Geçtiğimiz 2015 yılı 31 Ekim tarihinde gazetemiz
sayfalarında yer verdiğimiz "trans yağ" içerikli haberimiz ile ilgili olarak bizlere dönüş yapan ve güncel verileri açıklayan Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD), "margarinlere doymuş yağ demek doğru değildir" diyerek toplumu bilgilendirdi.
Geçtiğimiz 31 Ekim tarihinde gazetemiz sayfalarında yer verdiğimiz "Toplumumuzda koroner kalp hastalıklarından ölümler 45-74 yaş grubu için Avrupa ülkeleri arasında en yüksek seviyelerde "40 yaş üstü erkekler sadece kadınlardan daha az beklenen yaşam süresine sahip olmayıp önemli sağlık riskleri ile de karşı karşıyadırlar. Bu riskleri azaltmak ve onların daha sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamak için, beslenme ve yaşam şeklinde yapılacak değişiklikler oldukça önemlidir. Ülkemizde erkeklerin karşılaştığı en büyük sağlık risklerinden biri koroner kalp hastalıklarıdır. Yağlar konusunda ölçülü olun ve doymamış yağları tercih edin. Tereyağı, diğer hayvansal yağlar ve margarinlerin çoğu doymuş yağlardır ve kolesterol seviyesini artırırlar. Ayçiçek, soya, mısırözü gibi bitkisel yağların çoğu ise doymamış yağlardır ve kolesterol içermezler. Pratik olarak günlük tüketilecek yağın üçte birinin tereyağı gibi katı yağlardan, üçte biri zeytinyağı gibi tekli doymamış yağlardan, kalan üçte biri de mısır özü ve ayçiçek yağı gibi bitkisel kaynaklı çoklu doymamış yağ asitlerinden oluşan yağlardan karşılanması önerilmektedir. Ancak günlük olarak tüketilen et, süt ve yoğurt tüketimi ile katı yağ ihtiyacımız karşılandığı için, ayrıca katı yağ alınmasına gerek yoktur. Margarinler, sıvı yağların hidrojenlendirilmesi ile oluşturulur. Sağlık için zararlı trans yağ asitlerini içerdiğinden diyette yer alması önerilmemektedir. Yağlar kızartma işlemi için kullanıldığında trans yağ asitleri yanında, diğer zararlı madde oranı da arttığından günlük beslenmede kızartmalara fazla yer verilmemelidir" haberi ile ilgili olarak bizlere teşekkür eden ve detaylı bir açıklama gönderen, Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD); "1. "Margarinler sıvı yağların hidrojenlenmesiyle oluşur, bu nedenle trans yağ içerir" ifadesi 20 yıl öncesine ait bir söylemdir. Çünkü; kısmi hidrojenasyon yöntemi ve dolayısıyla trans yağ oluşumu Türkiye için eskilerde kalmıştır. Zira, Türkiye'de üretilen margarinlerde trans yağ içeriği yapılan teknolojik yatırımlar sonucu 2006 yılında kaldırılmıştır. Henüz Avrupa'da ve ABD'de trans yağ tartışmaları sonlan mam işken, Türkiye'de sanayinin kendi inisiyatifi ile 9 yıl önce bu kararı alması çok önemli bir başarıdır. FDA birkaç ay önce ABD'de kısmi hidrojenasyon yönteminin kaldırılacağını ve bunun için de 3 yıllık bir geçiş süresi tanınacağını beyan etmişti. Dolayısıyla gururla söylüyoruz ki trans yağ konusunda Türkiye ABD'den çok daha ileridir ve trans yağın margarinlerden uzaklaştırılması konusunda Türkiye margarin endüstrisi örnek oluşturmaktadır. Diğer taraftan; tereyağı vb. hayvansal yağların %3-5 oranında trans yağ içerdiğini de belirtelim. 2. "Margarinlerin çoğu doymuş yağdır" ifadesi maalesef yine bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Çünkü; doğada bulunan katı veya sıvı tüm yağlar hem doymuş, hem de doymamış yağ asitlerini içerir. Örneğin, tüketilmesi önerilen sıvı yağlardan zeytinyağının doymuş yağ asidi içeriği %15-17 arasında olup, aynı miktar kase margarinin doymuş yağ içeriği ile birebir aynıdır. Diğer sıvı yağlardan ayçiçek yağı %11, mısır yağı %13, soya yağı %16 oranında doymuş yağ içerir. Paket margarinlerde ise doymuş yağ oranı %25-30 civarındadır. Yani bu cins margarinler bile tereyağının yarısı kadar doymuş yağ içerir" ifadelerine yer verdi.
MÜMSAD, Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğü ile de paylaştığı bu verilerin Türkiye'de margarin ve trans yağlar hakkındaki güncel veriler olduğunun da altını çizdi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol