Içtenlikli dosttan geldi bu satirlar.
Atatürk’ün az bilinen, önümüze az çikan sözlerini küçük bir buket yapip göndermis.
O, benimle paylasmis.
Ben sizlerle niçin paylasmayayim!
Hani, “Birlik ve beraberlige her zamankinden fazla gereksinim var!” söze dillerimize yapismistir ya…
Bu sözlere de her zamankinden fazla gereksinim duyulan günlerdeyiz belki de…
Cumhuriyetin biçiminin tartisilmakta oldu…
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir biçimde sorgulanmakta, yargilanmakta, anlasilmaz biçimde yeniden yönlendirilmekte oldugu su zaman diliminde…
Atatürk bir zamanlar ne söylemis, bir bakalim isterseniz bir iki sözcük bütünüyle.
“Gerçek kurtulus ancak cehaletin ortadan kaldirilmasiyla olur. Cehalet kaldirilmadikça toplum yerinde kaliyor demektir, yerinde duran bir sey ise geriye gidiyor demektir.!”
Cehaletten yana yasadiklarimiz önemezdi.
Hiç birimiz allâme-i cihan degiliz.
Herbirimizin gün içinde çözümsüzlükleri, yetersizlikleri, yanlislari, hatalari hattâ suçlari olabilir.
Ama bu hatalari, suçlari yasam biçimine dönüstürmeye basladigimizda…
Bu sözü bir daha, biri bir daha okumak gerekliligi kaçinilmazlasir.
“Bir millette, özellikle bir milletin is basinda bulunan yöneticilerinde özel istek ve çikar duygusu, vatanin yüce görevlerinin gerektirdigi duygulardan üstün olursa, memleketin yikilip kaybolmasi kaçinilmaz bir sondur.!”
Aman hocam!
Sanki ünlü: “Gençlige Hitabe”den bir bölüm.
Hani, memlekette güç sahiplerinin, iktidar sahiplerinin emellerinin bir gün kötü niyetli yabancilarla pek bir uyusmasi ve üst üste binmesi gibi bir sey.
Hani, “Gaflet, dalalet ve hatta hiyanet” gibi bir sey.
“Sessiz, durgun, bas egik kalmayiniz.!
Uyaniniz.!
Milli bagimsizligimizi çigniyorlar.!
Haklarinizinizi savunmak için birlesiniz, düsmanin karsisina dikiliniz.!
Toplantilar yapiniz.!
Mitingler düzenleyiniz.!
Sesinizi duyurunuz.!
Bütün dünyaya; ‘Ben, Türküm. Bagimsizlik bana atalarimdan miras kaldi, onu sana vermem,’ diye haykiriniz.!”
Ne güzel bir söylem.
Zaman zaman dönelim mi Atatürk’ün yetmis, seksen, doksan yil önceki söylediklerine.
Günümüzün karmasasini, global dünyanin dayatimlarini belki böyle biraz daha yumusatabilir, o dayatimlarla mücadele ve didisim gücünü belki bu sözler sayesinde güçlendirebiliriz gibi geliyor bana
Ne dersiniz?
Çünkü, demis ya hani: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktir. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktir.”
Ilelebet payidar kalacaksa, yani sonsuza kadar yasayacaksa… Sonsuza kadar yasamasini istiyorsak ve bu konuda kararlilik sergilemek istiyorsak…
En basit yöntemlerden biri: Atatürk’ü zaman zaman okumak, dinlemek.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol