Bahar neydi, yaz neydi?
Geldi geçti bir çirpida.
Çocuklugumuz henüz omuz basimizda.
Kafamizi hafif saga çevirdigimizde çocuklugumuzla…
Hafif sola burdugumuzda gençligimizle…
Irkilip durdugumuzda yasamin gerçekleriyle yüz yüzeyiz.
Bitmeyecek, geçmeyecek sandigimiz o günler…
Birer milimlik bile ömürleri yokmus meger.
Güne uyanisimizla…
Günü bitirisimiz arasinda bir göz kirpimi süre sayabiliyor muyuz?
Uyanmistik…
Bir yerlere gitmis, dönmüstük ve…
Yataktayiz
Iste böyle tükettik yillari.
Åzimdilerde saga sola bakiyoruz, belki bir teselli…
Çünkü, geri baktigimizda bir yigin ani.
Küçük bir yigin.
Avunuyoruz.
"Yasamistik!" diyoruz.
Eh!
Öyleyse…
"Bahara el salla oldu olacak
Hazana merhaba
Goncalar dalinda soldu solacak
Hüzüne merhaba
Gün bitimi an meselesi
Gece burnumun ucunda
Ufuk burdan oraya bir adim kadar
Geceye merhaba
Yol bitimi an meselesi
Uçurum ayak ucunda
Esim dostum ardimdan bir agit yakar
Siziya merhaba
Dallari çiçekle süsleyen
Dogaya merhaba
Zamani gerçekle besleyen
Hüdaya merhaba
Sesimiz avaza çaldi çalacak
Sultana merhaba
Dostum selamimi aldi alacak
Merhaba!"
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol