Mustafa Kemal 1913-1914 yıllarında Sofya'da Ateşe Militer'ken boş durmamış, bu ülkenin toplumsal, sanatsal, kültürel, ekonomik faaliyetlerini, halkın geleneksel kültür değerlerini yakından incelemiştir. Gerçi kendisi Balkan Ülkeleri coğrafyasına, kültürüne, toplumsal yapısına yabancı değildi. Fakat Bulgaristan'a Balkan Savaşı'ndan sonra gittiği için bu ülkedeki incelemelerini çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu'nun geleceği ve bir gün kurmayı düşündüğü Yeni Türk Devleti açısından önemi vardı.
Mustafa Kemal, Bulgaristan'a ilişkin anı ve izlenimlerini daha sonra birçok vesilelerle çevresine anlatmış, bazı özlemlerini ise ömrü boyunca unutmamıştır. 1928 yılında Türkiye'nin Atina Büyük Elçisi Cevat Abbas'ın evlenmesi onuruna Ankara Palas salonlarında düzenlenen balo gecesinde, Trakya illerine yaptığı gezi sırasında Bulgaristan'a ait anı ve izlemlerini anlatırken Bulgar halkının kendi dokuyup giydiği şayak kumaşından yapılmış elbiselerden söz etmiştir. Fatih Rıfkı da bir yazısında Atatürk'ün şayak elbiseye olan özlemine değinmiştir.
Atatürk, 20 Aralık 1930'da Kırklareli'ne gelmiş ve o gün belediye, belediye meclisi üyeleri, mahalle muhtarları ve bazı kuruluş temsilcilerinin katıldığı toplantıda önemli konuşmalar yapmıştır. Bu toplantıda 1929 Dünya Ekonomik Buhran'ından, bunun ülkemize olan etkilerinden, yarattığı sıkıntılardan, bir süre önce kurulan Cumhuriyet Serbest Fırka'nın da katılmasıyla yapılan yerel seçimlerden ve sonuçlarından söz eden Mustafa Kemal, Cumhuriyetin kurulmasıyla yeni bir kalkınma, çalışma ve milli tasarruf dönemine girildiğini belirtmiş, toplantının başından beri gözünü üzerinden eksik etmediği şayak elbiseli belediye meclis üyesini işaret ederek yanına çağırmıştır.
Belediye Meclis Üyesi Abdulla Efendi (Atınelli), biraz ürkek, biraz şaşkın ve mahcup halde Mustafa Kemal'in yanına geldiğinde üzerindeki şayak ceketinin ucundan tutarak, adını, ne iş yaptığını, göçmen olup olmadığını öğrendikten sonra, giydiği şayak elbisenin çok güzel bir kumaş olduğunu belirterek:
-"Söyle bakalım, bu kumaşı nereden aldın?"
-"Bir yerden almadım paşam. Koyunlarımızın yününden karım dokudu. Dokuma tezgahlarımız var. Kendimiz yapıp, kendimiz giyiyoruz. Köylümüz, kasabalımız hep şayak elbise giyer."
Meclis üyesi Abdullah Altınelli'nin verdiği bilgi, içtenlikli ifadeler, Rumeli şivesiyle anlatımı Mustafa Kemal'i son derece sevindirmiş ve toplantıda bulunanlara dönerek:
"Arkadaşlar dedi, biz savaştan yeni çıkmış fakir bir milletiz. Padişahlar, birbirini takip eden savaşlar memleketimizin geri kalmasına sebep olmuşlar. Fakat büyük fedakarlıklar sonunda kurduğumuz Cumhuriyet sayesinde kalkınacağız, ilerleyeceğiz. Ancak çok çalışmak, tasarruf yapmak, yerli malı kullanmak zorundayız. Bu arkadaşlarımızın anlattığı gibi, kendimiz yetiştireceğiz, kendimiz dokuyacağız, kumaş yapacağız, kendimiz dikip giyeceğiz, tezgahlarımızı çalıştıracağız."
Daha sonra tekrar Abdullah Efendi'ye dönerek:
"Bu güzel şayak kumaşından yapılmış bir elbise de ben isterim. Evde varsa hemen şimdi alalım, parasını ödeyelim. Yoksa bedelini bırakayım, karın dokuduğunda bana Ankara'ya gönderirsin. Şayak kumaştan bir elbise yaptırmayı çocukluğumdan beri çok özlerim."
Abdullah Efendi birkaç ay sonra Mustafa Kemal'in istediği şayak kumaşı Ankara'ya gönderdi. 16.05.1981 Karınca Dergisi'nden alıntı.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol