Günlük yasam mekânimizin hapisaneye dönüstügü nice zamanlarimiz olur mu?
Olur.
Belki kapali bir mekânda durmak, oturmak, beklemek hatta yatmak, zorunlu istirahate çekilmek durumunuz vardir.
Bazen dört duvar, taban, tavan…
Bazen bir yani açik, balkonumsu…
Belki açiktir kapilar, belki aralik.
Bazen evden disari atarsiniz kendinizi… Gidemezsiniz. Takilmissinizdir. Caddeler tavan arasi kesilir.
Çaresizlik iliklerinize islemistir zemheri gibi.
Tir tir titremedesinizdir yalnizlik ve umarsizliktan.
Iste, o dur hapisane.
Basibossunuz ama yürüyemezsiniz.
Sözde özgürsünüz ama her zerreniz lime lime tutukludur.
Kosmayi düsünürsünüz, i-ih!
Belki büyük sehirdesiniz.
Belki küçüklerden küçük bir kasaba.
Her birinin kendine has mahpusluklari vardir.
Içindesinizdir.
Iste…
"Mapusane dedikleri
Volta atilan yer
Elinde bir tespih
Mapusane dedikleri
Bes duvar alti duvar arasi
Kutu gibi
Mapusane dedikleri
Dört duvar arasi
Görebildigince gökyüzü
Mapusane dedikleri
Kimi gece uzaklarda gürültü
Gökyüzünde puslu bir ay
Mapusane dedikleri
Kimi gün yemyesil
Göz alabildigine
Mapusane dedikleri
Kimi gece tek tük isik
Her yan dag bayir
Buymus meger mapusane dedikleri
Her yan açik
Hiçbir yere gidemezsin
Çildirtir."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol