MEŞHUR UNCU MEHMET MUTAFOĞLUYLA SÖYLEŞİ

Meşhur Mutafoğlu Unlarının sahibi Mehmet Mutafoğlu ile güzel bir sohbetim oldu. Mehmet Mutafoğlu: Babam Ali Mutafoğlu Kırklareli'nin yerlisidir. Dedem Mehmet Kamil Mutafoğlu'dur. 1926 yılından beri unculuk yapıyoruz. Kırklareli İstasyon Garında Mülteciler 1940 fotoğrafındaki Rumun un fabrikası şimdiki Orduevi'nin oradaydı. Babam anlatmıştı. Rum fabrikasındaki un makinelerini Yunan Kırklareli'nden çekilirken alıp gitmiş. Yunanistan'a götürmüş. Kırklareli'nde dört beş un fabrikası varmış. Eski buzhane binasının olduğu yerde bir un değirmeni de varmış. Ayrıca Buzhanede mevcutmuş. Eski Dökümcü Hüseyin Özyürek'in yerinde Dadaloğlu'nun (Dodaoğlu) un fabrikası varmış. Aynı yerde Dodaoğlu'nın rakı şarap fabrikası da varmış. Birde ekmek yapan tesisi de bulunuyormuş.
Dodaoğlunun Rakı ve Şarabı çok meşhurmuş. Dodaoğlunun konağı Eski Konak Hotelinin olduğu yermiş. Kırklareli Trafik Binasının olduğu yerde Yahudi'nin Un değirmeni varmış. Bulgarlar, Kırklareli'ne Lozen Grad diyorlar. Kırklareli'nin bağlarını Evliya Çelebi'de anlatmıştır. Kavaklı Belediyesi'nin etrafı bağmış. Kavaklı Beldesinde Rumlar ve Bulgarlarda yaşarmış. Kırklareli'nden Üsküp'ten en güzel şaraplar Avrupa'ya ihraç olurmuş.
Fransızlar bir papazı Kırklareli'ne özel olarak göndermişler. Kırklareli şarapları Avrupa'da çok sevilmiş. Papazın elinde içi boş baston varmış. Bastonun içinde Bağlara zarar veren böcekler varmış. Bu böcekler hastalık getirmiş. Kırklareli bağcılığını zayıflatmıştır" dedi. Teşekkürler. Şimdi Yeni Bağlıkta Hobi olarak Bağcılık yapanlar var. Çocukluğumdaki Mahya Baba'da Sırt Bağlarda bağlar vardı. Tren yolundaki dut, zerdali, badem, ceviz, yabani elma ağaçlarını Karakaş Mahallesinin zıpır çocukları çok severdi. Köprüden ters taklayla veya balıklama atlayan Ballıca deresinde yüzen arkadaşlarımı anımsarım. Yılmaz Altınelli, Solak Fikret Taylan gibi… " Çocukluğum yurdumdur" diyenler var. Çok anlamlı bir söz TRT'de Akşama Doğru programında Seyhan Levent'in programında sanatçılar, şairler konuşurdu. Bir şair:
" Şiir Çocukluğumuzdadır" " Şiir Sokaklardadır" şiir yazmak huzur verir insana. Şiiri güzel okuyan kimselere hayran oluruz.
Çocukluğumuzdaki Organik Yaşam bugün yoktur. Avluda pekmez kaynatan kadınlar vardı. Biz saklambaç oynardık Arnavut kaldırımlı eski sokaklarda. Mahalle arkadaşlığı, kardeşlikten daha güzeldir. Çünkü dostluk vardır, dayanışma vardır. Cicili oynayan çocuklar anılarda kaldı. Eski komşulara selam olsun. Kibirsiz doğal, saygılı yaşamı çok özlüyoruz.
Poyralı'nın Pancar Pekmezi çok güzel olur. Eski mayalı annemizin ekmeğini, hoşafını, böreğini, peltesini anımsayanlar kaldı mı? Nice günler cihana değer" derler.