacaklar. Ülkemizde kök ve kök boğazı çürüklüğü hastalıklarından dolayı %10-40 arasında bir verim kaybı oluşmaktadır.
Tarlada su birikmeleri önlenmeli, gerekirse fazla suyu tahliye etmek için drenaj kanalı açılmalı. Çok yağışlı yıllarda hastalık daha fazla ortaya çıkmaktadır. Sık ekim yapılmamalı (havalanmayı azalttığı için) Zn uygulaması yapılmalı (direnç arttırdığı için) Ekim çok erken yapılmamalı. Derin ekim yapılmamalı.
Hastalık sapa (kaleme) kalkma devresinde ortaya çıkmaktadır. Bu dönemde tarlaların dolaşılıp hastalık varsa ilaçlı mücadele yapılmalıdır. Kullanılabilecek ilaçlar:
Spiroxamine+prothioconazole (İnput-Bayer)
Prochloraz+epoxiconazole (Tocata-Basf)
Prochloraz (Sportak-Bayer)
(Spotlight-Safa)
(Coltagon-Agrega)
(Meridyen-Hektaş)
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol