"MEDENİYET TÜRKÇESİ" GELİŞMİŞ TÜRKÇE'DİR

İstanbul'da yaşayan Kırklarelili gazeteci yazar ve şair Hatice Opak Bilgin İstanbul'dan imzalı bir kitap getirdi. Recep Arslan'ın " MEDENİYET TÜRKÇESİ" adlı kitabı. Recep Arslan'ı şahsen tanımıyorum. Fakat imzalayıp gönderdiği ve yazdığı "MEDENİYET TÜRKÇESİ" ile onu tanıdım ve memnun oldum. Hatice Opak Bilgin bu tanışıklığa vesile olduğu için ona teşekkür ederim. Zira Türk Dili'ni seven, onun üzerine yazılar, kitaplar yazan ve Türkçe'nin "Medeniyet Türkçesi" olmasının isteyen biri selamlanacak insandır. Türkçe, kendini Türk bilenleri bir arada tutan bağdır, kültürdür, bağımsızlık nedenidir. Değerli yazar Recep Arslan olayı benim gibi ifade etmiyor ama Türk Dili'nin gelişmiş, sözcük yönünden zenginleşmiş, ince bir kültür dili olmuş hali ile evrensel olmasını istiyor. Bu büyük bir Dil Sevgisi'dir.
Kitabı tanıtmadan kitaptaki kültürün derinliğine giriverdim. Biz Ortaasya'dan Anadolu'ya Türkçemizle geldik. Viyana'ya Türkçemiz ile gittik. Rumeli'nden Anadolu'ya Türkçemiz ile döndük. Recep Arslan'da dilimizin evrenselliğini isterken buna işaret etmektedir. Dilimizi yani Türkçe'yi hiçbir zaman kaybetmedik. Biz ona adımızı o bize kimliğimizi verdi.
Türkçe bugün itibariyle bir UYGARLIK DİLİ değildir. Gerçi değerli yazar Recep Arslan'ın dediği gibi Türkçe 300 milyon insan tarafından konuşulmaktadır ama maalesef evrensel bir dil konumuna gelmemiştir. Bunda Osmanlı ve Cumhuriyet insanlarının KİTAP KÜLTÜRÜ'nden yoksun oluşlarının rolü vardır. Peygamberin ümmeti, Mustafa Kemal'în milleti buraya kitap okuyarak gelmemiştir. Oysa bir ulusun dilini,o ulusun aydınları, kitap okuyanları geliştiler. Fakat Recep Arslan'ın da dediği gibi dilimiz birtakım yabancı dillere açık kalmış o dillerden kelimeler Türkçe'ye girmiştir. Sayın Recep Arslan'da bu hususa işaret ediyor, Farsça ve Arapça sözcükler dilimizde, dinimizde, edebiyatımızda yer almışlardır.
Şuraya gelmek istiyorum:
Recep Arslan, Türk Dili üzerine okunacak, okunması gerekli bir kitap yazmıştır. Konu başlıkları da gösteriyor ki Recep Arslan usta bir yazardır. Dil üzerine yazı yazmak kolay değildir. Ancak Recep Arslan cesur bir kaleme sahip ki Türkçe üzerine fikir ve düşünceler dile getirmiştir. Kendilerini kutlarım. Okuyucularıma da bu kitabı tavsiye ederim. Okuyanlar kazanacaklardır. Türk Dilinin tarih içerisindeki yerini öğrenmiş olacaklardır. Okuyucuya yararlı bir kitabın ne gibi özellikler taşıdığını görüp, üzerinde duracaklardır. Atatürk dönemi hariç, Türkçe üzerine fazla yazılmış kitap yoktur. Özellikle son yıllarda Türkçemiz üzerinde duranda yoktur. Bu nedenle değerli yazar Recep Arslan'ı okuyun ve onu takip edin derim. Dilin, bir ulusu meydana getiren, bireyleri birleştiren en önemli öğe olduğunu bir kez daha vurgulama sureti ile yazımı noktalamak istiyorum.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol