MUSTAFA KEMAL'DEN BASKA HIÇ KIMSE DAHA IYI BIR GELECEK SÖYLEMEDI

Türk halki, ATATÜRK DÖNEMI hariç, tarih boyunca bir oyalanti içerisinde olmustur. Kendisine vaadedilenlerin çogunun gerçeklesmedigini görmüstür. Özellikle çok partili hayata geçtikten, siradan insanlarin Devlet Adamligi'na soyunmaya basladigindan sonra bu oyalanti dah da renklenmistir. Bugün devletin besbine yakin insaati yarim bekliyorsa, bunlar toprak seviyesinde kalmissa bunlar halka vaadedilenler, fakat gerçeklesmeyenlerdir.
Bu yarim kalan insaatlar 6-7 katrilyon para harcanmis, tamamlanmalari için de bir o kadar paraya ihtiyaç vardir. Halka, "Size sunu yapacagiz, bunu yapacagiz, Sivas'a denizi getirecegiz, Ergene'yi aritacagiz, hayvanciligi gelistirecegiz, çiftçiyi kalkindiracagiz, emekliyi, memuru rahatlatacagiz, kasabada, sehirde ne varsa köyde de o olacak demisler, fakat dedikleri olmamis, ama yine de "Olacak"diye söylemeye devam ediyorlar, Halk da bunlara inanmayi sürdürüyor. Siz Mustafa Kemal'den sonra "Büyük Türk Ulusu sana vaadettiklerinden hiçbirinde isabetsizlige ugramadim, hakkimda duydugunu güveni sarsmadim"diyeni, diyebileni duydunuz mu? Bunu Mustafa Kemal'den baska hiç kimse söylememistir. Bir kez harkes sunu bilmeli ki Mustafa Kemal siradan bir insan degildi. Siradan olmayan insanlar siradan olmayan isler yapanlardir. Sözgelimi kadini sikmabas veya türbanli hale getirmek isteyenle, kadina haklar taniyan, kadin-erkek esitligini getiren, kadina öncelik taniyan, kadini kapi arkasindan alip toplumun içine koyan ve sonrada ona sosyal hayatta, devlet yönetiminde bütün ilerleme yollarini açan biri midir? Tabii herkes bir Mustafa Kemal degildir ve olamaz. Kenan Evren kendisini Mustafa Kemal'e benzettigi halde Mustafa Kemalce bir is yapamamistir. Demek ki kendimizi Mustafa Kemal'e benzetmekle, Mustafa Kemal heykelleri, büstleri yaptirmakla Atatürkçü olunmuyor. Mustafa Kemal baska sey, Atatürk ve Atatürkçülük baska seydir. Birisi kurtaricidir, ikincisi devlet adami ve devrimcidir, üçüncüsü Türkiye'ye sahip çikan, Türkiye'yi çagdaslastiran, Türkiye'nin bagimsizligini koruyan, Türkiye'nin ilerleme yolunu açik tutan düsüncedir, harekettir. Armutla elmalari karistirmamak gerekir. Aslinda Türkiye'nin sikintisi Mustafa Kemal'den sonra MUSTAFA KEMAL ARAMAK'tir. Tabii ülkenin basina gelenler yanlislar yapmasaydilar bu halk Mustafa Kemal aramazdi, bir Kurtarici beklemezdi. Mustafa Kemal'in fikirleri ile yolunu açar, ilerlemesine devam ederdi. Ama görüldü ki yanlislardan dogrular kaybolunca halk bir Mustafa Kemal arama ihtiyacini duymustur. Kendisini oyalamiyacak, kendisini aldatmiyacak öncüler aramaya baslamistir. Bu halka bir Mustafa Kemal daha gelir mi? Mümkün degil. Bundan sonra halk demokratik sistem ve seçim yoluyla kendini kurtaracaktir. Begenmedigini degistirecek, güvendigi bir siyasal partiyi basa getirecektir. Ancak bizde partiler ve partilesme de henüz Batilardaki gibi FIKIR ve PROGRAM PARTISI degildir. Öyle olsaydi Sayin Basbakan hem dini siyasete alet etmez, hem de türban üzerinde israrli olmazdi. Din üzerinden siyaset yapilmayacak"hükmünü programlarina aldigini söyleyeceksin hem de dini siyasetine alet edeceksin. Bu olmaz. Bu nedenle halkin kendini kurtarmasi için kendi kurtulusuna yardim edecek ya da gerçeklestirecek bir Fikir Partisi'ni bulmasi, onun içinde yer almasi gerekir. Ülkemizde Isçi Partisi, CHP bu anlamda bir ölçüde birer Fikir Partisi'dirler.
Bugün Türk halkinin güncel ve tarihsel özlemleri vardir. Söylemedigi, söyleyemedigi ve anlatamadigi seyler vardir. Partiler halkin bu hissiyatini bilmedigini, bilmek için gayretin içerisine girmedigi için halk partilerden giderek kopmakta, kendi içine kapanmaktadir. Bu asamada ona memleketin tehlikede oldugunu anlatmak da zordur. Bu nedenle geldigimiz noktada bir DURUM MUHAKEMESI yapmak zorundayiz. Bilmem anlatabildik mi?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol