Åzu kirlilik damarimiza mi islemis, iligimize mi sizmis? Ne kadar anlatilirsa anlatilsin, ne kadar üstüne gidilirse gidilsin...
Ne kadar çabalansa, ugrasilsa... Ne kadar örneklense... Nasil ve ne kadar engel olunmaya ugrasilirsa ugrasilsin...
Prof. Orhan Kural, bu ugurda kiyasiya dayak yedi adam. Bosuna degil. Onurudur.
Insan oglu, içinde bulundugu ortama özensiz. Bu ortam hatta, yatak odasindan, mutfaktan, oturus odasindan, salondan baslar da, merdivenlerden sokaga tasar.
Hani, bilemeyiz esigin iç yanini ama...
Kirimiz, kübürümüz esik disinda sirittigina göre...
Kirli kent ya Istanbul!
Istanbul'a sözüm yok. çünkü kirleteni çok. Çünkü artik Istanbullu yok.
Istanbul'un sahibi, sahipleri kimlerdir bilmiyorum. Hani, "Eski Istanbullu" dedikleri bir kavram vardir. Öyleyse simdikiler "Yeni Istanbullu" oluyorlar.
Eskiler'i bilmiyorum. Çünkü onlar varken ben yoktum. Åzimdi ben varim, onlar yok. Bir türlü Eski Istanbullularla yolum kesismedi.
1972'den beri tanirim Istanbul'u. Bildim bileli, gördüm göreli Istanbul hep kirliydi, Istanbul hep kirli.
Istanbul'da sabahlari yüzünüz yerde gidemezsiniz. Bizim merhum Yakup pehlivan gibi kafaniz hep kalkik, gözleriniz hep yukarilarda olmak durumunda ve zorundasiniz. Kazara indiriverirseniz gözlerinizi asfalta, sabah sabah içiniz kaldirmaz. Risktir basacaginiz yere bakmak. Ayak yordamiyla yürümeniz gerekir.
Özür dilerim. Bu kadarina girmek degildi eregim. Biraz yumusatalim.
Åzu, merdivenlerdeki sigara izmaritlerine takiyorum oldum olasi. Bir akli eren, bir açiklayan çikar mi bu olayi?
Uygarliktan dem vuruyoruz... Sokakta sigara içiyoruz. Bildigim kadariyla sokakta sigara içmek görgü kurallarinin disina tasarmis.
Hani ceketi ters giyip caddelerde dolasmak gibi.
Uygar oldugunu iddia eden bir insan, evinin, apartmaninin, is haninin, is yerinin, kullandigi mekânin merdivenlerini neden bu denli hor kullanir?
Sigara nefeslenmiyorum. Kimsenin de nefeslenmesini arzulamiyorum ama sigara nefeslenmek, yeryüzünün kaçinilmazlarindan, vazgeçilmezlerinden bir sey oldugu için o konuya hiç girmek istemiyorum.
Ama...
Temelde, sigara ya kapali ortamda nefeslenir, ya da sabit bir ortamda. Temelde hatali davranildigi için... Yolda yürürken sigara yakildigi ve nefeslendigi için, dogal olarak, tam eve veya her hangi bir binaya girilirken, hizla bitiriliyor sigara. Bitince, ne yapacak sayin tiryaki? Çok basit. Manda göle pislercesine... Pat, merdivene.
Ondan sonra o mekâni kullanmak, o merdivenlerden inip çikmak zorunda olan insanlar da sayin tiryakinin birakitina katlanmak zorunda kalacaklar.
Ne kadar çirkin bir manzara.
Elinizi vicdaniniza koyup düsünün bir kerecik. Çok mu yakisikli duruyor o merdivenlerdeki izmaritler?
Bes yasindaki...
On bas yasindaki...
Elli bes yasindaki...
Yüz yirmi bes yasindaki insan.
Yapma yahu! Tükürme iste uluorta her yere. Tükürme. Bin bir çesit anlatilmiyor mu bu isin çirkinligi. Bin bir türkü söylenmiyor mu? Hangi biçimde anlatilirsa anlayacaksin, bilemedik ki.
Be hey, beyefendi!
Hanimefendi!..
Sana söylüyorum sevgili tiryakicigim. Atma o izmaritini rast gele saga sola.
Hiç mi rahatsiz olmuyorsun?
Benim kullandigim mekâni kirletiyorsun.
Ben zorunlu muyum senin pisligini çekmege?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol